Sevgili okurlar,
Maalesef, “Sakarya'da kadın cinayetlerinin, ardı arkası” kesilmiyor!?
Bizleri, “9 Ay karınlarına sığdıranları”, neden hedefe koyuyoruz ki?
Bu çürümüşlüğü, nasıl izah edeceğiz?
Gerçekten, üzerine titrediğimiz, “Türk Aile yapısı” içinde “kadınlarımız, neden eksik etek” olarak görülür?
Aile içindeki ,”ekonomik sorunların, uyuşmazlıkların baş gösterdiği anlarda, büyüklerimiz”, neden devreye girmezler?
Aslında konu, sadece Sakarya ili sınırlı değil!
Üzülerek ifade edelim ki,”Türkiye'nin bir kadın sorunu” var!
ELİNİZİ ÇEKİN EFENDİLER?
Bir kesim, “kadınlar üzerinden”, elini çekmiyor!?
Hatta, “kızlarımızın küçük yaştan itibaren okutulmaması, dini kurslara gönderilmesi, hatta evlendirilmesi yolundaki telkinleri” bilmeyenimiz mi var?
Dini kıskaç altında olan kadınlarımız, ne yazık ki, siyaseten de hedefe konuyor?
Siyasi kulvarda onlara, gereken alanı bir türlü açamıyoruz?
Siyasette ise, “bir erkek egemenliği” sürüp gidiyor!
Bu yüzden okumuş, diplomasını cebine koymuş kızlarımız arasında iş bekleyen, yani atama bekleyenlerin sayısı, o kadar çok ki?
KADINLAR ALANDA?
Bu kesime kim, kimler fırsat verecek ki?
Bakınız, “AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Sakarya mitingine kadınların ilgisi” yadsınabilir mi?
Onlarda, pekala siyaseten oradaydılar..
Onlarda “siyasette biz de varız” diyorlar..
Onlara alan açmak, hem iktidar ve de muhalefet partilerin görevi değil midir?
Sevindirici bir gelişmedir, “muhtarlık yarışına giren kadınlarımızın” sayısı?..
“Onları teşvik etmek, onları takdir etmek, hatta erkek adayların, onlar için geri çekilmeleri”, bile güzel olur..
Özellikle, “üç, dört defadır muhtar olanlar, kadınlar lehine bu görevlerden geri adım atsalar”, ne kaybederler ki?
KADIN MUHTAR ADAYI?
Muhtar adaylarımızdan Bahar Ay Çamaş ile tanıştım..
Sakarya'da, “ilk otobüs şoförlerimizden” biri..
Direksiyon başına geçişi ve anılarını bizimle paylaştı..
Heyecanı büyük!..
“Muhtar olarak, insanına, yöresine “, hizmet etmek istiyor..
Bütünleşmek istiyor komşuları ile mahalleleri ile..
Ne güzellik değil mi?
Muhtarlık adına, projeleri var..
Bizde deneyim ve tecrübelerimizi kendisine aktardık..
Yapmak istediklerine, yapacaklarına katkı sunduk..
Başarılar diledim, kendisini kutladım..
Kadınlarımızın, muhtarlık yarışına girmesi ne güzel!
Bu güzellikler arasında, iki kadın haberi yüreğimizi dağladı, sarsıldık..
DAHA YARDIM İSTEMEYECEK?
Bizim Sakarya Gazetesi'nde yer alan habere bir göz atalım mı?
“Sakarya'da 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak eşinin kendisini darp ettiğini ve öldüreceğini ihbar eden 53 yaşındaki Leyla Demir'in kaybolmasının ardından, yapılan aramalar sonucu üzücü haber geldi.
Leyla Demir'in cansız bedeni, Sakarya Nehri'nde bulundu.”
Ne üzücü, ne?
Olayın yeni öğrenenler için biraz detay verelim;
“Olay, 13 Şubat günü meydana geldi. Leyla Demir, acil servisi arayarak eşi Ş.D. tarafından darp edildiğini ve ölüm tehdidi aldığını belirtti. İhbar üzerine olay yerine giden Adapazarı İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Leyla Demir'i evinde bulamadı. Eşi Ş.D., eşinin evi terk ettiğini ifade etti. Evin çevresi ve Sakarya Nehri kenarında yapılan incelemelerde, Leyla Demir'e ait telefon ve başörtüsü nehir kenarında bulunarak ilk buluntular arasına eklendi. “
Haber bu!
Ne söyleyebilir, ne ekleyebiliriz ki?
Leyla Demir, yapacağını yapmış, durumunu açık ve net ortaya koymuş?
Leyla 'da menfur bir cinayete kurban gitti!
Bitti mi?
DEĞDİ Mİ?
Yine Bizim Sakarya Gazetesi'nden öğrendiğimiz bir başka haber var..
Haberin içeriği mi?
“Korkunç olay, Akyazı İlçesi'nin, Taşyatak Mahallesi’nde yaşandı.
Edinilen bilgiye göre, Ali Rıza Arslan (44) boşanma aşamasında olduğu öğrenilen Hatun Arslan’ın (Ekrem) (29) baba evine gitti. Burada ikili arasında henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı tartışma çıktı.
Çıkan tartışma esnasında Ali Rıza Arslan, silahla önce boşanma aşamasında olduğu öğrenilen Hatun Arslan’ı sonrasında ise kendisini vurdu!”
Sakarya'da bir hafta içinde iki kadın cinayeti!
“Cinayet” deyip, geçeceğiz, üstünü örtecek miyiz?
“Kadın cinayetlerinin önüne”, nasıl geçeceğiz?
Yetkililerimiz, büyüklerimiz, aile bireyleri, akil, bilge insanlarımız, bu konuda neler düşünüyorlar?
ANNELERE KIYMAYINIZ!?
Kadın cinayetlerini önlemede, neler yapmalıyız, neler yapabiliriz?
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri, bu cinayetlerle ne kadar ilgili?
Ya bakanlık?
Ya, Valilik?
Ya, kaymakamlar?
Ya, belediye başkanları?
Kadınlarımızı cinayetlere kurban vermemek için yapacağımız bir şey yok mu?
Onlar, ölsünler mi?
“Uykuma yıldızları
Serdin, büyüdüm anne.
Anne güzelliğine
Erdin, büyüdüm anne. “(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Lütfen, annelere kıymayınız efendiler!
Annelerimize, kızlarımıza, kadınlarımıza..
Yusuf Cinal yazıyor, 29 Şubat 2024