2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe görüşmeleri alt komisyonlarda sürüyor.

Bütçelerini savunmak için gelen bakanlar gerek icraatları gerekse harcamaları konusunda muhalefet tarafından epey hırpalanıyorlar.

Hep söylüyorum bütçe sizin bütçeniz, para sizin paranız…

Bu bütçe sizin için ne anlam ifade ediyor, önümüzdeki yıl sizi neler bekliyor, hiç merak etmiyor musunuz?

Bakın neler olacak, aktarayım;

2025 yılında 12 trilyon 651 milyar lira vergi ödeyeceğiz ama yetmeyecek. Çünkü daha şimdiden bütçe açığı yaklaşık 2 trilyon.

Haliyle iktidar yine vergilere yüklenecek, dolaylı dolaysız vergilerle canımızı çıkaracak.

Vergi deyince, son beş yılda yani 2020 yılına göre ödediğimiz vergiler kaça katlandı biliyor musunuz? Tamı tamamına yüzde 1241 arttı.

Şimdi oturun düşünün bakalım vergi yükünüz 12 katın üzerinde artarken şu son beş yılda gelirleriniz, maaşlarınız yüzde kaç arttı?

Peki bu yıl kaç artacak?

2025 bütçesinin personel giderleri bölümü bizlere önümüzdeki yıl yapılması muhtemel maaş zamları hakkında da ipuçları veriyor.

Nitekim yetkililer de önümüzdeki yıl asgari ücret ve sair maaşların yüzde 25 oranında zamlanacağını söylüyorlar.

Bakın daha dün haberlerde vardı izlediyseniz. Yeniden Değerlendirme Oranı yüzde 43,94 olarak açıklandı. Kabaca yüzde 44 diyelim.

Yani önümüzdeki yıl devlet sizden alacaklarını yüzde 44 zamlı alacak ama size maaş ödemeye gelince yüzde 25 verecek.

Şimdi, o şair misali demeyecek misiniz; Bu paylaşımı kurt yapmaz, kuzulara şah olsa!

Ve ekonomist Ozan Bingöl gibi; “Bu ülkede son 22 yıl 9 ayda ortalama dolar kuruyla 2 trilyon 913 milyar dolar vergi toplanmıştır.

Bu kadar vergi ödeyip; Tekrar köprüye/yola para ödüyorsak, orantısız harçlara boğuluyorsak, devlet okulunda okuyan çocuğumuz için temizlik malzemesi alıyorsak, Vergilerimiz nerede” diye sormayacak mısınız?

Siz sormadıkça onlar gemi azıya alacak. Nitekim alıyorlar da…

Yine vergiyi fakire sermayeyi zengine yüklüyorlar.

Bu yıl cebimizden vergi adı altında faize, cari harcamalara, KÖİ’lere milyarlar akacak.

O akış sürdükçe daha çok fakirleşecek ama inadına daha çok vergi ödeyeceksiniz.

Yine Kamu Özel İşbirliği adı altında yandaş müteahhitlere çalışacağız.

Yine boğazımızdan kısıp cari harcamalar adı altında faiz ödemelerine, hazine yardımlarına, zengin tasarruf sahiplerinin garanti ödemelerine çalışacağız.

Dikkatinizi çekiyor mu sürekli söyledikleri şu; “Vergiyi tabana yayacağız.”

Taban kim? Sen, ben, çalışan, emekli ve esnaf…

Tavan kim? Bir avuç tuzu kuru…

Sence, niye vergiyi tabana yayacağız diyorlar da tavana yayacağız demiyorlar?

Niye bir kez olsun ‘zenginden alıp fakire vereceğiz’ demiyorlar.

Zenginden alıp fakire vereceğiz demelerini geçtim, zenginden alıp bütçe açığını kapatacağız deseler, ona da razıyız.

Ama yok! Bir avuç tıka basa yiyecek, aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar yiyecek ve hesabı yine sen ben ödeyeceğiz.

Neyse, sizi ne kadar ilgilendiriyor bilmem ama sonuca geleyim;

2025 bütçesi, 85 milyonun sırtındaki vergi yükünü artıran bir bütçedir.

Sadece mutat harcamaları yapmaya yetecek, tasarrufların emekli ve ücretli kesim ile halka hizmet yani yatırımlardan yapılacağı, trilyonlarca faiz ödemesinin olacağı bir bütçe…

Dolayısıyla bu bütçe, memurun, emeklinin, dar gelirlinin sorununa çözüm olmayacak.

Bu bütçede bol vergi, az maaş olacak.

Bu bütçede gelirden paylarına düşeni alamayanlar vergilerden paylarına düşeni fazlasıyla almaya devam edecekler…

Peki, Allah aşkına şunu sormayacak mısınız? O zaman bu bütçe kimin bütçesi yahu demeyecek misiniz?

Neye ne kadar vergi ödediğimiz kadar, bu vergilerin kimler için ve nerelere harcandığını da sorgulamak hakkınızdır oysa…

Bu hakkınızı kullanmanın zamanı gelmedi mi?