Az önce açıklandı.
TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 47,09 olarak gerçekleşmiş.
Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’a göre yıllık enflasyon yüzde 86,76 ama o önemli değil, onu takan yok.
Onlar, kutsal iktidarımızın kurumlarından daha mı iyi bilecek?
Haliyle resmi kurumun açıklamasını baz alıp değerlendirelim.
2023 yılı enflasyonu yüzde 64,77 olarak gerçekleşmiş pardon açıklanmıştı.
Şimdi buna bakıp enflasyon düşüyor diye göbek atanlar olacaktır.
Yahu bu enflasyon ne ara bu kadar yükseldi, neden yükseldi diye sormak akıllarına bile gelmeyecek olan kitle, hesaplanan pardon açıklanan enflasyon oranının aile ve ülke ekonomisine atılan büyük bir kazık olduğunu asla anlamayacaktır
Çünkü bu kesimin inanmak ve anlamak gibi bir derdi yoktur, onlar ikna edilmiş bir güruhtur.
Peki, düştü diye sevinmeyelim mi?
Siz bilirsiniz…
Ben, Malcolm X gibi; “Bıçağı size 9 santim saplayanın bıçağı 6 santim geri çekmesi lütuf değildir” sözüne inananlardanım.
O enflasyon niye yükseldi, enflasyon yükseldikçe kimlere servet transferi yapıldı diye sormadan duramayanlardanım.
Dolayısıyla enflasyonun düşmesi pardon düşük açıklanmasına tavrım bellidir.
Enflasyonun nasıl ölçüldüğü pardon nasıl düşük gösterildiğini daha önce de yazdım;
Şirket muhasebeci alacaktır, duyuru yapılır, başvurular alınır ve mülakat başlar.
Tek bir soru sorulur adaylara, tek cümle ve oldukça basit; 2 kere 2 kaç eder?
Ne olacak canım, tabi ki 4 eder diyenlerin alayı elenir.
Doğru cevap yani istenen cevap; “siz kaç çıkmasını istersiniz efendim”dir.
TUİK’in başına ‘siz kaç çıkmasını istersiniz efendim’ diyeni getirirseniz, bu zam yağmuru altında enflasyonun nasıl olup düşük çıktığına hayret etmenize gerek kalmaz.
Enflasyon önemlidir
Enflasyon, turnusol kağıdıdır.
Enflasyon, takke düşünce görünen keldir.
Enflasyon, performansın, icraatın yegane ölçüsüdür.
Ve en önemlisi de devlet ve özel sektör patronlarının korkulu rüyası olan işçi/memur ücret artış oranının belirleyicisidir.
Nitekim milyonlarca memur, işçi ve emeklinin maaş artışlarında hesaplanan pardon açıklanan bu enflasyon oranı baz alınacak haliyle çalışan ve emekli kesimin ücretlerinden tırtıklanacak.
Hep söyledik; Enflasyon ekonomide bir hastalık, rahatsızlıktır.
Tedavisi için de öncelikle teşhisin doğru konması yani enflasyon ateşinin doğru ölçülmesi gerekir.
Ama enflasyon oranı bu iktidar için prestij meselesi olarak görüldüğü için, yıllardır düşük açıklanıyor.
Böylece seçmen nezdinde enflasyonla mücadele ettikleri algısı oluşturuyor hem de emekli ve çalışanların aylıklarını bu yolla düşüt tutup bir taşla iki kuş vuruyorlar.
Ne acıdır ki fiyatlar arttıkça, resmî enflasyonun düştüğü iddia edilen çok çok garip ülke...
Ve buna inanan garip bir kütle haline getirildik...
Tamam enflasyon yıllık yüzde 47,09…
Ücret artışlarında bu oran gözetilecek mi? Hayır…
İktidar, kusura bakmayın, enflasyonun yükselmesi bizim suçumuz, faturayı size kesmeye hakkımız yok diyecek mi? Hayır…
Aksine hem enflasyon düştü diye hem de ekonomi rayından çıkmasın bahanesi ile ücretli ve emekli kesime çok az bir artış yapacak.
İçeriden yansıyanlar ücretlere en fazla yüzde 25 zam yapılacağı yönünde…
Telaffuz edilen rakam bu…
Peki vicdana uygun mu?
Enflasyon yüzde 47 ise ücret artışları yüzde 25 olsun demek kafadan yüzde 22’yi cebe indirmek yani birilerinin cebinden çalmaktır.
Ekonomistlerin tabiriyle; Enflasyon cebimizden her dakika para çalan bir hırsızdır!
Tamam enflasyon hırsız da peki enflasyonu düşürenler pardon düşük gösterenler ve hatta ücret artışlarında bu uyduruk düşüşün oranlarını bile baç almayanlar neci?
Ben söylersem suç olur, siz kendi aranızda konuşun!