Sevgili okurlar,
Kısa adı “CHP” olan Türkiye’nin asırlık siyasi oluşumu “Cumhuriyet Halk Partisi’nin”, 38. Genel Kurul Toplantısı Ankara’da gerçekleşti..
Gerek, genel kurul öncesi ve gerekse genel kurul sırasında ve sonrasında,” yaşanılan gelişmelere”, hepimiz tanıklık ettik..
Türkiye’nin, şu an ana muhalefet partisi” olan CHP’de, genel kurula giden süreçte yaşanılanları, şöyle aklı-selim olarak masaya yatırdığımızda, içinize sindirilecek güzellikleri, cımbızla bile çekip alamazsınız, bulamazsınız?
Neden acaba?
Siyasetin bu kadar kaypak, kaygan bir zeminde yapıldığı bir başka ülke var mıdır?
Türkiye’yi yönetenler kadar, muhalif  olarak görevlendirilen kadroların içinde bulunduğu durumu müsaade ediniz, eleştirelim, gerçekleri halkımız ile paylaşalım!
Bu bizim, aynı zamanda vatandaşlık görevimizdir de!
Öyle ya, “ülkeyi yönetmeye talip olanları tanımak, anlamak, siyasetlerine kafa yormak”, gerekmez mi?
Öyle ya?
İçilsin sular,
çekilsin nutuklar,
yutturulsun halka!?
Hoppala!
Neden, ne diye?
Değil mi?
Farkında mısınız?
Ülkedeki, siyasi yanlışların, siyasi aklın ve bizlere yutturulanların ceremesini, hep nedense halkımız çekmektedir?
Maalesef, “dünden, bugüne siyasi cenahta, değişen hiçbir şey” yok?

ALİ GİDİYOR, VELİ GELİYOR?
Siyasi partilerin başına geçen, o koltuğa oturanlar ve çevresindeki birkaç kişinin kararları, ülkenin geleceğine damga vurmaktadır..
Daha önceki yazımda da söylediğim gibi “Ali gidiyor, Veli geliyor” ama, fatura hep bir şekilde onları seçenlere kesiliyor!
Son seçimlere gidilirken, “kamuoyu yoklamalarına göre iktidar cenahının oy oranı yüzde 40’larda” değil miydi?
Yani, “muhalefet cephesinin oy oranı yüzde 60’larda olarak telaffuz” edilmiyor muydu?
Ne oldu da, bu denge, seçimlerde yansıtılamadı?
İşte, bu noktada siyasi mühendislikler başladı, etki ajanları, siyasetten nemalananlar, parayı kontrol edenler, iktidarın arkasında farklı zenginlikler oluşturanlar, yani egemen güçler devreye girdi..
Bu, yüzde 60 halk düşüncesi ve iradesi sandığa yansıtılamadı?
Hatırlarsınız, bunun seçimler sonrası da, ” iyi bir analizi” yapılamadı!
En kolayı seçildi?

GÜNAH KEÇİSİ?
“Değişim” adı altında, “günah keçisi” olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçildi..
Hem parti içinden, hem de parti dışında kalanlar ve iktidar yanlıları, hemen harekete geçip, bu fırsatı değerlendirmek için koru halinde başladılar,” Kemal gitsin” naraları atmaya?
Bu süreçte, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olanlar, arkadan kuyu kazanları” unutmamak gerek?!
Kısacası, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel kurulda söylediği gibi “yükü ağır ama, o arkadan hançerlenmesi” yok mu?
Yine Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı tarihi konuşma bulunmalı, saklanmalı, ibreti alem için gelecek kuşaklarla paylaşılmalıdır!
“Siyasetin bu çirkin yüzü, ite, kaka, yeni bir başkan”, ortaya çıkardı!
Ortalara çıkıp,” Kemal geliyor, Bay Kemal geliyor” diye tempo tutanlar, bu sefer “ Kemal gidiyor, Bay Kemal gidiyor” diyerek, iktidarın söylemleri ile “Kemal’i uğurlama basiretsizliğine” düştüler!
Ve Kemal’i, “bağıra, çağıra, arkasından teneke çalarak” gönderdiler!?

Vay be!
Bu yüzle de tanıdık, siyaseti!
Bir o yana, bir bu yana tebessüm edenler, göz kırpanlar, gülücükler sallayanlar, şimdi “değişim” adına, yeni bir yola çıkıyor..

GÖRÜNEN KÖY?
Bu yolda, CHP’de hep önemli görevlerde olan ve uzun süredir de milletvekili olarak sesini ezberlediğimiz Özgür Özel, dedim ya, “ite, kaka başkanlık koltuğuna” oturtuldu...
Elbette, arkasında İstanbul ve Ekrem İmamoğlu var..
Haydi “hayırlı olsun” deyip, işin içinden çıkılır mı?
Bekleyip, göreceğiz de?
Hani hep deriz ya, “görünen köy kılavuz istemez” diye!
Siz değişen ve ülkenin altı, üstüne getirilen, ayarları bozulan, tüm dengelerin alabora olduğu ve sizin hiçbir şekilde değişim adına, bir yeniliğe imza atamadığınız bu süreçte, neyi, nasıl değiştireceksiniz ki?
Biri çıkıp, bunu bana anlatabilir mi?
Mesela, Sakarya ölçeğinde de, bu yaşandı!?..
“Sakarya’da, şimdi siz Ankara’da, bu değişeme imza atanlar, alkış tutanlar, şakşaklarınız ile Sakarya’da ve ülke genelinde neyi, nasıl değiştirecek ve gelecek rüzgarları ile yelkenlerinizi nasıl şişireceksiniz ki?”
Adapazarı, Serdivan, Erenler’de, Akyazı, Hendek, Karasu’da ve diğer ilçelerde ve Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde, “yılların oluşmuş yapılarını”, nasıl değiştireceksiniz ki?

YİNE,” SABIR” BİZLERE DÜŞTÜ!
Adında “halk” kelimesi olan, bir siyasi partinin, bu denli “halktan uzaklaştığı” siyasi yapısı ile bunu başarabilmesi mümkün mü?
Ankara’dan beklenen, o değişim rüzgarları, üzgünüm Sakarya’yı ve ülkeyi etkilemedi!..
“Es deli rüzgar, es, ne yandan esersen es”, diyemedik, ne yazık ki?
Sadece, “Kemal gitti, Özgür geldi haberleri” öne çıktı, o kadar!
Asıl beklenen ise, o umut rüzgarlarıdır?..
Bu yeni genel başkan Özgür Özel ve arkadaşları, kadrosu bu umut rüzgarlarını estirmek yerine, “sen-ben kavgasının tarafları” olarak, öne çıktılar?
Oysa, ülke gerçekleri, yine millete, yine size, bize kaldı?
Uzatmaya gerek yok ya, “hayırlı olsun”, demekten öteye, ne diyebiliriz ki?
Delegelerin kararı ya, seçim ya?
Peki, geçim, ülkenin geleceği?
CHP Genel Kurulu’nda da,” halk” adına, yine “sabır” bizlere düştü, anlayanlara!?
Yusuf Cinal yazıyor, 7 Kasım 2023