Günlerdir Esenyurt üzerinde tepiniyorlar.
Kiminin derdi seçilmiş başkanı görevden alıp, kayyum vasıtasıyla Esenyurt’un korkunç rantını kontrol etmek, kiminin derdi seçilmiş başkana sahip çıkmak…
Kimi ‘Kürt olduğu için görevden aldılar’ tezi üzerinden ideolojik çıkar peşinde koşarken, kimisi de görevden alınan başkanın ‘özerklik savunucusu bir terörist’ olduğu iddiası üzerinden yaptığı hukuksuzluğun üstünü örtme çabası içerisinde…
Hasılı kiminin derdi Esenyurt yerel yönetimini elinde tutmak, kiminin derdi de Esenyurt’u tekrar geriye almak…
İyi de Esenyurt kimin?
Bırakın AKP’yi, CHP’yi Esenyurt gerçekte kimin?
Yılmaz Özdil son videosunda tane tane anlattı.
O paylaşamadıkları Esenyurt Arap ve Afrikalıların olmuş.
Esenyurt uluslararası özerk mülteci kampı olmuş…
Esenyurt’ta bir belediye başkanını özerklik istiyor diye tutuklanıyor ama Esenyurt çoktan özerk bölge haline getirilmiş. Esenyurt mülteci özerk bölgesi olmuş.
Türkiye’nin demografisinin nasıl değiştirildiğinin, nasıl mülteci deposu haline getirildiğinin göstergesi…
1990’lı yıllarda resmi rakamlara göre nüfusu 40 bin olan Esenyurt’un bugün resmi nüfusu 970 bin gayrı resmisi 1 buçuk milyon.
Bu ülkede yıllardır nüfus sayımı yapılmadığı için, bu gerçeği ancak tüketilen kişi başı su miktarı üzerinden hesaplayabiliyoruz.
Esenyurt’ta 101 farklı ülkeden en az 500 bin mülteci var. 
Esenyurt’ta yasal yollardan gelen mültecileri ve kaçakları topladığınızda Türk nüfus azınlık durumunda.
Esenyurt’ta Şam sokağı Şam çarşısı var.
Dükkanların tamamı Suriyeli sadece Arapça konuşuluyor. 
Suriyeli gettoları var. Mısırlı gettoları var. İranlı gettoları var. Afrikalı gettoları var. 
Bunların ne oturma izinleri var ne çalışma izinleri ama hem oturuyor hem çalışıyorlar…
Düğün salonunu kiliseye dönüştüren Nijeryalılar var.
Afrikalı kaçak mültecilerin futbol takımı var. Antrenör Kongolu. Takımın ismi uluslararası Hristiyan misyoner topluluğu. 
Bir tarafta 50 katlı rezidanslar diğer tarafta sefalet var, Esenyurt’ta...
Suç oranları patlamış durumda.
O kadar çarpık şekilde büyüdü ki kırk bin kişinin yaşadığı ama okulu olmayan mahalle var.
30 bir kişinin yaşadığı ama bir sağlık ocağının olmadığını mahalle var.
Ha bire bina dikiliyor. Binlerce insan geliyor, Kimse kimseyi tanımıyor haliyle yabancı istihbarat elemanları, teröristler, acımasız çeteler cirit atıyor.
İsim isim çetelere ayrılmış, çeteler tarafından paylaşılmış mahalleler var.
Sahipsiz yasadışı bir iklim yaratıldı Esenyurt’ta
Yabancı medya geliyor, BBC falan geliyor buralarda röportaj yapıyorlar, özellikle gençlere soruyorlar ne iş yapıyorsun cevap gayrı meşru…
Gençlerin en büyük mesleği gayrı meşru.
Metamfetamin bulmak bakkaldan ekmek almaktan daha kolay hale geldi.
Sadece satılmıyor üretiliyor, pazarlanıyor. Şüpheyi ölümler oluyor özellikle şüpheli kadın ölümleri. İntihar falan deyip üstü örtülüyor.
Günlük kiralık evlerde fuhuş yapılıyor.
Uyuşturucuya alıştırdıkları kızları fuhuşta kullanıyorlar.
Esenyurt bilinçli olarak bu hale getirildi.
Çünkü bu sahipsiz ortamda milyarlarca dolar dönüyor. Esenyurt üzerinde tepinenlerin derdi de işte milyarları yani rantı kontrol etmek…
İşte Esenyurt, akıl almaz mülteci politikası yüzünde 5 veya 10 yıl sonra Türkiye’nin hangi noktaya geleceğinin fotoğrafıdır.
Esenyurt, bir taraftan kaynağı belirsiz milyarlarca doları pompalayarak öbür taraftan halk kitlelerini yoksullaştırarak gençleri kriminalleştirerek, kaçak mültecileri demografik bomba gibi yerleştirerek, etnik kökenleri gettolaştırarak ülkeyi ne hale dönüştürmek istediklerinin fotoğrafıdır.
Dolayısıyla, bırakın Esenyurt’u kim yönetsin kavgasını…
Önce bu fotoğrafı ortadan kaldırın…
Esenyurt bizim mi ki, Esenyurt bu ülkenin bir parçası mı ki, senin benim kavgası yapıyorsunuz?