Babam Atatürk’ün köyünde doğmuş, Kocacık’ta.. Memleketine aşık bir koca çınar, Atatürk kırmızı çizgimiz..
Bir ay kadar önce babam ve kardeşim Kuzey Makedonya’ya gitti, 10 gün gezdiler..
Döndüklerinde kardeşimin söylediği ilk ayrıntı şu oldu; “Orada kimsenin acelesi yok, otobanda bile 50 km hızla gidiyorlar..”
Bizde tam tersi..
Her alanda hızlı yaşıyoruz, geç anlıyoruz!.
Yani..
“Biz babadan böyle gördük” derken sadece şarkının değil, yolun güzelliğini, şehrin güzelliğini de görmek lazım..
Sakaryaspor’da son yaşananlara baktığımızda koca bir şehrin başı döndü ama şu yaşananlar benim için sürpriz değil, şaşırdığım bir gelişme olmadı..
İlk defa bir yönetim ibra edilmedi, normal..
Fenerbahçe camiasının ünlü isimlerinden Hakan Bilal Kutlualp şehre geldi, Sakaryaspor’a talip oldu ama hesaplara ulaşamadı..
Sakarya’da Spor Adamları Derneği Başkanı Zeki Öztürk Sakaryaspor’a başkanlık konusunda Akyazılı ünlü iş insanı Yaşar Aşçıoğlu’nun desteğiyle sahaya indiğini açıkladı ama zemin bakımda..
Bu şehrin çocuğu Cumhur Genç yeniden başkan oldu..
Son 3 yıla 2. Lig’de bir şampyonluk, 1. Lig’de biri final, iki play-off heyecanı sığdıran adam, ekibi tamam..
Haziran başıydı, Adana’dan finalden dönmüştük, moraller sıfır..
Cumhur Genç aday olmayacağını söyledi ve genel kurul kararı aldı..
Açıklamasını bitirmişti ki; “Bu şehirde bu işi yapabilecek bir başka babayiğit göremiyorum, dolayısıyla bu şehir iki ay sonra sana döner..”
Üç ay sonra üçüncü kez başkan!.
Sosyal medya yıkılıyor.. Başka kimse yok mu?
Yok..
Yine, yeniden Cumhur Genç..
İnşallah sportif başarılarına kalıcı gelirler ekler, Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar’ın katkılarıyla..
Geçen sene olsun, ondan önceki sene olsun, Büyükşehir arkasındaydı, Büyükşehir’de başkan değişmesine rağmen yine Büyükşehir arkasında..
Bana göre beklenen oldu, netice de dava bu şehrin davası..
Bu gitgeller arkasında en büyü kaybımız Sakaryaspor’un zedelenen imajı oldu..
Salı günü TRT Spor’da Hedef Süper Lig’i izliyorum, Ankaragücü’ne 2-1 kaybeden Sakaryaspor’un 3 dakikalık maç görüntülerine bile vakit bulumadılar..
Esamemiz okunmadı!.
Bu takım bu ligde daha 4 ay önce play-off finali oynadı, unutuldu..
Gradel geldi, tutulamadı..
Dimitrov’u elde tutma adına elimizde olan opsiyon bir inat uğruna Bodrum’a servis edildi..
Del Valle bir maaş alamadı diye serbest kaldı, sosyal medya yorumları minder dışında, saha bakımda..
Sakaryaspor bu süreçte 6 maç oynadı, hep deplasmanda..
Lig’e hazırlanırken oynadığımız hazırlık maçı sayısı üç..
Yalap şalap bir kamp ve Ağustos sıcağında takım Rüstemler’de kavruldu..
Ne yediler, ne içtiler, kim biliyor?
Birgün idmana gittim, her kapıdan 3’er 5’er futbolcu çıkıyordu..
Bakıyorum kimi fitnesse gidiyor, kimi sahaya, kimi yatmaya..
Ben 1977’den beri Sakaryaspor’u takip ediyorum, takımın 4’te 3’ünü tanımadığım bir dönem hiç olmadı..
Bağırıyorum, duyan yok..
Yazıyorum, birkaç yorum..
Gökhan İn yönetiminden sadece Serkan Kumral’ı tanıyorum, tribünden..
Bugün öğreniyoruz ki Sakaryaspor’da 45 kişilik futbolcu kadrosu 28’e düşürülmüş..
“Gel seni profesyonel yapalım, ver şu kadar para” demişler, profesyonel liglerde hiç topa vurmayan futbolcu sayısı takım kadar..
Neler oluyor arkadaşlar?
“Kim kimi tokatlamış belli değil” gibi bir durumla karşı karşıyayız, herkes sosyal medyadan ateş ediyor..
Ulusal medyanın bizi neden dilinden düşürdüğünü anlıyorum, anladınız mı?
Kaybolan imaj bu şehrin imajı..
Şimdi ne yapacağız?
Sosyal medya yine yıkılacak, kapatın gitsin..
Taşın altına elini koyan şahıslara hakaretler havada uçuşacak..
Dolayısıyla tam gaz Sakaryaspor’u parça pinçik etme girişimlerini yaşayacağız, kurgular olacak, tokat manyağı olacağız..
Tam bu noktada ben ne yapacağım?
Baltalarımı gömdüm, başka Sakaryaspor yok..
Sakaryaspor’a zarar vereceğine inandığım her atraksiyonun karşısında olacağım..
Bu şehirde Sakaryaspor’un menfaatlerini kendi menfaatleri üstünde tutan her birey kardeşimdir, arkadaşımdır, büyüğümdür..
Ben Sakaryalıyım, Sakaryaspor benim değerim..
Salih Dursun’dan Emre Demir’e bizim futbolcularımız, sahip çıkacağım..
Biliyorum ki buraya çay içmeye gelmediler, final oynayan takıma geldiler..
Yoksa Szmanski’nin burada ne işi var, süper lige transfer yapardı..
1977’de başladığım bu yolculukta ben böyle gördüm, böyle devam edeceğim..
1977’de rahmetli ustam Hüseyin Komite’nin asistanı olarak gittiğim ilk maç kupa rövanşıydı, 13 yaşındaydım..
Sakaryaspor ilk maçta deplasmanda Erzincanspor’a 3-0 yenilmiş, Sakarya’da buluştuğumuz rövanşta 90 dakikayı 3-0 önde bitirerek maçı uzatmalara taşımıştık ama uzatmalarda İzmit Kağıtspor’dan transfer ettiğimiz kaleci Cemil dramatik bir gol yedi, elendik..
Bu ilk elenişimiz olmadığı gibi sonda olmayacak, başka Sakaryaspor yok..
Belki daha zor günler yaşayacağız ama yılmak yok, Sakaryaspor aşkıyla yola devam, yolun kendisi güzel..
Bu yolda kandırılabiliriz.. Hakkımızda yenecek ama yılmayacağız..
Düşe kalka da olsa devam edeceğiz, başka Sakaryaspor yok..
SANTRA HARİCİ
Ölmek bir şey değil
Yaşamamak korkunç
(Viktor Hugo)