Sevgili okurlar,
Sakarya’nın Hendek İlçesi’nde, 3 Temmuz 2020 Tarihinde saat 11.15 Sıralarında, havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada ; 7 Kişi hayatını kaybederken, 127 kişinin de yaralandığı resmi kayıtlara geçmişti.
Büyük üzüntü yaratan patlamada hayatlarını kaybedenlerin, acı hayat öyküleri basında yer aldı..
Gerçekten vicdanları sızlatan, bir durum söz konusuydu !
Bir habbe ekmek için, gün boyu en tehlikeli şartlarda çalışmak zorunda kalanların, meydana gelen patlamada, körpe bedenleri toprağa düşerken, yanarken, param parça olurken, yürekler sızladı, vicdanlar sustu !.
Bizim Sakarya Gazetesi’nde de yer alan habere göre, artık bu büyük patlama ile ilgili hukuki süreç sürüyor..
7.Duruşmadan da bir sonuç çıkmadı !
Patlamada ihmali bulunanlar ile olduğu kadar, fabrika sahipleri ile ilgili davada, patlamada hayatlarını kaybedenlerin yakınları « adalet istemlerini » tekrarlayarak, « bu konuda kamu desteğinin azaldığını ve davanın Sakarya yerel medyasında bile hak ettiği yeri bulmadığından » dert yandılar..
Haksız da, değiller hani !
Ama bu davaya, Bizim Sakarya Gazetesi olarak, gereken ihtimamı verdiğimizi ve her gelişmeyi okurlarımıza duyurduğumuzun altını çizmeliyim !..
Eğer bizler yanıbaşımızda cereyan eden bir patlama ile ilgili olarak, « umursamazlık içinde bulunuyor, davaya kayıtsız kalıyorsak », bilin ki yarın bizim ve yakınlarımızında başına gelebilecek bir olayda, aynı şey tekerrür edecek demektir !..
Kısacası burada, yakınlarını kaybedenleri, davaları ile baş, başa bırakmak, insanlık değerlerine de yakışmayacak bir durumdur !
« Gidin mahkeme kapısında ağlaşın » demiyoruz !
Ama, « ağlayanları da yalnız koymak, onları aşağılamak », ne haddimize ?
Davalar sırasında, en azından acılı annelere, eşlere, babalarını kaybeden yavruların, yanında yer alabiliriz değil mi ?

Fabrika sahibi Y.C. « Adaletinize güvenmiyorum.Bundan sonra konuşmayacağım, avukatlarım konuşacak » diyerek, mahkemeye adeta rest çekiyor, çekebiliyor ?
Bu ne pişkinliktir ?
Bu ne vurdumduymazlıktır ?
Bu gücü, nereden alıyor ki ?
Sanki, bu fabrika bir başkasının ?
O büyük patlamayı, Türkiye ile birlikte bizlerde acı ve endişe içinde ta Brüksel’den takip ettik !
İnsanların, o büyük patlamadaki korkusunu çok iyi anlıyorum !..
Dünyanın birçok yerinde de bu tür patlamalar oldu, ama « adalet de « yerini buldu..
Böyle, « hakimlere, savcılara restini çekene « asla rastlamadık !
« Millet can derdinde, kasap et derdinde », bir durum yaşanıyor sanki ?
Bir yığın ihmal, önceki patlamalar, denetimsizlik ve göz göre,göre « geliyorum diyen patlamanın » ardından yapılan savunmalara bakarmısınız ?
« Yandı, kül oldu, her şey bitti » öyle mi ?
Ya sorumluluk ?

Burası dağbaşı bile olsa, “yasalar, kurallar”, her yerde geçerli değil mi ?
Baba, oğul ne tür « ayrıcalık » bekliyorlar ki?
Davayı sulandırmanın alemi nedir ?
Hayatlarını kaybedenleri geri getirmek, acıları dindirmek mümkün mü?
Öyleyse, « adaletin tecelli etmesi », aynı zamanda, hem « kamu vicdanını ve hem de kayıpların yakınlarını teselli edecek manada bir karar çıkması » herkesin beklentisidir..
Gelecek çelsede, Sakarya’nın tüm sivil örgütlerini, bu mağdurların yanında görmek istiyoruz !..

Onları sahipsiz ve yalnız bırakmamak, aynı zamanda insanlık görevimizdir..
İnşallah mahkeme, kamu vicdanını, kayıpların yakınlarını tatmin edici bir karar verir..
Böylece, bu davada tarihe mal olur!
Birdaha da, bu tür “ihmaller, umursamazlıklar” yaşanmaz!..
Tekrar bu elim olayda hayatlarını kaybedenlere, yüce Mevla’mdan gani, gani rahmetler diliyorum..
Mekanları cennet olsun!
Geride kalanlarının başı sağolsun!
Bizim Sakarya Gazetesi olarak,bu büyük davayı takibe etmeye devam edeceğiz..
Temennimiz adaletin tecelli etmesi ve yanık yüreklere su serpilmesidir!
Bu Sakarya’nın, Sakaryalı’nın, velhasıl insanlığın davasıdır..
Tekrar, başımız sağ olsun!
Hendek faciasını asla unutmadık, davanın takipçisiyiz!
Yusuf Cinal yazıyor,9 Aralık 2021 Brüksel