Sevgili okurlar,
Geçtiğimiz hafta içinde, Brüksel'de iki önemli konuğu ağırladım..
"Sayesinde Kazakistan'da, Türk izlerini bulmaya çalıştığımız, Kazakistan Türkçe Dili Konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Naziya Bissenova ile Brüksel'de hoş, samimi ve dolu, dolu günler" geçirdik..
Başkan Naziya Bissenova'yı eşim Fatma Çetin-Cinal ile çiçekler ile Brüksel Zaventem Havaalanında karşıladık..
Hoş, bir buluşma oldu..
Naziya Bissenova, gençlik yıllarında da, Brüksel'e gelmiş..
Bu geliş elbette farklı..
"Başta Belçika olmak üzere, Hollanda ve Almanya'daki meslektaşları ile buluşmak, geleceğe dair projeler yapmak ve en önemlisi Avrupa'da yaşamı, yaşam kesitlerini, teknolojik gelişmeleri yakından görmek, öğrenmek.."isteği idi bu..
Naziya Bissenova, Brüksel'in ikinci büyük ilçesi Schaerbeek'in "Türk Mahallesi", ya da "Küçük Anadolu" olarak adlandırılan semtinde, bir Türk girişimciye ait otele yerleşti..

TÜRKLER İLE BULUŞMA!
Otel penceresinden, hareketli Türk sokağını izleyerek, sokaktaki esnaf ile tanıştı, onların hikayelerini yakından dinledi..
Röportajlar yaptı, dostluklar kurdu, onları Kazakistan'a davet etti.
Sonra, birlikte başkent Brüksel'in, diplomatik yapısı içinde turladık..
Avrupa Birliği(AB) vadisinde, AB kurum ve kuruluşlarını gezdik, Birlik hakkında bilgiler edindik..
Brüksel'in gri, bulutlu ve üstelik yağmurlu atmosferi içinde, gezimizi hiç, ama hiç ertelemedik..
İnadına, inadına gezdik, kenti tanımaya, anlamaya çalıştık..
Yorgun düşüp, "Belçika'nın lezzetlerinden, Wafal eşliğinde kahvemizi içtik", sohbetimizi koyulaştırdık..
Bu bağlamda, Belçika'nın tarih sahnesine çıkış hikayesini kendisini anlattım.

BİR BAŞKA BAYRAM SEVİNCİ!
Sevgili meslektaşımız Naziya Bissenova'nın bu ziyareti, "aynı zamanda Bayrama" denk gelmişti.
Bayram vesilesi ile ailemizin bayram buluşmasına konuk oldu. Aile bireyleri ile tanıştı. Bu onunun için hoş bir sürpriz oldu..
"Kazakistan'daki aile yapısı ile Belçika'da yeni bir yaşamı benimsemiş olan bir Türk Ailenin durumunu inceleme, gözleme imkanı" buldu..
Küçüklerin el öpme, bahşişleri alma ve sonra ikramların sunulmasına tanıklık etti..
Ne hoş, bereketli tanrı misafiriydi!..
"Hoş ve yararlı geleneklerin, kültürlerin", uzaklarda da yaşatılması onu şaşırtmadı..
Kızlarım, damatlarım, torunlarım ve diğer aile bireylerimiz ile farklı bir buluşmaydı bu!
Oradan," Brüksel'in tarihi dokusu Grand Place, İşeyen Çocuk(Manneken Pis), tarihi Borsa binası, Adalet Sarayı, 50.Yıl parkı, Atomium parkı" derken, Belçika'daki bulunuş saatlerini tükettik!..

ROTERDAM'A UĞURLADIM..
Kendisini Brüksel'den hızlı tren ile Roterdam'a uğurladım..
Onu, Hollanda, Roterdam kentinde, meslektaşımız gazeteci Yusuf Özkan karşıladı.
Başkan Naziya Bissenova, Hollanda'da hoş temaslarda, gezilerde bulundu ve Hollanda hakkında bilgiler edindi..
"Resimler çekti, canlı yayınlar yaptı, kanal gezisi ve su üstünde geçen günleri, sanal ortamda paylaşmadan edemedi.."
Kendisini sevgili meslektaşımız Ahmet Evsen, özel olarak Almanya Bielfeld'e kadar götürdü..
Orada onu, "yine gazeteci dostum Adnan Öztürk ve muhterem eşi Fatma Öztürk ile çalışma arkadaşları" bekliyordu..

MİLLİ HEYECAN!
Elbette, "Hollanda ve Almanya'daki temaslarını, meslektaşımız, akademisyen kişiliği ile Naziya Bissenova daha detaylı olarak" paylaşacaktır..
"Almanya" deyip geçmeyiniz?
Milyonlarca, Türk vatandaşının, yeni bir yaşam içinde olduğu ülkedir Almanya!
Tam bu sıralarda, Almanya'da yer, gök kırmızı beyaz Türk Bayrakları ile süslü idi..
Gazeteci, Akademisyen Naziya Bissenova, aynı zamanda, "uzaklardaki milli heyecana da bir bakıma tanıklık ederek, Türklerin, Almanya'daki birlik, beraberlik ve Bayrak altında buluşmalarını", gözleri yaşararak izledi..
Naziya Bissenova'nın, "Almanya günleri de" çabuk geçti..

TEKRAR BULUŞTUK..
Yine bir maceralı hızlı tren yolculuğu ile Brüksel'e geldi..
Bu sefer kendisini ,"Gare du Midi, Tren istasyonunda" karşıladık..
Naziya Bissenova'nın Belçika, Hollanda ve Almanya günleri çabuk geçivermişti..
Ayrılık zamanı gelmişti ya, "bu ayrılık değil, yeni projeler için birliktelik yapmanın güzelliği içinde, tekrar buluşmak üzere", karar vermek idi..
Güle, güle dostum, meslektaşım, güle, güle..
Bizlerden de selam söyle, Tanrı dağlarına, ıssık gölüne, kardeşlerimize, dostlarımıza..
Seni çok sevdik, unutmak olmaz..
Sevgili Naziya Bissenova'yı Hollanda'ya uğurladığımız gün, "bir başka dostumuz, bayram tatili için", Brüksel'deydi..

BRÜKSEL'DE SAKARYA'YI KONUŞMAK?
Eşi ve kızı ile Brüksel'e ilk defa gelen eski meslektaşımız, Serdivan Belediyesi Kültür Şube Başkanı Engin Arapoğlu ile birlikte olduk..
Yine, Brüksel'de hava gri, bulutlu ve yağmurlu idi..
Yağmurda ıslandık ama, Brüksel'i gezmekten vazgeçmedik!...
"Sakaryalıların Brüksel buluşmasının hazzı" anlatılır mı?
"Bir çay, bir kahve içimi de olsa, Brüksel'de Arapoğlu Ailesini ağırlamak", bizim için onur oldu..
Brüksel'de bulunmanın, böyle bir yanı var..
Bu bir bakıma ülkemiz, insanımız adına " gönüllü kültür elçiliğidir" bu!
Arapoğlu Ailesi Brüksel'e geldi, biz onlar sayesinde Sakarya'ya gittik!..
Güzellikler, anlatılmakla biter mi?
Selamlar olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 5 Temmuz 2024