Çarşamba günü Sakarya Valisi Sayın Ahmet Hamdi Nayır gazetemizin konuğu oldu.
Deprem dahil pek çok konu masaya yatırıldı.
Aynı akşam Çanakkale/Ayvacık’ta 5.5 şiddetinde bir deprem oldu.
Orta şiddetli bu depremde çok şükür can kaybımız olmadı.
5.5 şiddetindeki deprem sonrası 24 saat içinde 44 kez de artçı deprem meydana geldi.
Ege Denizi’nin kuzeyinde meydana gelen bu deprem İstanbul’da da hissedildi.
Küçük ve orta şiddetli depremler biriken enerjinin boşalması ve ileride daha büyük afetlerin meydana gelmemesi için iyi kabul edilir.
İnşallah Çanakkale/Ayvacık depremininde böyle bir sonucu olmuştur.
Ne acıdır ki; Türkiye’nin hangi bölgesinde küçük, orta, büyük, hangi şiddette olursa olsun bir deprem meydana geldiğinde başta medyamız olmak üzere bilim adamları, yetkililer, ilgililer o bölge veya kentin hasarıyla, insanıyla falan fazla ilgilenmezler.
Hemen mevzu ihanete uğrayan, bina ormanına çevrilen, hilkat garibesine döndürülen dünya kenti İstanbul'umuza getirilir.
Yalnız İstanbul'da oturanlar insan sayılır, yurdumuzun geri kalanında yaşayanlar o kadar dikakte alınmaz malesef.
Bu yanlızca deprem konusunda değil, meteorolojik olaylarda da, diğer olaylarda da böyledir.
Örneğin İstanbul’a üç santim kar yağar maçlar tatil olur. Doğuda kar üç metreyi bulur. Çocuklar okula, hastalar hastahaneye gidemez ama lafı dahi olmaz.
Bu sitemlerimizin yanlış anlaşılmasından da ürkmüyor değilim. Ama gerçek bu olunca vurgulama gereğini duyuyorum.
Çünkü; Kuzey Anadolu deprem fay hattı üzerinde bulunan İl’miz Sakarya’da tarih boyunca sık sık yaşanan depremler nedeniyle çok canlar yandı. Büyük kayıplarımız oldu.
1967 depreminin üzerinden 52 yıl, 1999 depreminin üzerinden 20 yıl geçti.
Ortalama Otuz yılda bir deprem gerçeğini yaşayan İl’imizde depreme hazırlık adına neler yapıldı ?
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde belediye başkanlıklarına aday olanlar, mensup oldukları siyasi partiler, iktidar, muhalefet deprem gerçeği yanlızca seçmenin canını acıtmayacak.
Sizde bu gemidesiniz.
Bu işte siz geminin neresindesiniz ?
EDİRNE’DEN KARS’A – JÜPİTER’DEN MARS’A – ÇIKSIN ARTIK BU YASA
Bu sloganı son günlerde sıkça duyar olduk. Kulağa hoş gelen bir tekerleme…
Milyonlarca insan kazanılmış haklarına kavuşmak için kulağa hoş gelen bu sloganı kullanıyorlar.
İktidar ittifakını oluşturan partilerin liderleri, sözcüleri bu sese kulaklarını tıkıyorlar.
Bu slogan ile hak arayanlara terörist gözüyle bakılıp, istekleri olumsuz olarak değerlendiriliyor.
Ama onlar yılmıyor, morallerini bozmuyor, kutlanacak bir mücadele örneği veriyorlar.
İnançla, ısrarla bu yolda mücadeleyi sürdürecekleri görünüyor.
Güzel sözlerimiz var;
Allah doğru kulunun yardımcısıdır.
Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
Hak verilmez alınır.
Dün dündür bu gün bu gündür.
Eee tabi birde Durmak yok yola devam.
Yolunuz açık olsun Emeklilikte Yaş’a Takılanlar…!
ÇOK AMATÖR GÖRÜNTÜLER BUNLAR
Yaklaşık 1.5 yıl önce, CHP İl Başkanlığı seçimlerinde ortalık toz duman.
Dört dönemdir milletvekili olan Engin Özkoç bir tarafta, ona muhalifler bir tarafta.
Yaklaşan genel ve yerel seçimler için parti içi siyaset yeniden şekillenecek.
Pamukova’da Belediye Başkan adayı olmuş genç Erdoğan Isır muhalefetin İl Başkan adayı oluyor ve İl Başkanlığı koltuğuna oturuyor.
Milletvekili Engin Özkoç ikinci kez kendine muhalif olanlara karşı müdahil olduğu İl Başkanlığı seçimini kaybediyor.
Herkes şaşkın.
Bu şaşkınlıkla seçimi daha mahalle delegeliğinde kaybeden İl Başkan Adayı pat diye Parti Meclisi üyesi oluveriyor.
Böylece her iki taraf hem çok mutlu, hem de çok mutsuz…
Türkiye siyasetinde baş döndüren bir hızla yeni durumlar ortaya çıkıyor.
İYİ Parti kuruluyor. Seçimlere girebilmesi için 15 milletvekili CHP’den istifa edip, İYİ Partiye geçiyor. TBMM ‘de grup kurduruluyor.
İYİ Parti böylece seçimlere girmeye hak kazanıyor.
İYİ Parti ile seçim ittifakı yapılıyor.
İttifakla gidilen seçimde İYİ Parti kıl payıda olsa baraj altında kalmasına rağmen TBMM ‘ne önemli sayıda milletvekili ile giriyor.
Tıpkı Milletvekili seçimleri gibi yerel seçimlerde İYİ Parti ile ittifak kuruluyor.
Milletvekili Engin Özkoç birlikte siyaset arkadaşlığı yaptığı genç, dinamik, çevresinde sevilen, ancak tembel olduğu için çok eleştirilen İlçe Başkanlığı yapmış birini Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan ediyor.
Büyükşehir Belediyesinin bahçesinde yapılan açıklamada, Belediye binası gösterilerek 31 Mart sonrası bu binada odasında oturacağı söyleniyor adayın.
O da ne…! Daha söylenen sözler çok yeni, mürekkebi kurumadan;
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı İYİ Partiye bırakılıyor.
Kısa bir süre sonra Milletvekili Engin Özkoç’la uzun bir zamandır dost, arkadaş, yaren olan Dr. Cihan Kolip CHP + İYİ Parti ittifakının Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı oluyor.
Bundan sonrası mı ? Dr. Cihan Kolip aday oldu ya. Daha ne olsun.
Adapazarı İlçesinde her iki parti ayrı ayrı Belediye Başkan Adayı ve meclis listesi çıkarıyor.
Serdivan İlçesinde Belediye Başkan Adayı tek ama Meclis listesi ayrı ayrı.
Her şey suyun akışına bırakılmış durumda,
CHP İl Başkanı ve yönetim ortada yok.
Merkez İlçe Başkanı tenis topuna dönmüş.
Aday çıkardık demek için zorla bulunmuş bir adayla şansını zorluyor.
Bu durumdan diğer ilçelerdeki üye ve seçmenler olumsuz etkileniyor.
Yani kısaca ipin ucu kaçmış,
Milletvekili, Parti Meclisi Üyesi, İl Başkanı, Merkez İlçe Başkanı bırakın ortak iradeyi,
Ortaya irade koyamıyorlar.
Yapılanlar amatör olarak bile değerlendirilemez.
Velhasıl bugünler sürpriz değil. Çarşambanın gelişi perşemden belli olmuştu.
Bu kadar amatör görüntü verilmesi CHP üyeleri ve seçmeni arasında onanmıyor.
Dost acı söyler,
Bizden söylemesi...!
GÜLELİM-DÜŞÜNELİM
Erdal İnönü SHP Genel Başkanlığı döneminde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider. Garson sipariş almak üzere yanlarına gelir ve; Bir şey almak ister misiniz, efendim der ? sorusu üzerine, Erdal İnönü yanıt verir; Teşekkürler biz birbirimizi yiyeceğiz.