Seçim sathı mahaline girildiği, hele ki iktidarın ekonomik ve sosyal anlamda tökezlendiği bir anda icat edilen ‘Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Sosyal Konut Projesi’ne şüpheli bakanlardanım.

Birkaç sebebim var, anlatayım.

İlki ben de bir TOKİ’zedeyim! Yani o ‘dar gelirlileri konut sahibi yapacağız’ kazığını yiyenlerdenim.

O gün bize lütuf ve ihsan diye sundukları konutların ortalama maliyeti 17 bin lira iken bize 41 bin liraya satıldı. Oldukça kalitesiz bir işçilik ve kalitesiz malzeme kullanımından dolayı evlerini teslim alanlar, yine o günün şartlarında ortalama 5’er bin lira harcamadan evlerinde oturamadılar. Sonradan çıkan arızalar hariç.

TOKİ’den ikinci kazığı akraba kontenjanından yedim.

Hani şu 3 yıl önce başlayan o çok büyük konut projesi vardı ya, işte ona Bozüyük’te ikamet eden ailem başvurdu. 3 yıldır ortada temel bile yok!

Bu iki tecrübe sebebiyle bugün sunulan proje bana pek inandırıcı gelmiyor.

Önceki gün bir sebep daha gördüm ki bu en önemlisi…

Cumhuriyet’ten Barış Pehlivan, araştırdı ve yazdı. Aktarayım ki herkes ayağını denk alsın…

“Açık söyleyeyim, başta inanmadım. Öyle ya, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini gerçekleştirme iddiasındaki Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) bu halde olamazdı. Ama belgeler önümde işte; çok şaşırdım.

Sahi, koskoca TOKİ’nin üzerine kayıtlı kaç araç vardır? Bakmayın sorduğuma, tahmin edemezsiniz. 

Zira... Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 21 Eylül 2022 tarihli verisine göre, TOKİ’ye ait Ankara plakalı 1995 model Renault marka araçtan başka kayıt yok. Evet, devletin resmi kayıtlarında koca kurumun sadece bir aracı var. Nasıl ve neden oluyordu bu? Diğer bütün TOKİ araçları kiralık mıydı?

Dahası, o tek araç üzerinde Türkiye’nin dört bir yanındaki icra dairelerinin aldığı 14 ayrı haciz kararı vardı.

Masamda sayfalar, TOKİ ile davalık olan bir vatandaşın dosyasını inceliyorum.

Kurumdan 99 bin 845 lira alacağı var. Davayı da kazanmış, ancak hak ettiği bu parayı alamayınca da TOKİ’ye karşı işlem başlatmış. Yani, ilgili icra müdürlüğü TOKİ’nin banka hesaplarına haciz kararı vermiş. Geçen ağustos ayında da bankalara haciz ihbarnamesi gönderilmiş. Buraya kadar her şey beklendiği gibi...

Beklenmeyen ise bankaların verdiği yanıtta gizliydi.

O yanıtlarda takyidatları yani sınırlama ve hacizleri görüyorum. İsim isim özetleyerek yazıyorum...

Finansbank: TOKİ’nin bankamızda açtığı dokuz ayrı hesapta hiç para yok.

Yapı ve Kredi Bankası: Ümraniye şubemizde TOKİ’nin 100 pay fon bakiyeli hesabı var. Bu paranın üzerinde de yasal takyidat kayıtları mevcut. Hacziniz onların arkasında sıraya alındı.

Vakıfbank: Ankara şubemizde TOKİ’nin vadesiz hesabı bulunuyor. TOKİ’nin bankamızla kredi ilişkisi ve bizim de alacaklarımız var. Sizin hacziniz hem bankamızın alacağının hem de diğer takyidatlardan sonra sıraya işlendi. 

ING Bank: TOKİ’nin iki ayrı şubemizde dokuz ayrı hesabı var. O hesaplarda da toplam 27 bin 349 lirası mevcut. Gelin görün ki o para üzerinde de başka birinin alacağı var. Sizin adınıza ikinci sırada bloke koyduk.

TEB: TOKİ’nin iki ayrı şubemizdeki hesaplarında toplam yaklaşık 35 bin 755 lirası var. Lakin o para da TOKİ’ye kullandırdığımız kredilerden dolayı rehinli. Sizin haciz talebinizi de sıraya aldık.

Garanti Bankası: TOKİ’nin Konya şubemizdeki hesabında 619 lirası var. Ancak aynı TOKİ’nin bankamıza borçları da mevcut ve rehin hakkımız bulunuyor. Hatta hesapta bulunan bu 619 lira üzerinde başka hacizler de var. Hepsinden sonra sizin alacağınızı da sıraya ekledik.

Liste uzayıp gidiyor. Ziraat Bankası’ndan ve Halkbank’tan da yanıtlar bekleniyor.

Yanıt ne gelirse gelsin, şurası kesin:

38 yıl önce kurulan TOKİ’nin kasasında ilginç şeyler oluyor. Kesinleşen mahkeme kararları yerine getirilmeyip, işleyen resmi faize rağmen borçlar ödenmiyor. Bu da kurumun neredeyse tüm banka hesaplarında onlarca haciz kararı birikmesine neden oluyor.

Sahi... TOKİ’ye ait olduğunu düşündüğümüz paraların, gayrimenkullerin ve araçların gerçek sahibi kim? Devlet kendi vatandaşından borcunu kaçırır mı?

Dahası...

Üzerinde bu kadar haciz kararı olan bir kurumun Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini sonuçlandıracağına nasıl güvenelim?

Hani CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğanbiliyorum seçim öncesi para toplamak için yapıyorsun bunu” dedi ya... Acaba haklı mı?”

İşte size sosyal konut yapacak olan TOKİ’nin durumu bu…

Girer veya girmezsiniz, o sizin ileceğiniz iş, benden uyarması…

Bugün başımızda, hali hazırdaki sosyal konut geleneğimizi bile değiştiren, bir zamanlar kamu çalışanları için inşa edilen, dönüşümlü kullanılan lojmanları bile ortadan kaldıran bir iktidar var malumuz.

Şimdi seçimlere az bir zaman kala TOKİ eliyle yapılacak olan, hiçbir sosyal vasfı olmadığı halde sosyal konut diye pazarlanan evleri, kendileri bir müjde olarak ilan etse de, siz yine de dikkatli olun. Geçmişin tecrübelerinden yararlanarak, bedelinin yüzde 10’unun peşin alınacağı, yıllık artışların memur maaşına göre belirleneceği, aylık taksitlerinin şu an bile bir asgari ücretlinin ödeyebilmek için aç kalması gerektiği, tamamının yirmi yılda ödeneceği hesaplanan konutlar, nüfusun büyük çoğunluğu asgari ücretli olan bir toplumda, bence yoksulları konut edindirme amaçlı görünmüyor.

Bence aşırı reklam ve aşırı popülizm içeren bir hamle bu…

Ben aktarayım da, gerisi sizin bileceğimiz iş…