Sevgili okurlar,
Memleketimizde “hal ve gidiş” hepinizin bildiği gibi!
O büyük depremde kaybettiklerimizin sayısı, 50 Bin 399’a ulaştı!..
Hala enkaz altından,” sevdiklerimizin cansız bedenleri” çıkarılıyor!
Ne acı bir durum!
Ne acı bir durum!
Gel de memlekette, “ hal ve gidişin mükemmel “ olduğunu söyle?
Memlekette  1 Euro 21,18 TL.
1 Dolar ise 19,24 TL.
1 Gram altın ise 1274.59 TL.
Milletimizin yarısı, parası varsa et, kimisi ise, askıda ekmek kuyruğunda!..
Soğanın kilosu ise memlekette 25 TL.’ye geçti..
Gel de memlekette “hal ve gidişin, bütçemize uygun olduğunu” yaz,söyle!?
Haydi söyle, haydi söyle?

DANA PİRZOLA MI, KOYUN PİRZOLA MI?
Gel de memlekette,”dana pirzola yerine koyun pirzola ye “ bakalım!?
Parayı kontrol eden, bakanımız Nureddin Nebati, bunu söylüyor..
“Damak tadı” değişti?..
Ne zaman, acaba?
Koyun eti yemiyor ya vatandaşımız, alışmamız lazım!
Yani, “damak tadını”, değiştirmemiz lazım!
Gel de,” kırk yıllık Kani’yi, yap bakalım Yani” gibi bir durum bu?
Sayın Bakan Nureddin Nebati, “paranız var mı” diyemiyor?
Oysa, daha kolayı var?
Bakan Nureddin Nebati’yi, “bu seçimlerde değiştirsek” nasıl olur?
Gel de, memlekette “hal ve gidişin, iyi olduğunu” haykır?

AKYAZI YILLARI?
“Hal ve gidiş”, bana ortaokul yıllarında Tabiat Bilgisi dersimize gelen murhum öğretmenimiz Muzaffer Kurugöl’ü hatırlattı..
Allah,gani,gani rahmet eylesin!
Muhterem oğlu Zafer Kurugöl ile arkadaşlığımız unutulur mu?
Her Pazartesi ve Cumartesi günü, okula giriş ve ayrılışta “İstiklal Marşını” söylerken, birkaç öğrenciyi Akyazı-Adapazarı  caddesine gönderir, selama, saygı duruşuna geçirirdi..
Hey gidi, günler hey!
Binbaşılıktan emekli bir asker olarak, son emekli yıllarını Akyazı Ortaokulu’nda da hizmet ile geçirirdi..
Hani,” öğrenciler selama durur” diyorsam, o yılların ortaokul öğrencilerinin, “şapka taktığını” bilmeyenler için hatırlatmalıyım..
Yine o yıllar, okul karnelerimizdeki en önemli notu ise,”hal ve gidiş” oluştururdu..
“Hal ve gidişi” pekiyi olmayanları, o yıllar evlerde, büyük bir azar, sitem beklerdi..
Yaşamımız boyunca, bu “hal ve gidiş” notu peşimizi bırakmadı, bırakmaz..

HAL VE GİDİŞ NOTU?
İşte, bireylerin olduğu kadar, toplumun, milletlerin, yani devletlerin de “hal ve gidiş” notu vardır..
Bu daha ziyade “ekonomik göstergeler” için verilse ‘de “toplumun çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu..” için de sözkonusudur!
Ülkeyi, 21 Yıldır yöneten bir siyasi zihniyetin, kadrolarının “hal ve gidişini” sormaya gerek var mı?
Bu konuda hemen, mevcut siyasi iktidara “karnenizi çıkartın” demek, göstergeleri hatırlatmak, ortaya dökmek gerekmez mi?
Bunun için, “resmi açıklama beklemek yerine, piyasalara bakmak, yetişir” elbette!..

GELDİĞİMİZ NOKTA?
İşte, yukarıdaki “Euro-Dolar” girdabındaki durum, geldiğimiz noktayı, ifade etmiyor mu, anlatmıyor mu?
“Karneye” ne gerek var, öyle değilmi, karneye?
Bunlar, “hal ve gidiş” notları değil mi?
Daha ne söylemeliyiz, yazmalıyız ki?
14 Mayıs 2023 Tarihinde sandık başına gideceğiz..
Hem, “Cumhurbaşkanı”, hem de “milletvekilleri” için oylarımızı kullanacağız..
Bu noktada, acaba siyasi iradenin, bu “hal ve gidiş” sayfasına, kaçımız, ya da hangimiz, “tarafsız, objektif” bir gözle, bakıp değerlendireceğiz?

BİZLERE DÜŞEN GÖREV?
Sadece, “siyasi partilere bakarak, ittifakları gözönüne alarak mı” oy kullanacağız?
Yoksa, “ilimizi, yani bizleri temsil eden milletvekili aday, adaylarını gözeretek mi”, bir değerlendirmede bulunacağız?
Peki, siyasi partileri, liderlerini, tıynetlerini, dünya görüşlerini, ülkeyi, yani devleti yönetme basiretleri hakkında, hangi “hal ve gidiş değerlendirmeleri ışığında oyumuzu heba etmeden, iyinin, gereklinin, hak edenin seçilmesine”, katkı sunacağız?
Elimizde elbette, bir “ölçme değerlendirme “ aleti yok!
Ama, “ülkenin  siyasal, sosyal, ekonomik, hukuk, eğitim, sağlık ve diğer şartları..”, bize birçok ipuçları sunmaz mı, vermez mi?

ÜLKENİN AHVAL VE ŞARTLARI?
Önümüzdeki seçim süreci içinde en azından, “ülkenin ahval ve şartlarına bakarak, geleceğimizi düşünerek, ülke insanının birlik ve beraberliği, dirliği için oyumuzu kullanma, heder etmeme” fırsatı var..
“Algılara, propagandalara, dedim –dediklere aldırmadan, kapılmadan..”, bunu pekala yapabiliriz!
Yapabiliriz ama, “fikri ve vicdanı hür” bir duruş sergileyebilirsek, bunu yapabiliriz!
Yoksa, “Ali böyle söyledi, Veli böyle istediler ötesinde, milli menfaatlerimizin üzerine,  kişisel menafaatleri çıkartırsak, bunu yapamayız ve oyumuzu hak edene, yani iyiye, liyakat sahibi için” kullanamayız!.

BU İŞİN VEBALİ VAR?
Şüphesiz, “ülkenin bu duruma gelmesinde, ağız tadımızın bozulmasında, damak tadımızın değiştirilmesinin istenmesinde, sizin, bizim oylarımızın da etkisini” unutmayalım!..
Yarın,” elim kırılsaydı da bu zihniyete oy vermeseydim” dememek için, “bu secim sürecini ince eleyip, sık dokuyarak değerlendirmek ve sandık başına gidince gereğini yapmak” gerekir..
Şüphesiz, “oy hakkı, bireyin anasütü gibi helal”, bir hakkı..
Onlardan daha iyi bilecek değiliz ya?
“Biz gazeteciler, muhabirler, haberciler, yazarlar, ülke şartlarını irdeleyen yazı ve yorumları sizlere sunduğumuz kadar, güncel haberleri de”, her gün sizlere ulaştırmaya büyük özen gösteriyoruz..

TARAF OLMAMIZI BEKLEYENLER?
Bunu yaparken, “hal ve gidiş  değerleri”, çok önemli..
Bu noktada, “bizden taraf olmamızı bekleyenler kadar, sus-pus olmamızı isteyenler, olaylara, gelişmelere, yaşınılanlara, gerçeklere kayıtsız kalmamızı bekleyenlerin de olması, düşündürücü olduğu kadar, üzüntü” vericidir..
Keşke, “gerçeklerin yazılmasına, irdelenmesine insanımız kadar, siyasilerimiz de yardımcı olsa, hakikatler ortaya konsa” ve ülkemizin “hal ve gidişine”, bu duruşumuz ile de katkı sunsak, güzel olmaz mı?

ÜLKE GERÇEKLERİ?
“Bizlerden kalemlerimizi kırmamızı isteyenler”, lütfen gazete sayfalaramıza bakınız!..
Manşetler ne söylüyor, yazarlarımız ne yazıyor?
“Herkesin hakkı, herkese ama, ne olur, bizim de hakkımızı teslim ediniz”, lütfen!
“Gerçeklerin yazılmasından, hakikatlerin paylaşılmasından niye rahatsız”, olunur ki?
Bizlerden “taraf olmamızı bekleyenler, bilmelidirler ki, bizler halktan yana, doğrulardan, gerçeklerden yana” tarafız!
Ülke gerçeklerine, kayıtsız mı kalalım?
Lütfen, gölge etmeyiniz!
Yusuf Cinal yazıyor, 6 Mart 2023