Sevgili okurlar,
Bizim kuşak, kaç seçim geçirdi, kaç parti, kaç lider, ne vaatler gördü, ne vaatler?..
“Top bile bulamadığımız, iki kale direği olmayan çayırlarda buluştuğumuz, çelik çomak oyunlarından, top sektirmeye, koşturmaya başladığımız, Akyazı’da tuğla ocaklarında, okul harçlıklarını kazandığımız, sıcak yaz günlerinde deniz yerine mudurnu çayında serinlediğimiz, panayır günlerinde sevindiğimiz günleri” unutmak olur mu?

HALA SUÇU DÜNE ATMAK NEDİR?
İnsanımızın cızlavıd lastiğinden, kundaraya geçtiği, tarlalarda gelecek adına, imeceli pancar, mısır tekmelerinde, buğday biçmlerinde, hayvan otlatmalarında, alınterinin hakkının peşinde olduğu günlerde de, bu ülkede siyaset vardı, siyasetçiler vardı..
Ama bugünkü bir siyasi anlayış, bugünkü siyasetçiler asla yoktu!
Hala düne kafası takılan ve dünden medet uman, suçlamalarına dünden örnekler veren bugünün siyasetçilerinin,dünden alacağı çok önemli örnekler var ya, geç gitsin!

CUMHUR İTTİFAKI
Dün ki yazımda size biraz iktidar cephesinde olanı, biteni, yaşanılanları anlatarak, geldiğimiz “kutuplaşma noktasındaki durumu” yansıtmaya çalıştım..
İşte Cumhur İttifakı’na mecbur kalan, yanına Milliyetçi Hareket Partisi(MHP), Büyük Birlik Partisi(BBP), Yeniden Refah Partisi(YRP) ile HÜDA-PAR zihniyetini oluşturan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçime bu yamalı bohça ile girmek zorunda kaldı.
 
HAK, HUKUK, ADALET CEPHESİ
Başta Cumhuriyet Halk Partisi(CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi(SP), Demokrat Parti(DP) ile bu oluşuma AK Parti(AKP) saflarından koparak gelen AKP Başbakanlarından Ahmet Davutoğlu(GELECEK Partisi) ile bakanlarından Ali Babacan (DEVA Partisi), seçime “Millet İttifakı” olarak giriyor.
“Millet İttifakı” oluşumu başında, gerçekten ülkede gittikçe, büyük eksikliği çekilen “Hak, Hukuk, Adalet” konusunda, o büyük yürüyüşü başlatan lider CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları var..

TEK ADAM?
İktidara,”Yasakları, Yoksullukları ve Yolsuzlukları” bitirmek için gelen AK Parti zihniyeti, 21 Yılda bu kavramları unutarak, kendini devletin yerine koyması, “ ben devletim” anlayışını egemen kılması,  yönetim sistemini, “Tek Adam Rejimine” dönüştürmesi, parlamentoyu işlevsiz hale getirmesi, yapılacak önemli devlet işlerinde, yakın dost, ahbap, çavuş ilişkilerine önem verilmesi, kadrolaşmada, imam hatip kökenlilerin tercihi, liyaketin terk edilmesi, keyfi bir yönetimin hakim kılınması, karşı gruptan olanlara operasyonların çekilmesi, birçok alanda zenginliklere çökülmesi, “insanımızın ayrışmasında, bölünmesinde ve kutuplaşmasında”, etkin rol oynamadı değil!..

50 +1 BARAJI?
Bu manada anlatılacak, altı çizilecek, birçok “milli hassasiyet de” var, elbette!..
Her seçim tarihinde, seçim kurallarını, kendine göre dizayn eden, AK Parti zihniyeti, yine yapacağını yaparak, seçimlere, kendi bildik usullerle girmeyi marifet saydı..
Şimdi, kendi hazırladıkları bir sistemi aşmak için, kent, kent, kapı, kapı dolaşarak, “50+1 oy alabilmek için akla, hayale bile gelmeyecek usullere, yöntemlere, ayak oyunlarına başvurulduğunu” söylesek, ne değişir ki?
Koalisyonları “tu –kaka “ sayan, AK Parti’nin “koalisyonları” gitmesi, bunu “ittifak” adı altında sunması da, bizleri gülümsetmedi değil!

KENDİ, KENDİNE YETEN TÜRKİYE?
Kendi kendine yeten Türkiye’nin, “birçok alanda çaresizlik içinde kalması, birçok kalem malı dışarıdan ithal etmesi, köylerin kentlere taşınması, eğitimin bozulması, sağlıkta rant anlayışının egemen kılınması, adaletteki hukuksuzluklar, yapılan sınavlarda soruların çalınması, devlet kadrolarına torpilli, partililerin doldurulması, askeri alandaki tasfiyeler, polis ve jandarma  teşkilatındaki siyasallaşma, Türkiye Cumhuriyeti(TC) adlarının devlet binalarından ve “Atatürk” adının çeşitli stadyumlardan çıkarılması, andımızın yasaklanması, Türk Milleti’nin büyük bir bölümünü rahatsız eden unsurlar olarak,” tarihe geçti!
AK Parti cenahı, nedense, bu “3 Y Tahüdünü” neden, niçin unuttu ki?
-Yasaklara, yeni yasaklar eklenmesi!...
-Yolsuzlukların önünün alınaması!..
-Yokluk konusu ise, dar gelirlilerin kaderi oldu!

İşte böyle bir ortamda, seçime gidiyoruz..
Öyle ya, kimi, neden, niçin seçmeliyiz?
Haydi gel,çık işin içinden?

HALKA, ALGI OPERASYONLARI ÇEKİLİYOR!
“Türkiye’nin geleceği” Cumhur ittifakında mı, Millet İttifakında mı, yoksa diğer Cumhurbaşkanı adaylarında mı?
Bu önemli sorunun cevabını, 14 Mayıs 2023 Tarihinde halkımız verecek..
Bunda elbette şüphe yok!
Ama alanlara baktığımızda, halkımızın, “büyük bir algı operasyonu altında, kutuplaştırıldığı, ötekileştirildiği, taraf olmaya zorlandığı bir bir seçimin kapımızda olduğu aşikar!..
Burada, demokrasinin, halkın egemenliğinin, geleceğinin, yasakların, yolsulkuların, yoklukların, iltimas ve torpilin, yağma düzenin, çürümüşlüğün, adaletsizliğin, hakuksuzluğun yanı sıra, tek adam yönetimi mi, yoksa parlamenter sistem mi, anlayışının oylanacağı”
kesin!

HALKIN KARARI?
İşte, hem iktidar kanadı, “yani Cumhur ittifakı ile Millet İttifakı” ve diğer siyasi oluşumlar, 14 Mayıs 2023 Tarihinde kantara çıkacaklar.
Halkın kararı, elbette başımız üstüne..
Seçim sürecinde bile,” adaletsizlikler dizboyu” yaşanıyor!..
İşte Sakarya’ya önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geldi.
Ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, önceki gün de Millet İttifakı paydaşları ve Kemal Kılıçdaroğlu Sakarya’daydı..
Alanların doldurulması kadar, halkımızın özellikle liderlere ilgisi çok önemliydi..

SEVGİ VE HOŞGÖRÜ KENTİ SAKARYA!
“Geleni ağırlamak, dinlemek, hoş karşılamak, Sakarya misafirperverliğini göstermek”, Sakaryalının elbette görevidir..
Yaşanan ufak, tefek olaylara rağmen, Sakarya, “demokratik temayüllerin işletilmesinde” gerekeni yaptı..
Keşke, o çocuğumuz, o taşı atmasaydı?
Keşke, “Evrenköy’de, o taciz, o tartışma” yaşanmasaydı?
Sakarya, madem ki,  “bir sevgi kenti, bir hoşgörü kenti, bir tolerans kenti, demokrasiden nasibini alanların kenti, bunun farkında olarak, sandık başına gidene kadar, sağduyu ve itidali” elden bırakmamalıyız..
Bu güzel tabloların yaşanmasında, Sakarya resmi erkanın yanı sıra, emniyet ve diğer mensuplarımızın da sağduyusu herşeyin üzerinedir..

BİZE YAKIŞAN?
“Hem Cumhurbaşkanı, hem de milletvekili adaylarımız, hem de ittifaklar, siyasi partiler, hak, hukuk, adalet perspektifi içinde, yasal haklarını kullanmalı, onlara bu hakkın kullanımı sırasında gereken ihtimamı göstermek”, bizlere yakışandır..
Yapılan mitinglerde önemli mesajlar verildi..
Bunları Bizim Sakarya Gazetesi farkı ile sizlere sunduk..
Seçime kadar ve seçim sonrası da haberlerimiz, yorum analizlerimiz sürecek..
Bizim bu süreçte, “insanımızı bilgilendirmek, haberdar etmek, demokrasinin gereklerinin yerine getirilmesi hususunda, üzerimize düşeni” yapmaktır..
Sağduyu ve itidal kadar güzel ne ola?
Lütfen, şurada ne kaldı ki?
Yusuf Cinal yazıyor, 11 Mayıs 2023