Padişahın biri, patlıcanı çok severmiş. Bunu bilen veziri de sürekli patlıcanı övermiş; Aman efendim o ne mübarek bir taamdır, cennet taamı olsa gerektir, falan…
Gel zaman git zaman, padişah patlıcandan nefret etmiş
Vezir durur mu? Başlamış patlıcanı kötülemeye; Aman sultanım çok haklısınız, nesini beğenirler, nasıl yerler bir türlü anlamış değilim vallahi!
Diğer vezir, padişahın olmadığı bir yerde sormuş; Yahu! Sen bir zamanlar patlıcanı metheder ve adeta göklere çıkartırdın. Şimdi ise patlıcanı ve yemeklerini kötülüyorsun. Hayırdır?
Bunu bilmeyecek ne var demiş vezir; Ben patlıcanın değil, padişahın dalkavuğuyum. Anladın mı?
Bu dalkavukluk konusunda yandaş yazar-çizer takımının ne hallere düştüklerini gördük, onlara alıştık da...
Lakin Ülkücü Medya mensubu diye bildiklerimizin bu ani dönüşlerine alışabilmek çok zor.
Mesela Ortadoğu Gazetesi, açın internetten, girin arşivine, çok değil şöyle bir yıl öncesi yazdıklarını bir karıştırın, sonra dönün yeni döktürdüklerine, insanın inanası gelmiyor değil mi?
Bakın bu yazıların henüz mürekkebi kurumadı;
“ABD-İsrail ortak yapımı olan BOP'da Eşbaşkanlık yapan Recep Tayyip Erdoğan, Arap Baharı adı verilen kanlı projede Suriye hedef yapılınca "Esad kardeşim" gitti, birden "U" dönüşü yaparak "Diktatör Esed" oldu.
AKP iktidarı, Suriye hedef olduktan sonra Beşar Esad'ın ne kadar muhalifi terör örgütü var hepsiyle bağlantıya geçti. Kimine askeri eğitim verdirdi, kimine maddi yardım yaptı, kimine silah yardımı yaptı, kimini Türkiye'nin hastanelerinde tedavi ettirdi.
PYD, YPG gibi PKK'nın Suriye kollarını, İŞİD'i, ÖSO'yü, El-Nusra'yı,El-Kaide'yi besledi, eğitti, donattı. İşte içi silah dolu yakalanan tırlarla direkt bağlantılı mesele budur. Meselenin tek özeti Beşar Esad'ı devirip, Suriye'nin kuzeyini sözde Kürdistan'a katmaktır.
AKP'nin Barzani'ye yaptığı silah yardımının, Barzani'nin peşmergelerine Türkiye üzerinden koridor açılmasının ve PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG'nin her ihtiyacının karşılanmasının yegâne sebebi de budur. PYD Başkanı Salih Müslim'in Türkiye'yi ziyaretinden sonra "Bana çok iyi davrandılar. Kürdistan'ı AKP ile birlikte kuracağız" sözü de bunun en büyük delilidir. Yani şuan bu hedef için Beşar Esad'ı devirmek için yapmayacakları şeytanlık, desteklemeyecekleri iblis yoktur. Yakalanan silah dolu TIR'lara sadece bu gözle bakmanız yeterlidir…”
Mesela Mit TIR’ları hakkında;
“Cumhuriyet Gazetesi görüntüleri yayınlayarak, TIR'larda insani yardım malzemesi değil, silah olduğunu ortaya çıkardı. Bilinen bir gerçek görüntüleriyle de ispatlanmış oldu.
Bir taraftan Türkmenlerin katili, Türkmenlerin tapusunu elinden alan Barzani'ye silah yardımı yapacaksın, onu başının üzerinde taşıyacaksın, onun sözde Kürdistan hedefi için her türlü desteği yapacaksın, sonra çıkıp Türkmenlere yardımdan bahsedeceksin? Buna kim inanır? Sadece ahmak, aptal ve beyinsiz olan inanır.”
Mesela Suriye;
“Suriye ile savaş çıkarmak için yönettiğiniz Türkiye'ye bile füze atmaktan bahseden sizin Türkmen’e sahip çıkma gibi bir kaygısı olur mu? Size İslamcı, size hala dindar diyenin Allah belasını versin…”
Bir başkası;
“Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad büyük bir direniş sergiliyor. Bu durum ABD-İsrail ikilisinin küresel kargo işlerini yapan AKP’yi çok rahatsız etmektedir.”
Ve Bahçeli’nin dün dedikleri;
“Esed'i koltuğundan indirmek pahasına Suriye'nin toprak bütünlüğünün bozulması Türkiye'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü de sarsacaktır.
Esad'dan Esed'e, şimdi Esed'den Esad'a dönüş vardır. Seyredeceğiz, takip edeceğiz. Amerika ne düşünüyorsa sayın Cumhurbaşkanı Suriye için onu düşünüyor zaten…”
Yahu, hani AKP bir projeydi? Tayyip Erdoğan şöyleydi böyleydi hani?
BOP, ABD ve İsrail’in, 22 ülkenin sınırlarını ve rejimlerini değiştiren ve Büyük İsrail Devletinin kurulmasına hizmet eden bir tezgahtı hani?
Eee ne oldu şimdi? Başınıza saksı mı düştü?
Ha, pardon! Siz de patlıcanın değil padişahın dalkavuğu oldunuz değil mi?
HAİNLİK GÖRECELİ BİR KAVRAM MI?
Görünen o ki hainlik, iktidara göre ayarlanmış göreceli bir kavram…
Eğer iktidarın o anki hakim görüşüne yani konjonktüre uygun hareket ediyorsanız, iktidara göre pozisyon alıyorsanız sorun yok, ama almıyorsanız hainsiniz!
Askeri operasyonlara 'savaş', cezaevindeki teröristlere 'tutsak' diyen, terörist seviciliklerini 'yaşatma' ve 'yaşamı savunma' kılıfıyla örtmeye çalışan, Apo’ya tecridin kaldırılmasını, Pkklı teröristlerin ana dilde savunma yapabilmelerini isteyen Türk Tabipleri Birliği, “demokratik açılım”ınızı desteklerken iyiydi mesela…
Sizin o keskin ‘U’ dönüşlerinize ayak uyduramadıkları veya kendilerince omurgalı davrandıkları için şimdi oldular terörist sevici öyle mi?
Bakın, bir zamanlar el üstünde tuttuğunuz Akil Adamlarınızın büyük bir kısmı da sattı sizi.
Çözüm sürecinde sizinle el ele omuz omuza koşturanların çoğu şimdi "Savaşa hayır" bloğunda aydın bildirileri yayınlıyor...
Yani terörist ve terörist sevici oldular.
Peki, birdenbire mi oldular?
Kesinlikle değil, onlar zaten öyleydiler ama o an size lazımdılar.
PKK terör örgütü değil, siyasi bir örgüttür, diyen Celalettin Can…
Atatürk'ü faşistlikle itham edip, Türkiye bu güne kadar Kürt ve Ermeni sorunlarını halının altına süpürdü, diyen, aman dikkatli olalım ki Türkçüler uyanmasın diye sizi uyaran Baskın Oran…
Lale Mansur’dan tutun da Tarhan Erdem’e kadar alayı terörist seviciydi zaten…
Mesele, sizin ne kadar terörist sevici olup olmadığınızla ilgiliydi.
Patlıcan sevilecek dediniz, büyük bir kısmı zaten patlıcanı seven, bir kısmı da siz öyle istiyorsunuz diye patlıcan sevenlerle birlikte yola çıktınız, şimdi onlardan da patlıcandan nefret etmelerini bekliyorsunuz, mesele bu…
Şimdi, patlıcanı gerçekten sevenlerden, sırf siz istiyorsunuz diye seviyor görünenlerin tavrını beklerseniz, daha çok beklersiniz.