Seçim öncesi dört bir yanımızdan yer altı kaynakları fışkırıyordu.

Bunun bir algı operasyonu olduğunu da hoş doğru bile olsa yer altı kaynakları bakımından oldukça zengin ama halkı fakir onlarca örnek ülkenin olduğunu da kaç kere yazdım.

O bedava doğalgazın, sözde bulunan rezervlerle alakasının olmadığını, bunun bir seçim yatırımı olduğunu, seçimden sonra ebemizin hörekesini göreceğimizi de defalarca aktardım.

Nitekim seçimle birlikte çoğumuzun rüyası da bitti.

Bu hafta içi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan akaryakıt, yağ ve gazdaki ÖTV tutarı artışını kararı ile halkın gözleri faltaşı misali açıldı.

Gerçeklerle baş başa kaldık ama atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra…

Ve adeta zamlara boğulduk.

Başta araç sahipleri olmak üzere artık zamlardan bıkıp usanan vatandaşlar büyük tepki gösterince iktidar yine algı silahını devreye soktu.

Yaratılan algı ile bu zamları dış güçlerin yaptığına inanan mı ararsınız, bu zamları iktidarı zor duruma düşürmek için muhalefetin yaptığını iddia edenlere mi?

Bırakın sokaktaki insanı AKP’li Metin Külünk bile zamların sorumluluğunu içerideki ve dışarıdaki hainlere bağlayacak kadar kendinden geçti.

Bu arada tepkiler üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı da bir açıklama ile algıya katkıda bulundu.

Neymiş de dünyada en ucuz akaryakıt ve enerji kullanan ülkelerin başında geliyormuşuz da falan…

Bakanlık bir de “Ülkelere göre benzin/motorinin litresi kaç Dolar?” tablosu yayınlayarak, halka akaryakıt ve enerjinin ülkemizde aman da ne kadar ucuz olduğunu ispat çabasına girdi.

Tabloya bakılınca, Dolar bazında akaryakıt fiyatları kıyaslandığında Bakanlık haklı görülüyor.

Ancak burada algıya hizmet babından olsa gerek ufak bir detay bile isteye atlanmış,

Çünkü alım gücü ya da Türkiye'nin yaklaşık yarısının maaş skalası olan diğer yarısının, yarısının da ona yakın olduğu asgari ücret üzerinden bakınca işler değişiyor.

Hatta karşılaştırmanın yapıldığı birçok ülkede asgari ücretli oranı tek hanede kalıyor.

Bu kıyaslamayı yaparken her şeyden önce kıyas yapılan ülkelerdeki asgari ücretli oranının göz önüne alınması gerekir. Ve Avrupa ülkeleri arasında asgari ücretli oranının ortalama yüzde 5’leri bulduğunu ama ülkemizde asgari ücretli oranının çalışanların yarısını geçtiğini de unutmamak…

Ve en ama en önemlisi de alım gücü…

Ne kadar maaş aldığınızdan ziyade o maaşla neleri alabildiğinize bakmak gerekiyor.

Madem konu akaryakıt, hadi kıyaslayalım;

İzlanda’da bir asgari ücretli maaşı ile 1179 litre benzin alıyor. Hollanda’da 1030 litre…

Danimarka’da bir asgari ücretli maaşı ile 1414 litre benzin alıyor. Norveç’te 1537 litre…

Almanya’da bir asgari ücretli maaşı ile 1130 litre benzin alıyor. İsviçre’de 2546 litre…

Fransa’da bir asgari ücretli maaşı ile 975 litre benzin alıyor. San Marino’da 1033 litre…

Avusturya’da bir asgari ücretli maaşı ile 983 litre benzin alıyor. Belçika’da 1178 litre…

Ülkemizde ise bir asgari ücretli maaşının tamamını yatırınca ancak ve ancak 335 litre benzin alabiliyor.

Ve bir kez daha hatırlatayım; asgari ücret Avrupa ülkelerinde çalışanların sadece yüzde 5’işine tekabül ederken bizim çalışanlarımızın yani asgari ücrete talim edenlerimizin oranı tüm çalışanların yarısından fazla…

Bizi kandırıyorlar…

Bizi aldatıyorlar…

Bizi algıya boğuyorlar…

Bilmemizi, görmemizi, duymamızı engelliyorlar…

Evet, akaryakıt fiyatlarını Avrupa ile kıyaslayıp, biz halkımıza Avrupa’dan bile ucuz benzin veriyoruz demek yalanın, aldatmanın daniskasıdır.

Bana inanmıyorsanız Reis’inize sorun.

Bakın bir zamanlar, bu kıyaslamanın aldatmaca ve buna inananların da saf olduğunu kendi ağzıyla söylüyor.

Ha, inanmadınız mı?

Gogul amcaya müracaat edin, videosu var.

Diyor ki;

“Kardeşim biraz uyanalım ya…Sen nasıl oluyor da Almanya’yla benzini mukayese ediyorsun? Demek ki Almanya’daki çalışmayan işçi Ahmet, Türkiye'deki çalışan işçi Ahmet’ten aylık geliri itibariyle, çocuk paralarını katmıyorum dikkat edin 1280 kere daha fazla huzur içinde, refah içinde yaşıyor. Ama benim saf kardeşim de diyor ki; ‘Doğru ya hakikatten Almanya’da 1200 lira, e bizde de benzin 1125 lira bak bizde benzin daha ucuz.’ Saf olma kendine gel çünkü ekonomide kaide alım gücü ile ölçülür.”

Demek ki neymiş?

Maaşlar ve ücretler şununla bununla değil, bizzat alım gücüyle ölçülürmüş!