Sevgili okurlar,
Önceki gün Brüksel’de olağanüstü bir gün yaşandı..
NATO(Kuzey Atlantik Asamblesi) üyesi 30 Ülke Devlet ve Hükümet Başkanları “ NATO Liderler Zirvesi”  için Brüksel’e geldi.
Bu zirvenin gerçekleştirilmesinin asıl sebebi; “ Rusyanın Ukrayna’ya saldırısı” oluşturuyor..
Bu yeni gelişme ile ilgili olarak, NATO Savunma ve işbirliği örgütü üyeleri, bu konuda hem fikir alış-verişinde bunucakalar, hemde; ”NATO’nun genişleme ve savunma sistemleri stratejilerini” masaya yatırma imkanı bulacakları gibi, aynı zamanda liderlerin “ayaküstü birebir görüşmeler” yapmasına da vesile olacaktır.
Öteden beri NATO’nun genel merkezi olarak Brüksel tercih ediliyor..
Belçika,bu manada Brüksel’de yeni NATO genel merkezinin ihdası için büyük özveride bulundu..
Eski NATO Genel Merkezi karşısındaki geniş alandaki yeni yerleşkesinde gerçekleşecek toplantı için Brüksel’de olağanüstü tedbirler  alandı..
Bu eski merkezde NATO üyesi ülkelerin ne anıları, ne hatıraları var..
Elbette üye ülkeler delegasyonu yanında, her ülkenin basın mensuplarının da bu merkezdeki koşturmaları, haber atlatmaları ve canlı yayınları, fotoğrafları unutulur mu?
Gazetecilik anılarımız arasında kalan NATO zirveleri, toplantılarından biri daha Brüksel’de gerçekleştiriliyor.
Bu yeni dönemde, yeni teknolojik gelişmeler bağlamında basın temsilcilerinin de bu zirve toplantılarına büyük rağbet ettiği söylenemez..

NATO TOPLANTILARI VE BASIN?
Brüksel’deki NATO zirvelerinin müdavimlerinden,” merhum Şerif Sayın(Hürriyet), Mehmet Ali Birand(Milliyet), Sıtkı Uluç(Tercüman) ve hayatta olan arkadaşlarımız Emre Aygen(Sabah), Muammer Elveren (Günaydın-Hürriyet), Ahmet Sever(Milliyet) ve diğerleri” ile birlikte Türkiye’nin toplantılardaki rolü ve konumunu takip etmek elbette bir güzellik ve ayrıcalıktı..
Brüksel’de NATO Genel merkezinde üye 30 Ülke bayrakları dalgalanırken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıyan uçak, Brüksel’deki Melsbroek Askeri Havaalanı’na indi..
Eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki heyet ile Brüksel’e gelen
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, yoğun bir temas ve toplantı bekliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO üyesi ülkeler içinde, hem Rusya, hem de Ukrayna ile ilişkiler bağlamındaki yakınlığı, Türkiye’nin bu zirvede rolünü de öne çekiyor..

DİPLOMATİK KENT BRÜKSEL?
Biraz da NATO Genel Merkezi’nin yer aldığı Brüksel’den söz edelim:
Brüksel, 1Milyon 100 Binlik nüfusu ile çokkültürlü bir kent..
Belçika’nın üç siyasi bölgesinden biri olan Brüksel, aynı zamanda, “bir diplomatik kent” olarakta biliniyor.
Bu kentte Türkiye’nin farklı bir ayrıcalığı var?
O da, Türkiye Cumhuriyeti’nin Brüksel’de üç büyükelçisi, bir başkonsolosunun görev yaptığıdır..
Türkiye Cumhuriyeti diplomatik grubu yanında, Belçika’da askeri temsilcilerimizin de bulunduğunu belirtelim..
Ayrıca Brüksel’de, “70 Bin kişinin Türkçe konuştuğunu” söylesem şaşırmazsınız herhalde..
Büyük çoğunluğunu Afyon Emirdağ ve diğer ilçelerden gelenler ile Konya, Marmara, Karadeniz, Ege bölgesinden vatandaşlarımız, Balkan ve Türk cumhuriyetlerden gelenlerin Brüksel’de bir “Türkofon Topluluğu” oluşturduğu gerçektir.
Türklerin yoğun olarak yaşadığı Brüksel’in, 19 İlçesi içinde Schaerbeek, Saint-Josse, Molenbeek ile Anderlecht ile diğer ilçelerde yaşayan Türklerin, kendilerine has kurum ve kuruluşları, camileri, dernekleri, işyerleri ile Türkiye’yi başarı ile temsil ettiklerini bilmeyen yok!
Brüksel dışında,Türklerin Walon ve Flaman bölgesinde de yeni bir yaşam ve uyum içinde, “Belçika vatandaşlığını” aldıklarını da paylaşalım..
Belçika’da yaşayan 300 Bine yakın Türkler içinde, 200 Bin kişinin Belçika vatandaşlığı, dolayısıyla “çiftevatandaş” olduklarıda bir gerçek..

BELÇİKA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ?
Belçika ile Türkiye arasındaki ilişkiler, Osmanlı İmparatorluğu döneminden başlar..
1831 Yılında Belçika resmen kurulduğunda Osmanlı Devleti, Belçika’yı tanıyan 7.Devlet olarak tarihe geçti..
Dünden bugüne Belçika ile Türkiye arasındaki ilişkilere, ülkede bulunan üç büyükelçi, iki başkonsolos ve diplomatik kesime rağmen, asıl gönüllü temsilcilerimiz olan Türklerin büyük bir ivme kazandırdığını da notlar arasına alalım..
Brüksel’de sadece NATO Genel merkezi bulunmuyor..
Avrupa Briliği(AB) kurum ve kuruluşları yanında Avrupa Parlamentosu’nun da Strasborg dışında çalışmalarını sürdürğü kent, Brüksel’dir.
Kısaca, Paris(Fransa), Amsterdam(Hollanda), Köln(Almanya) üçgeninde olan Brüksel, aynı zamanda, Avrupa’nın önde gelen ,cazip turist çeken kentlerinden biridir de..
Brüksel’de sokağa çıksanız,130 ülkeden insana rastlamanız işten bile değildir..

NATO ZİRVESİ BAŞLIYOR
Gelelim tekrar konumuz NATO’ya!
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, zirvenin açılışında, "Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin sonuçlarını, Ukrayna'ya güçlü desteğimizi ve güvenliğimizdeki yeni gerçeklik karşısında NATO'nun caydırıcılık ve savunmasının, daha da güçlendirilmesini ele alacağız" açıklaması ile toplantı içeriği hakkında, bizlere ipuçları verdi..
Evet, NATO Zirvesi, aile resmi çektirilmesi, ikili buluşmaların gerçekleştirilmesi ile başladı.
Bu yazıyı hazırlarken, toplantı sürüyordu..
Diyeceksiniz ki, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan” ne yapıyor?
Bu tür toplantıların, arka planında zirvelere katılan temsilcilerin eşleri hakkında ilgili ülke büyükelçi eşlerinin(sefire) hazırladığı programlar hayata geçiriliyor..
“Ziyaretler, buluşmalar, alış-veriş”  temsilci eşleri ile ilgili olarak öne çıkan aktiviteler olarak biliniyor..
Ancak bu aktivitelerin, her zaman basından gizli olarak gerçekleştirilmesi de hep konuşulur..

BRÜKSEL VE CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN?
Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her Brüksel ziyaretinde, aksatmadan istediği bir hususta, vatandaşlar tarafından karşılanması, bayrak gösterilmesi ve o nakarat şarkı,”Recep Tayip Erdoğan” sloganlarının atılmasıdır..
Bakalım buna zaman kalacak mı?
Konumuza gelecek olarsak, şunu söyleyebiliriz ki, Rusya 2021 Yılından beri Ukrayna’yı tehdit ediyor, sınırlarına asker yığıyor..
Peki,”bu vahşete, büyük bir drama dönüşen savaşı” NATO, Avrupa Birliği, Çin ve diğer ülkeler önleyemezlermiydi?
“Barış” adına gereken girişimler yapılsaydı, Rusya ikna edilemezmiydi?
Demek ki, ortada farklı hesaplar var!
Olan, Ukranya’ya ve insanlarına olmuştur!
Bundan sonra ne yapılırsa, yapılsın, barışı tesis etmek, yakılanları, yıkılanları, öldürülenleri geri getirmek mümkün değildir.
Bu manada, “hem NATO, hem AB ile diğer önder ülkeler”, büyük “güven ve barış adına itabar kaybına” uğramışlardır..
Görünen o ki, “barış” hala çok uzağımızda!

Yusuf Cinal yazıyor,25 Mart 2022 Brüksel