Orhan Camii deyince hepinizin aklına Adapazarı merkezde Konuralp’in 1323-1325 yıllarında yaptırdığı ve tarih içinde defalarca yıkım ve hasar gördüğü için yeniden yapılıp bugünkü halini alan merkez Orhan Camii geldi değil mi? Adapazarı’nın sembol yapılarından biri olsa da ben size bugün onu anlatmayacağım.
Benim anlatmak istediğim çoğumuzun varlığından bile haberi olmadığı yine aynı tarihlerde yapılan ve 700 yıl boyunca orjinalliğinden hiçbirşey kaybetmemiş yıkılmak üzereyken son anda fark edilen ve geçtiğimiz yıl restore edilerek tekrar ibadete açılan Büyük Esence Orhan Camii.
Adapazarı – Hendek Karayolu üzerinde Büyük Esence Mahallesi’ne girildiğinde ana yoldan yaklaşık 3,5 kilometre uzaklıkta bulunmakta olan bu camide şatafatlı altın varaklı yazılar, sedef kakmalı minberler, tonlarca ağırlığında avizeler, şamdanlar, duvardan duvara çiniler, ipek halılar beklemeyin.
Oldukça sade bir şekilde dikdörtgen planlı ahşap ve toprak sıvalı inşa edilen binanın bir de ahşap minaresi bulunmaktadır. Yedi yüz yıl önce bu topraklarda yaşayan ecdadımızın tüm izleri ve kokusunu hissedebileceğiniz bu yapı şu anda yapılan yapılarla kıyaslandığında çoğunluğa belki cazip gelmeyecektir ama,
Toplum olarak ne kadar dejenerasyona uğradığımızın bir göstergesidir.
Sadeliği, temizliği, dürüstlüğü şiar edinmiş bir toplumdan evrimleşerek lüksü, şatafatı ve gösterişi en ulvi bildiğimiz değerlerden üstün tutan bir toplum olmuşuz.
Bunun en büyük kanıtı da aynı tarihlerde yapılan ve aynı ismi taşıyan bu iki Camii’dir.
Ruhunuza nefes aldırmak istediğiniz bir zamanda sizi de Büyük Esence Sultan Orhan Camii’ne bekleriz.