Öncelikle Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e kurulan kumpası, dolayısıyla Esenyurt halkının iradesinin gasp edilmesini kınayarak yazıma başlamak istiyorum.

Gözaltına alınıyor, emniyet, savcılık safhalarından sonra mahkemeye sevk ediliyor.

Mahkeme tutuklama kararı veriyor.

Doğru cezaevine.

Bütün bunlar olurken;

Bir kaymakam acilen vali yardımcısı yapılıyor.

Hapse atılan belediye başkanının yerine kayyım olarak atanıyor.

Bu işlemlerden sadece birkaç dakika sonra Esenyurt Belediye Başkanlığı Web sitesinde yeni Belediye Başkanı olarak Can Aksoy ‘un özgeçmişi yayınlanıyor.

Nerde milli irade ?

Nerede vatandaşın iradesi ?

Mart/2024 yerel seçimlerinden sonra Seçim Kurulu tarafından düzenlenip Prof. Dr. Ahmet Özer ‘e verilen mazbata nerede ?

Aynı seçimlerde seçilmiş olan Belediye Meclisi nerede ?

Bu oyunları çok gördü bu millet.

Diyarbakır, Van, Mardin, Hakkari, Yalova, Urla…

Say say bitmiyor.

Sözüm ona çağdaş ülkeler gibi, seçim yapacak, halkın seçtikleri eliyle idare edilecektik.

Seçtiklerimizin idaresini beğenmezsek, bir sonraki seçimle onları değiştirmek elimizde olacaktı.

Tamda öyle mi yapıyoruz ?

Halka ve halkın seçtiklerine güvenmiyoruz.

Terör örgütü başının tecriti kaldırılsın, gelsin mecliste konuşsun,

Umut hakkı yasasını çıkaralım.

Bu sözlerin söylenmesinden sonra Ahmet Özer ‘in tutuklanması, yerine kayyum atanması kabul edilebilir bir şey değil.

22 yıldır, Türk demokrasisi bir gerileme dönemi içinden geçiyor.

Yıldan yıla demokrasiden uzaklaşıyoruz.

Rejimimiz tam anlamıyla demokratik değildir.

Zira temel hak ve hürriyetler yaygın olarak ihlâl edilmektedir.

Hukuk devleti ilkesi sürekli çiğnenmektedir.

Çoğulcu toplum yapısı adım adım ortadan kaldırılmaktadır.

Ülkemizde ekonomide, soysal ve siyasal yaşamda,  sağlık sisteminde, eğitimde, aklınıza gelecek her konuda büyük sorunlar yaşanıyor.

Halk şikayetçi,

Çıkış arıyor, dertlerine çare arıyor.

Bunları çözecek iktidar çözümü gündem değiştirmekte buluyor.

Atanamayan öğretmenler,

Mülakat kaldırılsın diye haykıranlar,

Emeklilikte haksızlığa uğrayanlar,

Sömürü düzenine karşı çıkanlar,

Halk için bütçe isteyenler,

Enflasyon altına inim inim inleyip itiraz edenler,

Asgari ücretle geçinemeyenler,

Emekli maaşı ile sürünenler,

Yurt bulamayan öğrenciler,

Yaz saati uygulaması ile sefil olanlar

Devlet yönetiminde liyakat olsun diyenler,

Ürününü yollara döken çiftçiler,

Hepsi ama hepsi

Ancak bu böyle gitmez, bu zulum devam etmez diyorlar.

Halkın sesine kulak verilmeli,

Sorunlar görülmeli,

Dertlere çare bulunmalı,

Her şeyden önce milli iradeye hak ettiği saygı duyulmalıdır.