2000 li yılların başından itibaren glutensiz beslenme sadece çölyak hastaları için değil pek çok hastalığın tedavisinde önerilen bir beslenme yaklaşımı oldu.
Gluten temelde tahıl ürünlerinde bulunan bir protein. Glutenin ve gliadinden oluşuyor. Sağlıklı bir bağırsak sisteminde gluten ve laktoz içeren besinler sağlıklı bir şekilde emilir. Böylece sağlıklı bağırsak duvarından kana toksik madde geçişi olmaz. Fakat zamanla kötü beslenme, stres gibi durumlarda bu bariyer bozulur, emilim azalır ve biz glutene karşı hassas bir duruma geliriz.
Otoimmun hastalıklar vücudun kendisine karşı savaş açması olarak düşünülebilir. Genetik, sağlıksız beslenme, stres gibi durumlar otoimmun hastalıkların oluşumunu tetikleyip, ilerlemesine neden olabilir. Bu nedenle otoimmun hastalıklarda tedavinin yanında yaşam şeklini değiştirmek önemli.
Son dönemlerde pek çok çalışma sağlıklı bir bağırsak sistemi ile otoimmun hastalıkların ilerlemesinin yavaşlatılabileceği gösterildi. Bağırsak sağlığı için onu tahrip eden besinlerin diyetten çıkarılıp bir süre tüketilmemesi önemli.
Eski dönemlerde gluten içeren besinler günümüzdeki kadar bağırsak florasına zarar vermiyordu. Zamanla kullanılan tarım ilaçlarının fazlalığı, stres, kullanılan temizlik ve kozmetik ürünler bağırsak sisteminde tahribatı hızlandırdı. Ama bağırsak duvarı çok hızlı bir şekilde yenilenebilme özelliğine sahip. Bu nedenle 3-6 hafta gibi bir süreçte glutensiz ürünlerin tüketilmemesi bağırsak duvarının yenilenerek tamir edilmesine yardımcı oluyor. Bu dönemde laktoz içeren süt ve süt ürünlerinin de tüketilmemesi onarımın çok daha hızlı olmasına yardımcı oluyor.
Hashimato tiroidi, romatoid artrit, iltihaplı romatizma gibi otoimmun hastalıklarda bir süre glutensiz beslenme hastalığın tedavisinde sizi destekleyecektir.
Glutensiz beslenme eski döneme göre çok daha kolay. Çünkü gluten içermeyen seçenekler çok daha fazla.
Kurubaklagiller, karabuğday, kinoa, teff , keçiboynuzu unu gluten içermeyen besinler. Bunların unlarını alarak veya glutensiz ekmek, kraker gibi glutensiz seçenekleri tercih ederek bu süreçte beslenme çeşitliliğini sağlayabilirsiniz.
Peki çölyak hastası değilsiniz fakat otoimmun rahatsızlığınız var ne kadar süre glutensiz beslenmelisiniz?
Günlük rutininizde her zaman glutensiz ürünleri tercih etmek zorunda değilsiniz. Fakat karabuğday unundan oluşan, nohut, badem unundan oluşan glisemik indeksi düşük veya orta olan unlardan oluşan besinleri tüketmeniz hem hastalığınızın tedavisine destek olur hem de sağlığınıza zarar vermez. Çünkü glutensiz beslenmede mısır unu, pirinç gibi glisemik indeksi yüksek olan besinlerin sıklıkla tüketilmesi kilo alımına veya diyabet oluşum riskine neden olabilir.
Hastalığın tedavisinde ilaç tedavisinin yanında beslenme şeklini değiştirmeniz tedavi sürecine destek olacaktır.
Sağlıklı günler dilerim…