Sevgili okurlar,
Geçtiğimiz günler düzenlenen, “ Turizm Çalıştayı” hakkında kamuoyunda pek heyecanlı, hareketli tartışmalara tanıklık etmedik!?
Bir, iki cılız eleştirilerden öte, dilllerde hep o şarkı vardı; ”Sakarya’yı marka şehir yapacağız!”
Allah, Allah!
Resmi yetkililerin dilinde, o kelime!
Siyasetçilerimizin dilinde, o kelime!
Sivil örgüt temsilcilerimizin dilinde, o kelime!
“Sakarya’yı marka şehir yapmak” kimin görevi acaba?
Sakarya basın yayın organlarına yansıyan “çalıştay” ile ilgili olarak haber spot başlığı şuydu:
“Sakarya Büyükşehir Belediyesi Turizm Çalıştayı Sakarya Üniversitesi ev sahipliğinde, “Kültür ve Kongre Merkezinde” düzenlendi.
Düzenlenen Çalıştaya da Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım da katıldı.
Biraz daha detaya bakalım:
SAKARYA’NIN KAPILARINI?
Düzenlenen çalıştay da söz alan İl Kültür Müdürü Süleyman Acar;
“Sakarya İl Kültür Turizm Müdürlüğü olarak, Sakarya’nın kapılarını dünyaya açacağız. Uzun yıllardır Sakarya’nın eksiği olan müze konusunu da çözüme ulaştırmak en büyük hedefimiz” dedi.
SAKARYA GİZLİ CENNET!
Devamla, bakalım Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ne diyor?
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce; “Sakarya tarihi ve bugünü ile çok önemli bir şehir. Sakarya gizli bir cennet. Türkiye’de kaç il var içinden nehir akan. Sakarya’nın içinden nehir akıyor ama, şehirde yaşayanlar bunun pek farkı da değil. Ama bununla ilgili de çalışma yapacağız. Bir insan şehirde ne istiyor ise Sakarya’da var. Sakarya şehirler şehridir. Herkesin kardeşçe yaşadığı bir şehir” dedi.
ŞEHRİMİZ ÇOK ŞANSLI?
Bir de valimiz bu konuda ne demiş, ona bakalım?
Vali Çetin Oktay Kaldırım; "Şehrimiz Türkiye'nin en potansiyelli şehirlerden bir tanesi. Sadece turizm açısından değil her açıdan çok potansiyelli. Bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Şehrimiz çok şanslı konumu, tarihi, doğal varlıkları açısından çok değerli bir noktada" diye konuştu.
Elbette,”Çalıştalra” düzenlemek gerek..
Bu ilin sorunları, her vesile ile gündeme taşınmalı, konuşulmalı ve yapılan açıklamalar paralelinde, gereken yapılmalıdır..
HADİ CANIM SENDE?
Bakınız, bu “çalıştay haberleri” altına bir vatandaşımız, ne tür bir not düşmüş?
“Yanılmıyorsam 9. Şura... Önceki 8 şurada alınmış hangi kararlar bu güne kadar uygulandı, önce onu ortaya koyun. Kapalı kapılar ardında şura, hem de birkaç saatlik. Hadi canım sen de!
(Karasulu Osman)
SAKARYA VEKALETEN?
Bir başka vatandaşımız “Sakaryalı” kimliği altında:
“Sakaryada turizme verilen önem il kültür turizm mütdürü vekaleten, il kültür müdür yardımcısı vekaleten, tek vasfı sendikacı , ikinci il kültür müdür yardımcılığı kadrosu yıllardır boş, şehrin en güzel binası kültür bakanlığının, ondada beledıye var!”
DOKUNMAYIN!
Yine bir başka vatandaşımız Musa Can görüşlerini şu şekilde paylaşıyor:
“Yaylalarımıza dokunmayın,derelerimize dokunmayın yeter! Doğallık kalmadı zaten! Baraj yapıldı,Sakarya nehri bitti! Aman bırakın doğayla uğraşmayı, zaten bir anası ağlamayan 3,5 yer kaldı! Dokunmayın!”
BU ŞEHİRDE TURİZM ZOR?
Yine bir başka vatandaşımız “Sakarya” rumuzu altında, ilginiç eleştirilere yer vermiş, birlikte okuyalım:
“ Başkan turizm için her şey var demiş! Şimdi soruyorum; medeniyet var mı ? “Sapanca da kürek takımı şortla geziyor” diye dayak yiyen başka bir ilden miydi?
Sapanca'da yapılan Türkiye Kürek Şampiyonası'na katılan Ankara Üniversitesi Kürek Takımı, 'İlçe merkezinde taytla gezemezsiniz' diyen bir gruptan dayak yedi.
Bir sporcu kafa travması nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
1 Haz 2008, Hatırlayalım! . Sen gel şimdi,” Sakarya ya turizm için her şey var” diyelim! Önce şehrimizin zihniyetini eğitmek gerek! ...
Bu şehirde turizm zorrrrr!”
Gerçekten “Çalıştay” sonrası yapılan haberlerin altına, vatandaşlarımız birbirinden ilginç notla düşmüşler..
Yetkililerimiz, lütfen bunları toplayarak, yine bir başka “Çalıştay”da konu edinseler iyi olur..
TURİZİM İL MÜDÜRLÜĞÜ NEREDE?
Bu bahsi yine bir başka vatandaşımız Turgay Aysungur’un şu notu ile bitirelim:
“Sakarya Turizm İl Müdürlüğü nerede? Ben doğma,büyüme Sakaryalıyım bilmiyorum.Bilen varsa,adresini yazarsa seviniriz!”
Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım?
Bu çalıştay ile ilgili görüş ve düşünceler, kayıt altına alındı mı?
Alındıysa, gereği yapılmak üzere ne gibi işlemler, hazırlıklar yapıldı?
Yani bu çalıştay notları, görüş ve düşünceleri ilgili bakanlıklara, iktidar yetkililerine iletildi mi?
Bunları sormak, her Sakaryalı’nın hakkı..
Yani işin peşini takip etmek gerek!..
Bu konu acaba, Sakarya’da iktidar temsilcilikleri yanında, muhalefet parti temsilcilerinin gündeminde yer aldı mı?
Bağımsız siyasetçi Ender Serbes’in bu konuda bazı açıklamalarına tanıklık ettik..
Ya diğerleri?
KURUM ADRESLERİ YENİDEN İŞARETLENMELİ!
Sakarya merkezde üç ilçemiz var; Adapazarı, Erenler, Serdivan..
Bir de il merkezi olarak, ilin kurum ve kuruluşlarını da dahil edersek, devletin, belediyelerin kurum ve kuruluşlarının bir haritası çıkarılsa, şehir merkezindeki levhalar, bu adreslere göre yeniden düzenlense iyi olmaz mı?
Vatandaş aradığı kurum ve kuruluşları bulmak için bir gününü feda ediyor!
Bu ne zulümdür, bu ne dağınıklıktır!
Bu numaralamaların altına,sokak,cadde adlarını yeniden yazsak iyi olmaz mı?
“Şehrin iki yakasını birleştirelim, yeni rant alanları yaratalım” diyenler, şehri darmadağın ettiler?
Önce buradan başlamak, şehrin işaret taşlarını işeretlemek, vatandaşı bilgilendirmek gerekmez mi?
Burada görev kime düşüyor?
Kime düşüyorsa, bu görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmez mi?
İYİ Kİ MİNİBÜS ŞOFÖRLERİMİZ VAR!
Vatandaşın günü, saati, adres sormakla geçiyor!..
İyi ki minibüs şoförlerimiz var!..
En azından şehrin hafızası onlar!
Belediye başkanlarımız boy, boy kendi resimlerini meydanlara asacaklarına, şehrin belli yerlerine, kent haritaları koymalı ve bu haritalarda resmi kurumlar, eğitim kurumları, sağlık kurumları, adli kurumlar, noterler, camiler, muhtarlıklar, nehirler, göller, yayalar bir bir gösterilse iyi olmaz mı?
Hatta bu manada bir “kent almanağı” hazırlansa diyorum!
Turizm altyapısı olmadan, bu iş nasıl başarılacak?
Bu bilinci oluşturmak için, önce bir yerden başlamak gerek..
Calıştay, bu işin ilk adımı olarak kabul edilmeli ve iş lafta kalmamalı!
Yıllardır, turizm ile ilgili bu lafları işitmekten yorulduk!
“Sakarya’yı turizm kenti yapmak mı,Sakarya’yı marka şehir yapmak mı” hedefimiz olmalı?
Önce altyapı, eğitim ve sosyal kültürel olguyu geliştirmek gerek..
İNSANIMIZ NEDEN KARASU’YU TERCİH ETMEZ?
Turizm kenti, insan yapısı ile yakından ilgilidir..
“İnsan yapımız, insanımızın kültürel değerlere bakışı” bunun için yeterli midir?
“İnsanımız neden Karasu’ya gitmez, Ege ve Akdeniz kıyılarına akın eder ki?”
İnsanımızın aradığı “deniz, kum, güneş” buralarda yok mu yani?
Bunca yıl, insanımıza deniz kültürünü, yayla doğa kültürünü, tarih bilinç ve şuurunu verememişsek, şimdi bunu nasıl başaracağız?
Meyhaneleri, alkollü işyerlerini, müzikli alanları, sinemaları, tiyatro salonlarını, kütüphaneleri, kapatıp, sadece “millet bahçesi” yaparak, bu işi başarabilirmiyiz?
TARAKLI KÜLTÜR EVİNE KİLİT!
Arkadaşımız İzzetin Kömürcü köşesinde yazdı..
Taraklı Kültür Evi kapısına kilitk vurulmuş!
Sapanca Kültür Evi ise ilgi bekliyor!
Birçok mevcut kütüphanenin kapısını açan yoksa, bu işi nasıl kotaracağız dersiniz?
Hep aynı şarkıyı dinlemekten bıktık:
Vatan, millet, Sakaryam!
Güzel kuşum, Kanaryam!
Çek nutuğu yuttur halka!
Haydi alkışlar gelsin!
Yusuf Cinal yazıyor,24 Eylül 2021 Cuma,www.bizimsakarya.com.tr