Sevgili okurlar,
Yaz mevsimi bitti, artık “Sonbahar’ın hüzünlü” havasına alışmamız gerekir..
Ama, yine de “pastırma yazı” dedikleri gün ve sıcakları gören vatandaşlarımız, “denize, serin yerlere, ağaç altlarına, yeşilliklere, çayır çimene” gitmeden edemiyor..
Güzel havanın, bereketinden yararlanmak isteyenler ise, “şimdiden fındıklarını toplayarak, ceviz, kestane, ayva, üzüm hasadına”, çoktan başladılar bile..
Hele de, Sonbahar soğuklarını görmesi ve çiğ damlacıkları ile buluşması beklenen, “Adapazarı kabağı” için de, toplama zamanı geldi..
“Kabak tatlısı” için restaurantların çoğu, şimdiden rezerv kabaklarını, kilerlere çoktan doldurdular..
Hani diyeceksiniz ki, “Adapazarı kabağından sadece tatlısı mı”, akla gelir?
Elbette, hayır!
“Kabak böreği ve diğer yemek çeşitleri ile Adapazarı kabağının sadece, Sakarya’da değil, komşu illerde ve Anadolu’da da”, eşsiz bir yeri vardır..
Her yıl, gündemi meşgul etsede, fındığın bereketi bir başkadır..
Zahmeti bir yana, “fındık ürünündeki ayak oyunları”, bir türlü aşılamadı gitti?!..
“Sakarya’nın Ayvası, elması, üzümü, kabağı ve diğer ürünleri”, çoktan pazarları feth etti, biliriz..

BEREKET DUASININ FİNALİ?
“Kınalı elleri, renkli şalvarları, başında yazmaları ile bizim yörede eskiden, kızlarımız, kadınlarımız, şapkasını bir kenara koyan üreticilerimiz”, panayırları beklerdi..
“Panayırlar, bir nevi bereket duasının finalinin yapıldığı”, buluşmalar idi..
Yaz bitimi, Eylül ayı içinde Sakarya’nın ilçelerinde ayrı, ayrı panayır günleri, takip edilirdi..
“Televizyonun, cep telefonlarının hayatımıza girmediği günlerde, panayırların eğlence bölümü ise”, büyüklerin ve küçüklerin rüyalarını süslerdi...
Akyazı, çarşı içinde kurulan panayırları unutmak, ne mümkün?
“Hisseli harikalar sahnesi ile Ünal Çadır Tiyatrosu’nu izlemek için” sıraya girmek gerekirdi..

BAYILANA KADAR DÜDÜK?
Hele de, eski Gazi Süleyman Paşa Camii ile Akyazı Belediyesi arasına kurulan dev salıncaklar..
Ve bu salınackların müptelası, devrin Akyazı bekçileri?..
“Bayılana, yani sabah ezanına kadar, beleşine salınacaklara kurulan bekçilerin hikayesini” bilmeyen mi var?
Ah be, Akyazı?
Sende hatıra kalan, “o bekçi düdüklerinin sesi” unutulur mu?
“Ceviz karası elerimiz ile başak ettiğimiz cevizleri satıp, kalem deftere ve okul günlerine ayırarak, panayır heyecanını”, uzaktan izlediğimiz günler..
Siyah-beyaz Akyazı günleri..
Şimdilerde ise, “artık panayırlara değil, fuarlara, festivallere” rağbet var..
Bunların en büyüğünü arkadaşımız Remzi Adıyaman’ın organizesinde, “PSB Anadolia Süs Bütkileri Fuarı”, bu yıl da Sapanca Kırkpınar’da görkemli bir açılış ile kapılarını meraklılara açtı.

GALA YEMEĞİ BULUŞTURDU?
Adını da şöyle doğru yazalım;” PSB Anatolia 2024 Peyzaj, Süs Bitkileri, Bahçe Sanatları ve Ekipmanları Fuarı’nın” açılış sonrası,”Gala Yemeği de” bir başka buluşmaya evsahipliği yaptı.
Evet, 7.Düzenlenen Fuarın Gala Yemeği’ne, SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ ve Meclis Başkanı Erdem Ercan öncülğünde, SATSO Üyesi Arokarya Fidancılık’ın paydaşlığında gerçekleştirilen organizasyona, Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, AK Parti Sakarya Milletvekili Murat Kaya, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıyıbık, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu, Sapanca Belediye Başkanı Nihat Arda Şahin, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, Sakarya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Genç, SATSO Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyeleri, Siyasi Partilerin İl ve İlçe Başkanları, Mesleki ve Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, Resmi Kurumların İl Müdürleri ile fuarda yer alan firmaların temsilcileri ve çok sayıda basın mensubunun iştirak ettiği” gazete haberlerine de yansıdı...
Katılımcılara bakarsak, “biraz  biz, bize bir fuarda buluştuk”, demek te doğru olur..
Valilik, odalar, üniversiteler, belediyeler, meslek ve sivil inisiyatif kurum ve kuruluşlarının, “yılda bir kez, bu fuar adında bile buluşması”, ne güzellik..
Temennimiz, “fuarın, fuar adına yakışır, ulusal ve uluslararası bir niteliğe” kavuşturulmasıdır..

ULUSAL VE ULUSLARARASI NİTELİK?
Bunun için ise, “siyasi iradenin ve ilgili bakanlıkların devreye girmesi”, işin boyutunu ve rengini değiştirebilir..
Sadece, Sakarya’nın, “Süs bitkiçiliği” dalında bile, potansiyelini, bu fuarda sergilemesi, gelecek adına önemlidir.
Kaldı ki, buna bağlı olarak, “bahçe ekipmanları, kimyasalları, bahçe tasarımlarının da burada sergilenmesi, tanıtılması”, az şey değildir..
Tarihe ve fuara not düşmek adına, “başta Remzi Adıyaman kardeşimiz ile diğer destek verenleri”, gönülden kutluyorum, tebrik ediyorum..
Sakarya’ya, memlekete, böyle de hizmet edilir...
Çok gerilerde kalan panayırlara özlemler sürerken, “fuarların, festivallerin hayatımıza girişi de” çok önemlidir..
“Sakarya’nın ürün yelpazesi, insan kaynağı, fabrika çeşitliliği, süs bitkiçiliği ve üniversiteleri ile daha büyük, ulusal ve uluslararası fuarlara imza atacağına” inancım tamdır..
Yeter ki, gücümüzü birleştirelim!
Yusuf Cinal yazıyor..21 Eylül 2024