Sevgili okurlar,
Elbette ülke meseleleri arasında, yerel konuları da irdelememiz gerek!
Gerçekten Sakarya’da ve ilçelerinde neler olup, bitiyor?
“Siyasi İktidarı” arkasına alan Sakarya’da, 20 Yıldır iktidarda olanlar, “acaba neler yapıyor, neler yapmalıdırlar ve eksikler” nelerdir?

SAKARYA’YA DAİR?
-Gerçekten Sakarya Tarımda ne durumdadır?
-Sanayi adımları nasıl gidiyor?
-Göç dalgası Sakarya’yı nasıl etkiliyor?
-Eğitim kurumlarımız, geleceğe dönük çalışmalar ile geleceğimize ışık tutacak bir nesil için işbaşında mı, yoksa siyasi iradenin istediği gibi bir nesil yetiştirme peşinde mi?
-Sosyal Kültürel olgu açısından Sakarya, bir huzur,bir hoşgörü, bir tolerans ve sevgi, saygı kenti midir?
-Çalışma, iş bulma açısından ,diğer illere göre, insanımız daha mı şanslı?

Sorular çok tabii!
Bu hususlardaki görüş ve düşüncelerimizi sizlerle hep, objektif değerler içinde paylaşmaya özen gösteriyoruz..
Gelin sorulardan sıyrılarak, asıl konumuza dönelim..
Evet, “bu topraklar cömert olmasına cömert de, ya sanatta, kültürde, bilimde, sporda neredeyiz”diyenlerde çok?

BAŞKAN EKREM YÜCE’NİN KENTİ SAKARYA!
Gelin Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ye kulak verelim:
Başkan Ekrem Yüce, 21.Düzenlenen Sakarya Sapanca Şiir Akşamları Sanat etkinliği için bakın neler söylüyor:
Sakarya sanatın, sanatçının başkentidir. Türkiye’nin sanat tarihine ismini altın harflerle yazdırmış birçok değer bu şehirde yetişmiştir. Dünyanın en güzel doğasına sahip şehrimiz, şairlerimizin de çok kıymet verdiği bir memlekettir. Bu yıl 21’incisini düzenlediğimiz şiir akşamları programımıza katılan dünyanın dört bir yanındaki şairlerimize şükranlarımızı sunuyorum. Bu bir veda değil, gelecek yıl daha güzel bir organizasyonla yeniden şiiri konuşacağız ve dinletilerle bir araya geleceğiz..”
Eksik olmasınlar, bu elbette bir temenni..
Başkan Ekrem Yüce, elbette böyle bir Sakarya arzuluyor..
Fakat, madalyanın tersi, hiç de böyle söylemiyor?
Neden mi?
Bu topraklar cömert dedik ya?
Aksini söyleyecek biri var mı?
Sakarya’da “kültür değerlerimiz “ arasında gösterebileceğimiz “kaç yazarımız, kaç edebiyatçımız, kaç romancımız, kaç şairimiz, kaç bilim insanımız var” dersiniz?
Sakarya’ya davet ettiğimiz değerlere bir bakalım?

MİSAFİR ŞAİRLER?
Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından gelen “Ali Ural, Adnan Özer, Ali Ayçil, Aziz Nazmi Şakir, Celal Fedai, Çiğdem Sezer, Ercan Yılmaz, Haşim Hemdem, İnqilab İsaq, Kadir Korkut, Kenan Göçer, Meryem Kılıç, Mustafa Muharrem, Nilüfer Altunkaya, Yılmaz Daşcıoğlu, Zeynep Arkan gibi önemli şairler”, Sakarya’da şiiri ve sanatı konuştu.
Geldiler, geldikleri gibi gittiler?
Kimse, kusura bakmasın,durumun özeti budur?
Sakarya’yı bırakın ülke edebiyatına mal olmuş, hikayeci, romancı Sait Faik Abasıyanık’ı elinin tersi ile bir kenara itersen, o ilde, sanattan, edebiyattan, hatta şiirden bahsedemezsin?
Sakarya’da dillerden düşürülmeyenler arasında, Sait Faik Abasıyanık’ın yeri ve değeri yok mudur?
Elbette küçümsemek olmaz?

SAKARYALI ŞAİRLERİMİZ?
Sakarya’nın yerel bazda, şairleri vardır..
Bu şairlerden kaçı, bu “Şiir Akşamlarına” davetliydi ki?
Hatırlandılar mı acaba?
Şiiri geçtim, bu organizasyonun Sakarya’nın tanıtımına hizmeti bile düşündürücüdür?
Yedik, içtik, geldik, gittik!
Sakarya ne güzel şehir?
Öyle mi?
Elbette, bu etkinliğin bir başka güzel yanı, davet edilen şairlerin, liselerde öğrenciler ile buluşmalarıdır..
Dikkat ettim de, bu buluşmalardan, hatıra bir iki resim dışında, şöyle bize dokunan resim bile göremedik?
Acaba,bu hususta da mı bir yasak söz konusuydu?
Talimat mı gelmedi?
Basınımız mı duyarsız kaldı?
Okul müdürleri mi basına kapıları kapattı?
Anlayamadım?
Lütfen birisi bizleri bilgilendirsin?
Neyse?
Bu “Şiir Akşamlarında” hiç değilse, “Sakarya’da şiir olgusu” işlenseydi..
Artvin kökenli olmasına rağmen, bu kentte yaşamış, bu kente aşık , ömrü burada geçmiş Halk Ozanı Deryami usta hatırlandı mı?
Hiç değilse, oğlu bu etkinliğe davet edilebilinir, Deryami’nin şiirlerinden bazılarını paylaşabilinirdi, hayat öyküsünü, yaşam mücadelesini anlatabilirdi değil mi?

HALİT ÇELİKOĞLU’NDAN “ANNE “VURGUSU?
Ya şiirleri, şarkılara konu olmuş, Halit Çelikoğlu?
Bir yar için seni terkedip gittim.
Vicdanıma bir sor, ne acı çektim.
Kendimi ben sana emanet ettim.
Eller kadir-kıymet bilmiyor anne.
Herkes senin kadar sevmiyor anne.”

Bu dizelerinin sahibi olduğu kadar, daha birçok şiiri zevkle okunan Halit Çelikoğlu da mı, bu etkinlikte bir yere konamazdı?

BİR ABASIYANIK ŞİİRİ DER Kİ?
Ya,”Kırmızı Yeşil” şiirinde Sait Faik Abasıyanık,
“Kıyısına tuz ileten rüzgarı
Balıkların yürüdüğünü duyuyorum
Dinlerim yosunların konustuğunu
Midyelerin ağladığını
Aşkın bir kanadı var kırmızıdır
Delinir..”
diye, dünden, bugüne seslenir..
Anlamak gerek?

DERYAMİ NE DİYOR?
Yakından tanıdığım, dost muhabetinde bulunduğum Aşık Deryami( Dursun Ali Erdoğan), bir şiirinde şöyle seslenir:
“Her saat başında bir ölmektense,
Kadere razıyım yüce hekimler.
Bilinmeyen yerde can vermektense,
Neştere razıyım yüce hekimler.”

Anlamak, bilmek, öğrenmek, incelemek gerek..

RESİMLER ÇEKİLİR, İŞ BİTER?
Velhasıl bu kentin elbette bir kültürü, kültür değerleri vardır..
Bu kültür değerleri içinde, Sakaryalı olanları bilmek, bulmak, aramak, onların eserlerini paylaşmak, değerlendirmek hepimizin borcudur..
Bu açıdan,”Sakarya Sapanca Şiir Akşamları” iyi bir düşüncenin eseri olarak devam etmeli, ettirilmeli ve bu organizasyona, hak ettiği değer verilmelidir..
Mesela, her yıl bu organizasyona, Sakaryalı şairler de davet edilerek, kent ve ülke dışından gelenlerle tanıştırılmalı, buluşturulmalı ve ayrıca bir Sakaryalı Şair’in eserleri konu edinmeli, paylaşılmalıdır..
Yoksa, ismi hoş olan ve kulağa da hoş gelen bu organizasyonun içi doldurulmadıkça, Sakarya’ya, ülkemize, şairlerimize, gelecek kuşaklara bir faydası olmaz!
“ Geldim, yedim, içtim” anlayışından öteye, bu organizasyon hizmet etmez!?
Resimler çekilir, iş biter, misaferler ülkelerine gider!
Geride ne tür iz bırakılır?
Mesele bu?
Anlayana tabii?
Yusuf Cinal yazıyor, 25 Ekim 2022 Brüksel