Sevgili okurlar,
Dünkü yazımda “Devlet-Millet buluşmasına” dikkat çektim..
Bugünde devam edersek, gördüğümüz manzaranın pek iç açıcı olmadığını söyleyebiliriz?
Neden mi?
Hep dünü karalayarak, bugünlere gelmedik mi?
Öyleyse, bugün geldiğimiz nokta ile dünü kıyaslamamıza lütfen müsade ediniz!
Burada siyasi anlayışları yarıştırmıyoruz!
Bir farklı zihniyete vurgu yapıyoruz!
Bunu başkaları da yapsa, aynı şeyleri söyleyeceğimden emin olunuz!
Zira bir gazeteci olarak, hep muhalif kanatta yer aldım..
Açın, daha lise yıllarından itibaren yazdıklarımıza bakınız!
Hep “vatandaş odaklı” sorunların dile getirildiğini görürsünüz..
Evet, “Akyazı gibi küçük bir ilçede, gazete çıkarmak, sorunları irdelemek, sosyal, ekonomik, sportif sorunları  gündeme taşımak, öyle kolay olmasa” gerek!?
Bunu, Adapazarı günlerimde de görebilirsiniz!
Bakınız, “Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy, Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadıkları Limburg bölgesi yerleşim birimlerinden Beringen, Heusden/Zolder ve Hauthalen’de” temaslarda bulundu.
Oradaki belediyeleri ziyaret edip, başkanları ile olduğu kadar, Türk kökenli siyasetçilerle ve vatandaşlarla, bir araya geldi..
Hoş sohbetler, ziyaretler geçerildi..
Buraya kadar, sorun var mı?
Yok, elbette!

BASINA GÜVEN Mİ KALMADI?
Ama, AK Parti iktidarı döneminde uygulama bu!
Peki, bundan önceki dönemde, uygulamalar nasıl idi?
Büyükelçi, yanına iki başkonsolosunu alıp, ülkede tüm sivil örgüt temsilcileri ile aylık olarak büyükelçilikte buluştuğu gibi, bu tip bölge ziyaretlerinde, yanında hep basın mensupları vardı..
Böylece, açık ve net o toplantılarda ve buluşmalarda neler konuşulduğunu, yüksek telden yazar, gündeme taşırdık..
O yıllar Frankfurt merkezli, Tercüman, Hürriyet, Milliyet, Günaydın, Sabah, Ortadoğu, Zaman ve haftalık olarak Cumhuriyet gazeteleri yayımlanırdı..
Bütün bu gazetelere konu olurdu, bu buluşmalar, ziyaretler..
Gümbür, gümbür yazılırdı sorunlar, istekler, dilek ve temenniler!..
Şimdi basın öcü gibi?
Gerektiği zaman, buyur gel!
Gerekmediği zaman, sessuzluk?
Son ziyaret ve temaslarla ilgili olarak, ön haberi twitter üzerinden okuduk..

BASINA NE GEREK VAR?
“Vay be, büyükelçi, başkonsolos ile birlikte, Limburg bölgesine gitmiş” diyerek hayıflanmadık değil!..
Ardından bir bilgi notu geldi ve temaslarla şöyle üstün körü bilgi..
“Gittik, geldik, gördük, konuştuk!...”
Oh, ne ala memleket!
Öyle de, bu buluşmalarda ne konuşuldu, büyükelçi nasıl karşılandı, neler gündeme taşındı?
Merak edilmez mi?
Bunlar, tez elden yazılsın, paylaşılsın istenmez mi?
Hey gidi, “haber yarıştırmalarımız,aldatmalarımız”, onlarda tarihte kaldı!
Telefon açıp, karşıda bizi bekleyen Heusden Zolder Belediye Başkan Yardımcısı Engin Özdemir ile Houthalen Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Aytar ile Beringen’deki arkadaşlara, “ne olup bittiğini, neler konuşulduğunu, gündeme nelerin taşındığını” sorabilirdim!..
Sormadım?
Bu millet basına, basın mensuplarına sahip çıkmıyorsa, hele de merak etmiyorsa, önemsemiyorsa, söylenecek söz mü kaldı?
İşte, bir gazeteci, üstelik hanımefendi, geceyarısı evinden alınıp kodese atılmadı mı?
Tepki mi?
“Güzel kuşum kanaryam, vatan millet sakaryam!”
Hoppalaaa!

HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMAZ?
“Boşver be kardeşim” diyenlerin sesini duyar gibiyim?
Efendim, bakınız bir güzel toplantı Sakarya İl’i Hendek İlçesi’nde  gerçekleştirilmiş..
Hendek Kaymakamı Halil İbrahim Acır, Hendek Belediyesi Ticaret Merkezi Konferans Salonu’nda tüm ilçe muhtarlarını toplayarak, 2022 Yılının  bir değerlendirmesini yaptı.
Toplantıda kimler mi var?
Kimler yok ki?
Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Şevket İlhan, Tarım ve Orman İlçe Müdürü Erhan Sunman, Orman İşletme Müdürü Hakan Kızılarslan, İlçe Sağlık Müdürü Tekin Ulaş Karatepe, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sabri Doğan ve Hendek Mesleki Eğitim Merkez Müdürü Ali Atış toplantıyı ilgiyle takip edenler arasında bulunuyor.
Bu ne güzellik!..
Gizli,saklı bir şey kaldı mı?
Peki basın mensupları?
Onlar, burada da toplantıya çağrılı değil
Niye ki?
Uzatmayalım!

DEVLETİMİZ, MİLLETİMİZİN HİZMETİNDE!
Toplantının her ay gerçekleştirileceği de karara bağlanıyor..
Peki içerik?
T 54 Sakarya sanal gazetesinin haberine göre, Kaymakam Halil İbrahim Acır yaptığı konuşmada özetle,” Devletimiz, aziz milletimizin her daim emrindedir. Bugün burada konuşup hizmet noktasında, vatandaşlarımız için daha iyi neler yapabiliriz, sorun var mı, varsa tespiti ve çözümü için bir aradayız. Hep birlikte, el birliği ile güzel şehrimize, en güzel hizmetleri kazandırıyoruz. Şehrimizin huzuru, refahı ve gelişmesi için büyük sorumluluk anlayışı içinde, devletimizin tüm imkanları, vatandaşlarımız için kullanılmaktadır. Katılımlarınız için teşekkür ediyorum” dedi.
İşte bu!

AYRIM YAPILMIYOR!
Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’da, toplantıda bir konuşma yaparak, muhtarlara seslenmiş..
Ne mi demiş?
Okuyalım:
“Sayın Kaymakamımıza bu toplantı nedeniyle teşekkür ediyorum. Hendek Belediyesi olarak 24 saat kesintisiz bir şekilde vatandaşımız için görev yapıyoruz. Hizmet ederken hiçbir ayrım yapmıyor, nerede bir sorun varsa orada ekiplerimizi görevlendiriyoruz. Her muhtar kendi mahallesi için bende 91 mahallemin tüm sorunlarını çözmek için gayretle çalışıyorum. Sizin gibi bende sorunsuz, problemsiz, hiçbir sıkıntı olmamasını arzu ediyorum. Ama oluyor, olacakta. En aza indirmek için buradayız!”
Bu arada Hendek Belediyesi’nin, Şubat ayı toplantısını da Başkan Turgut Babaoğlu başkanlığında yaptığını, okurlarımız ile paylaşalım..
Hendek ya?
Keşke Hendek, bu basın mensuplarını atlamasa, onları da çağırıp, birlikte Hendek ilçesinin sorunları irdelense,ne olurdu ki?
Onlar, kutupların görevlileri mi?
Elbette, onlardan daha iyi bilecek değiliz ya?

HAKKINI TESLİM EDELİM!
Ama Sezar’ın hakkını vermeden de geçmeyelim?
Hendekli, bir MHP’den Muhammed Levent Bülbülü’ü, bir de İYİ Parti’den Ümit Dikbayır’ı milletvekili olarak Ankara’ya  göndermeyi başarmış bir ilçe..
Meslektaşımız Orhan Topçu, bu ilçenin nabzını iyi tutuyor ya, sayesinde Hendek ile ilgili bilgiler, şıp Brüksel’e bile geliyor..
O da toplantılara, davetli olmadıklarını söyledi!
Üstelik, futbol takımları da Üçüncü Lig’te, Sakarya’yı temsil eden bir ilçede “basından” niye korkulur ki?
Bu devirde, neyi gizleyebilirsun ki?
Elbette konuşulacak, yazılacak çok şey var?!..
Devleti temsil edenler ile iktidar yanlıları, vatandaşlar ve basın mensupları bu kent için, insanımız için, ülkemiz için, fikir ve düşüncelerimizi yarıştırmalıyız!..
Basın mensupları, çağın modern tarihçileridir..
Onlar ki, güne, haftaya, aya, yıla notlar düşerler..
Biz biliriz ki, söz uçar, yazı kalır!
Basına sahip çıkan, ne kaymakamlar, ne valiler, ne bürokratlar, ne muhtarlar, ne başbakanlar, ne iktidarlar gördük!
Bu milletin saklayacak neyi var ki?
Her şey aşikare  değil mi?

KENAN CERTEL HABERLERİ?
Bakınız Akyazı’da gazeteci, eğitimci kişiliği ile Kenan Certel kardeşimiz, gazetecilik dönemi haberleri, bilgisayar ortamında tekrar, gün, gün, hafta, hafta, ay, ay bir araya getirip, bir ansiklopedi gibi bir kitap hazırladı..

Ne olacak, yani değil mi?
İşte burada, Kenan Certel’i anlayacak, elinden tutacak ve bu eseri ilçe kütüphanesine, okullarına, sivil örgütlerine kazandıracak, yöneticiler gerekli değil mi?
Umarım, buda olur!
İlçemize, kentimize, insanımıza, ülkemize hizmet ise esas, yapılacak çok şey var..
Yeter ki, iyi niyetli olalım!
Gerisi laf-ı güzaf!?
Yusuf Cinal yazıyor, 4 Şubat 2022 Brüksel