Sevgili okurlar,
Bayram tatili bitti!
Yaz tatili öncesi, özellikle çalışanlar için," bu 9 Günlük Bayram tatili, ilaç gibi" geldi..
"İlaç gibi" dediğime bakmayınız, bu tanım herkesi kapsamıyor?
Neden mi?
Neden olacak, "ülkenin ekonomik hali", belli değil mi?
Bu yıl, Kurban Bayramı nedeni ile milyonlarca insanımız, kurban kesemedi!
Yani, bu milyonlarca kesimden, "kurban eti bekleyenlerin sayısı", az değildi..
Öyle ya da böyle, "Kurban Bayramı" geldi, geçti!
Yine de, "bayramın bereketi, insanımızın üzerine yansımıştır" diye düşünüyorum..
Bayram ya?
"Dargınların, küs olanların barıştığı, aile fertlerinin kucaklaştığı, hısım, akrabanın hatırlandığı, el öpüldüğü, ziyaretlerin gerçekleştirildiği günlerdir, bayramlar.."
TRAFİK SENDROMU?
Hastalar, yaşlılar unutulur mu?
Ya kaybettiklerimiz, berzah alemine gönderdiklerimiz?
Onlar için, dualar eksik edilir mi?
Bayramların, böyle ulvi, kutsi yanları vardır..
Hayatta olanlara, sağlık ve afiyetler, bereketler olsun!
Kaybettiklerimize ise, gani, gani rahmetler dileriz!
Evet, bayram geride kaldı..
Dönüş yolu uzun..
Maalesef, "ülkemizde her bayram, tatil öncesi ve sonrası, o trafik sendromu" yaşanır!
Yine, İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, bu bayramda da trafik canavarı, bayramı boş geçirmedi..
VALİMİZİN UYARILARI?
Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, bu vesile ile bir uyarı mesajı yayımladı.
Bu uyarı mesajından, özellikle altı çizilecek hususlar vardı;
"-Aşırı Hızdan kaçının..
-Emniyet kemeri mecburidir..
-Trafik kurallarına ve işaret levhalarına uyun..
-Güvenliği ön planda tutun.."
Aslında, hepimizin bilmesi ve uyması gereken kurallar değil midir bunlar?
Öyle ama, kim, kimler uyar?
İşte, bu kurallara uyulmazsa, olacağı belli!
Can ve mal kaybı kaçınılmaz!
Allah esirgesin, elbette!
Ama, İlimiz Sakarya'da, sadece bayramlarda değil, diğer günlerde de, kazalar eksik olmuyor!?
"Neden" diye kendi, kendimize sormalıyız?
Özellikle traktör, motosiklet ve diğer araçların karıştığı kazalar, gazete sayfalarına da yansıyor..
Maalesef, "trafikte olanların, kendi kurallarını uygulama ısrarı, kazaların meydana gelmesine sebebiyet" veriyor..
CAYDIRICI TEDBİRLER?
Bu manada, insanımızı bilgilendirmek, eğitmek, uyarmak, dikkatlerini çekmek gerekiyor..
Başta, "Trafik polislerimize ve jandarmaya düşen büyük görevlerde" var..
Bu konuda," caydırıcı tedbirler almak" gerek..
Bakınız, "dere, çay, akarsular, göller ve denizlerdeki boğulmalar ile ilgili olarak, alınan tedbirler çok etkili" oldu..
Sadece, " can kurtarma ekiplerinin tahsisi" bile, bu bağlamda çok etkili oldu..
Yine Sakarya Valiliğinin, "dere, çay, akarsular ile göllerde suya girişi, yüzmeyi yasaklaması" son derece yerinde olmuştur..
Öyle ya, dibi görünmeyen, bilinmeyen bulanık sulara girmenin bedeli ağır oluyor..
Umarız, bu yasaklara uyulur..
Bir başka yasak ise, "özellikle Karadeniz sahil şeridinde, denizin dalgalı, rüzgarlı ve tehlikeli olduğu anlarda, alınan denize girişlerin yasak" kararıdır..
Başta Sakarya Valiliği, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Kaynarca, Karasu, Kocaali kaymakamlıkları ile belediyelerinin koordinasyonu, her şeyin üzerinedir..
BİLGİLENDİRME ŞART?
Bütün bunlara ilaveten, "yine ilgili resmi kurumlarımızın, dere, çay, nehir, göl, denizlerle ilgili broşürler hazırlayıp dağıtsa", çok yerinde olur..
Daha öncede yazdığım gibi, tehlikeli bölgelere, tabelalar koyulsa, çok anlamlı olur..
Avrupa Birliği ülkelerinde, bu bilgilendirmelere çok önem verilir..
Biz, "niye bu bilgilendirme imkanını" kullanmayalım ki?
Bu konuda ilgili bakanlıklar, Tarım ve Orman Bakanlığı' da devreye girmelidir..
Bu olmadı, "yerel gazeteler vasıtası ile de insanımız" bilgilendirile bilinir..
İnsan hayatına verdiğimiz önem, bu manada, daha da öne çıkmaz mı?
Öyleyse, yapılacak bellidir..
SAKARYA'DA YABAN HAYAT?
Evet, "bütün bunlar sadece sularımız için değil, balta girmemiş, tehlike arz eden bataklık, çalılık ve ormanlarımız için de", gündeme alınmalıdır..
Özellikle, yapılan doğa gezileri yakın takibe alınmalıdır..
"Yöreyi bilen, konusunda uzman rehberler ile dağ, taş, yayla, şelale, göl, dere, çay gezilerinin düzenlenmesi, yakın takipte" bulundurulmalıdır..
"Sürüngenlere, yırtıcı hayvanlara olduğu kadar, diğer tehlikeli hususlara", dikkat çekilmelidir..
Yine bu hususlarda, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın direktifleri, öngörüleri çok önemlidir..
Sakarya'nın coğrafi konumu dikkate alınarak, "bu konuda gezilecek alanların haritaları ve yörelerde tehlikeli durumlar" işaretlenmelidir..
SAKARYA COĞRAFYASI?
Sakarya'da yaşam, "farklı güzellik ve imkanlar sunarken, etrafımızdaki tehlikeleri, yaban hayatı bilmemiz de, bir can kurtarsa bile", çok hayatidir..
Bu konuda, herkesin, ama herkesin üzerine düşeni, fazlası ile yerine getireceğine, inancımız tamdır..
"Sakarya'yı daha güvenli, daha cazip bir hale getirmek", hepimizin görevi olmalıdır..
"Sadece Sakarya'yı sevmek yetmez, Sakarya'da yaşamı da güzel kılmak için üzerimize düşeni de" yapmalıyız!
Yusuf Cinal yazıyor, 25 Haziran 2024