Hayat gündüz yaşanır ama gece sorgulanır, gece; kendi yaşam gücünü kışkırtandır sabaha varana dek.

Gece nadir ihtimallerin ve alaycı tehlikelerin şehvetli ağzıdır.

Öpmeye uzanırken düştüğün yeri görmek, sabah uyananlara en büyük beladır.

Yalnızca bir zaman doğurdu beni,

Özümdeki düzene; diviti karanlık bir kalemle, kaosu çizerek...

Alnıma besmele üflendiği günden beridir tüm kadim tanrılar ölüme çağırıyor, kulağıma ezan fısıldandığından beridir levh-i mahfuzum alev alıyor.

Ben günahkarım, en az senin hayatın kadar.

Metaforize edilen temenniler sizin için artık fazlasıyla gerekli.

Sanki;

Karanlıklara gebe geleceğine hapsolmuş soysuz kralcıların, boysuz kurallarını bozmak için bu dünyaya geldik.

Ego tahtlarını buraya kim koyduysa sallantıda, bir tahtası çoktan eksik.

Yüzümde nihalistan bir keyif, ve hiç durmadan kalbime dolanıyor benim kısır döngüm.

Ben ise en çok burada, vakti gelene kadar susmayı öğrendim;

Sesimin kemikleri tek tek kırılana dek!

Halinize gülüyorum

Bıçak sırtında kucak dansı yaparken bile güçlü görünme çabasındasınız, ama boşuna.

Çünkü, Göz göre göre yolunuzda ilerlemeyi reddettiniz, başkalarına da ilerledikleri yoldaki hayat ağacında insanları saptıran o yılanın dilinden daha zehirli ruhunuzla çürütmeyi seçtiniz.

O yılanın en azından kutsal bir yolu vardı, bu yüzden sizden daha zararsızdı.

Sizler ise sadece, kaybolduğunuz hayatlarınızda başkalarını da kendi uçsuz boşluğunuza çekmeyi bildiniz.

Madem kendiniz var olmayı reddediyorsunuz, neden kendini keşfediş yolundaki o keşişleri de yutmayı istediniz?

Nedenini biliyorum!

“Herkesi kendinizden yapmaya çalışıyorsunuz.”

Bu sayede de yalnız hissetmeyeceksiniz.

Ama Size söz veriyorum sonunuz tek tek kendi yalnızlığınızla olacak.

Bu hayatta en çok istemediğiniz şey, sizi en zayıf düşürecek yanınız olacak!

Neyse ki hayat, sizi onla karşılaştırmadan ölmenize izin vermeyecek.

Kabuğunuzu içten kırmadığınız için, siz içten çürüyeceksiniz.

Sonunuz kendi yalnızlığınızla dolacak!

Size bunun sözünü veriyorum...

Sonunuz

kendi

yalnızlığınızla

b i t e c e k . . .