FAY hattının üzerine kurulmuş şehirlerimizi, o zeminlere inşa edilmiş, şimdilerde yerle bir olmuş binalarımızı, o binaları yapan müteahhitlerimizi, onay veren bürokrat ve belediyelerimizi kıskanmışlar mıdır? Haritadan silinecek kadar, yerle yeksan olan kentlerimizi, enkaz altında sayısını telaffuz bile edemediğimiz, zamanında arama kurtarma yapamadığımız, bir su bile veremediğimiz, hayatını kaybeden O canlarımızı kıskanmışlar mıdır?
On ilimizi yıkan depremlerimizi, ekmeğin ve suyun ulaştırılamadığı köylerimizi, çadır bulamayışımızı , seyyar tuvalet kuramayışımızı, vinç ve kepçe gelsin diye yalvaran depremzedelerimizi, kentlere giriş yok, kentlerden çıkış yok bu ve benzeri tedbirlerimizi, koordinasyon eksikliğimizi ….Kıskanmışlar mıdır?
Saniyeler içinde çöken o binaları
Kıskanmışlardır sizce de?
Ahlak denen kavramı kadınların baş örtüsüyle sınırlandıranları, hırsızları, arsızları, düğmelerini koltuklara ilikleyenleri, bu dünya’ ya ve maddeye tapanları, vicdanını cüzdanında taşıyanları, cehaleti, namussuzluğu, liyakatsizliği ve tüm bunların neden olduğu yüzyılın felaketini kıskanmışlar mıdır?
AH o canların feryatları…O insanların sesiz çığlıklarını ve gözyaşlarını nasıl da kıskanmışlardır!
Neyse ironiden ibaret bir paragraftı bu, dayanamadım yazdım.
……………………………………………
Ancak bir gerçek var ki evet –dünya- bizi kıskandı. Neden mi?
Bağlılığımızı, kardeşliğimizi, birbirimize sahip çıkışımızı, ekmeğimizi de acılarımızı da bölüşüyor oluşumuzu, genç yaşlı, çocuk demeden bölgeye koşuşumuzu,81 ilden kan vermek için kuyruklar oluşturuşumuzu, bölgede ki tüm olağanüstü zor şartlara rağmen depremzedelerimizin yardımına koşuşumuzu, gören her ülke bizi kıskanmıştır. Enkazdan çıkarılmaya çalışılan minik Zübeyde’nin ‘Ama benim kardeşim minik, o ölebilir. O şurada benim yanımda yatar ‘’deyişini, ufacık meleğin kardeşine her koşulda sahip çıkışını kıskanmıştır batı. Enkazda kalıp da hayatını kaybeden yarı bedeni içerde kızının, elini hiç bırakmayan o babayı ve babalığını kıskanmışlardır. Özel bir kanalda ana haber sunucusu olan kadının, canlı yayında halkın hakkını arayışını da kıskanabilirler. ‘’Topraktan geldik, toprağa gidiyoruz, bakın nasıl toprağı gidildi, kim bunun sorumlusu? Kader mi? Tabiat mı? diyen Dilara Gönder’ i cesaretini ve ifade özgürlüğünü çok ama çok kıskanmışlardır. ..
Enkaz kurtarma çalışmalarında olağanüstü fedakarlık ve duyarlılık gösteren bu çalışmalara gönüllü katılan halkımızı, onları kurtarmaya çalışanlara, enkazın altından teşekkür eden depremzedemizin asaletini ve zerafetini kıskanmışlardır.
ACIMIZ BÜYÜK, İNSANİ ÇABAMIZ DA ÇOK BÜYÜK AMA BİZİM MUCİZELERİMİZ DE BÜYÜK ÇOK BÜYÜK…
BİZ BÜYÜK BİR ULUS’UZ. BİZ ÇOK GÜÇLÜYÜZ, BİZ VİCDANLIYIZ, BİZ İNANÇLIYIZ, BİZ ACININ DİLİ, DİNİ ,RENGİ OLMAZ BİLİRİZ. BİZ BİR İKEN, BİR ÇIRPIDA BİN OLURUZ. BİZ YIKILIR YIKILIR YENİDEN KALKARIZ. BİZ, ÖLÜP ÖLÜP YENİDEN DİRİLİRİZ… İŞTE BU DA BİZİM KADER PLANIMIZ…
NOT;Ve evet, bunları bilen ve gören herkes, mutlaka bizi kıskanır…
Aylin Yüksel