Sevgili okurlar,
Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımımızın, “Brüksel’de şampiyon olarak taçlanması”, öyle hafife alınacak, bir olay değildir..
Bu, “hem Cumhuriyet’in ve hem de Atatürk Türkiye'sinin Türk kadınına verdiği değerin”, bir ifadesidir..
Bunu anlamayanlara, elbette anlatılacak, ne ola ki?
Onlar, bildik yolda yürüyorlar zaten!?
Tarih sahnesinden çok Türk Devleti geldi, geçti..
Cumhurbaşkanlığı forsunda, bu devletler birer yıldız olarak temsil edilir..
Tarihe adlarını yazdıran Türkler, 1071 Malazgirt ile bir başka devrin de kapılarını açtı..
Anadolu yurt bellendi..
Bu topraklarda, yeni bir ulusun filizleri fışkırdı..
Bugünlere geldik..
Bugünlerde ise, hala “Atatürk mü, Abdülhamit mi” tartışması yapmak, “akla ziyan”, bir durumdur!
Bu, “bir nifak tohumu” ekmektir!..
Bu, başarıyı gölgelemektir de..
“Türk kadınını hor görmek, küçük düşürmek, onu eve hapsetmek zihniyetinin”, bir tezahürüdür de..
Üstelik, “bunu din adına, bir kültür adına, bir zihniyet adına, geçmiş adına yapanlar, bu aziz, yüce milletin arasına nifak, ikilik sokmaktan başka”, bir şey yapmıyorlar!
“Bunu alenen yapanlar olduğu gibi, müstear isimler altında da” yapanlar var?
Bir hedefleri mi, var?
BAŞARAMAZSINIZ?
Hedeflerindekilerin isimleri, açık ve net!..
Evet, “biz Ebra’dan, Biz Zehra’dan ve diğerlerinden” yanayız..
Tek yürek, tek bilek!
Bunun, bir “taciz” olduğunu anlatmama, gerek var mı?
Ebrar’ı hedefe koyanların, bir “taciz suçu” işlediğini, daha nasıl anlatacağız?
Bunu, bir başka cenahtan söyleyenler olsa, “hemen haklarında suç duyurusunda” bulunmazlar mıydı ki?
Sonra, bu “tacizlere”, farklı “lezbiyen” suçlamalar eklemek neyin nesidir?
Bu ne cüret, bu ne ahlaksızlıktır!
Bunların hiç utanması, sıkılması da yok?
Zaten, “bu ahlak ve terbiyeden nasiplerini almış olsalar, böyle milli forma altında, ülkemizi temsil eden, al bayrağımızı dalgalandıran, İstiklal Marşımızı okutan, ülkemizi sevince boğan sporcularımızı tahrik ve taciz mi” ederler?..
Olmadı, yakışmadı?
Gün, “birlik ve beraberlik” günüydü ya?
Hala, “kutuplaştırmadan, ayrıştırmadan, ayrılıktan gayr ılıktan medet umanlar”, bilsinler ki, bu aziz ve yüce millet, et ve tırnak gibidir..
Başaramazsınız!..
AKYAZI’DAYIM!
Akyazı’dayım..
Alaağaç Köyü için, dolmuş bekliyorum..
Durakta, üç kız..
Yaşları, 13, 14, bilemedin 15..
Tertemiz, aydınlık yüzleri ile spordan söz ediyorlar..
Öğrendim ki, “Voleybol sporu için antrenmana” gidiyorlar..
Benim de, gençliğimde aşındırdığım yoldalar..
Ah, “o spor tutkusunu”, bir bilseniz..
Biri ile merhabalaştım..
“Alaağaçspor Kız Voleybol Takımı’nda”, spor yapıyorlarmış..
Sırtlarında çantaları..
Nasıl sevindim, nasıl bilemezsiniz?
Alaağgaçspor günlerim, aklıma geldi..
Resmi kuruluşunu yaptığımız yıllar..
Arkadaşlarım, bize kol kanat geren büyüklerimiz ve muhteşem köy rekabetleri, Akyazı Gençlik, Akyazı Akın sporlu günler..
Voleybol ha?
He mi de, Alaağaçspor..
Çok etkilendim, çok duygulandım..
Daha öncede, Akyazı’da voleybola yatırım yapıldı..
Ama, hiç bu kadar başarılı olunamadı, hiç?
Bir köy takımı, bünyesinde kızlarımızı toplamış..
Her biri, bir çiçek gibi..
Aydınlık Türkiye’nin geleceği bunlar..
Maçtan, maça koşuyorlar, maçtan maça!
Kaç kez şampiyon oldular, bilen var mı?
İlçe Belediye Başkanı, Kaymakamı ve diğerleri, onları tebrik etti mi?
AKYAZI’DA?
Akyazı’da Alaağaçspor..
Voleybolcu kızlar..
Öpüldünüz kızlar, öpüldünüz!..
Sizler, “Türkiye’nin geleceği”, gururu, aydınlık yüzlerisiniz..
“Ebra'lar, Zehralar ve diğerleri gibi”, sizleri de alkışlıyoruz..
Geç oldu, ama bugüneymiş, bugüne!
Sevgili Başkan Aydın Birincioğlu nezdinde, her birinizi tebrik ederim, tebrik!
Hele, adsız kahramanları..
Destansı bir Alaağaçspor oluşturanları..
Ne mutlu, sizlere kol kanat geren, imkan sağlayan, sizlerle birlikte olanlara..
İşte, doğru olan bu!
Başarıya giden yol, buradan başlar, buradan..
Bir fidan dikmek, sulamak, yeşertmek, sonra meyvelerini toplamak..
Bir bilebilseler, bir?
HEDEFLERİNDE EBRAR?
Akyazı’dan bir emekli öğretmen dostum, Emir Uzman kendi kişisel sayfasında paylaşmış..
“Lütfen, mümkün olduğunca twitterde destekleyin ve paylaşın?!..
Ebrar'ı milli takımdan kovma çağrısı yapıyorlar.
Bunun, “konser yasaklarından, karma eğitime karşı çıkmalarından, cumayı tatil etme çabasından, okullara imam atamaktan, 6284'ü hedef almaktan, park ve sahillerde içkiyi yasaklamaktan” farkı yok...
Hatta, “aynı organize gericilik kuşatmasının” doğrudan devamı...
Dün “o kadarına cesaret edemezler” dediğimiz, ne varsa bugün yaptılar....
“Milli takımın şampiyon olması, başarısı, ülkeye kupayı getirmesi veya dünyaya ismini duyurmasının” bu gerici çıkar çetesi için, hiçbir önemi yok....
“Onların vatanseverliği de zaten çıkarlarının bittiği, hegemonyalarının sarsıldığı yere” kadardır....
Bugün, “Ebrar'a en güçlü destek verilmezse”, yarın takım kadrosundan da çıkarıla bilinir
Bir başka gün,” sporcuların giydiği şort”, sorun haline getirile bilinir
Çünkü, “şeriat dediğimiz rejim, bir anda gelmez”, adım, adım kurulur...
Ya, baştan karşısına geçer, mücadele edersiniz, ya da, neler kaybettiğinizi, bir gün anlayıp, ah, vah edersiniz!....
O kadar da olmaz, yapamazlar demeyiniz!?
Yusuf Cinal yazıyor, 6 Eylül 2023