Sevgili okurlar,
Bu asrın depremi ile ilgili olarak, sizlerle altı gündür, görüş ve düşüncelerimizi, ekranlara yansıyan ve dostlarımızın ulaştırdığı bilgiler bağlamında, “hem iktidarın ve hem de muhalefetin sesine bir anlam yüklemeye” çalışıyoruz..
Evet, Türkiye 6 Şubat 2023 gecesi saat 04.17 sularında 7,7 şiddetinde bir deprem yaşadıktan sonra, tekrar 7,6 şiddetindeki bir deprem ile sarsıldı..
Karanlık geceye, çığlıklar düştü!
Soğuk, ayaz geceyi dağlayan çığlıklardı bunlar!
Kar, yağmur, soğuk ve şok yaşanan bir geceydi bu!
Alan, büyük mü, büyük idi!
Umutların söndüğü, geceydi bu!
BÜYÜK YARA, BÜYÜK YIKIM!
Tarihe not düşmek adına, bir daha yazalım:
Kahramanmaraş’ın Pazarçık İlçesi, depremin merkez üssü olarak açıklandı..
Biz, gecenin karanlığını yırtan bu çığlıklar ile uyandık!..
Hemen, depremin büyüklüğüne, bu çığlıklara acilen ve en hızlı şekilde koşmak gerektiğini haykırdık..
Kahramanmaraş, Pazarçık, Şanlıurfa, Malatya, Adıyaman, Adana, Hatay, Osmaniye, Kilis, İskenderun, Gaziantep bu asrın depreminden büyük yara almıştı..
Büyük yara!
Büyük yıkım!
Büyük bir deprem ile karşı karşıyaydık!
Böyle bir anda, ne yapılması gerek?
Atatürk Türkiyesi, Cumhuriyet hükemetleri, yetkilileri, sorumluları, göreve getirdiklerimiz, bunu harfiyen biliyorlardı..
SİVİL SAVUNMA GİTTİ,AFAD GELDİ!
Zira,” Sivil Savunma Kurumu” diye bir kurumumuz vardı..
Siz bunu lağvedip, yerine AFAD’ı kurdunuz?
Eyvallah!
Ama, hani liyakatli, ehil, işini bilenler?
Kalkıp bu kurumun başkanını da “büyükelçi” olarak alıp, bir başka yere atarsanız, sonuç bu olur?
Bu kurumu, bu kurum içindeki sınırlı sayıdaki görevlileri kim yönetecek?
Bütün bunları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, çok güzel açıkladı..
Yalın, yalansız ve siyasetsiz!
Ülkemin düştüğü durumu, üzülerek izliyoruz!..
Evet, şu an iktidarda olan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sıfatı ile Recep Tayyip Erdoğan önde..
Bakanları sahada..
Hani, acil, etkili kararlarınız?
Bütün geçikmelere rağmen, alanda çalışmalar büyük özveri ile sürüyor..
Ama, çok yetersiz ve cılız!
HALK ÖFKELİ VE TEPKİLİ?
Ama, halk öfkeli ve kızgın!
Çünkü, bu önemli günde, devleti, iktidarı yanlarında görmek istiyorlar?
Hani, “bu ülke, bölgesel bir güç” idi?..
Siz, yanıbaşınızdaki, kalbinizdeki bir felakete yetişemezseniz, “halkın öfkesini anlamak” gerekmez mi?
Gelen yardımlar bölgeye ulaştırılışyor, “ama bunları iyi bir organizasyonla dağıtımını yapacaklar” nerede?
Bölgeye, ilk gün ulaşamadık?
Peki, ya diğer günler, aynı keşmekeşlik sürdü?
Yollar düştü, havaalanları hasar gördü, kar, kış, yağmur geçit vermedi!?
Muhalfet, bu büyük yıkımı ve metanetle, acı içinde bekledi..
Birliktelik mesajları verildi..
MUHALEFET DE SAHADA?
Hatta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AFAD’a ziyarete gitti, başsağlığı diledi ve bilgilendi..
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir anne, bir parti genel başkanı ve üstelik o büyük 1999 Depreminin acılarını yaşamış bir siyasetçi olarak, bekledi,”ayak altında bu ilk günler dolaşmayalım”dedi..
İktidar ile diyaloğa girdi..
Ama, 9 Şubat 2023 günü bölgeye gidince, acı gerçekle yıkıldı!?..
İlk açıklamasından bir bölümünü sizlerle paylaşıyorum, “zira tarihe not düşmek adına” bunlar çok önemli..
Evet, “zaman siyaset yapma zamanı değil”, ama iktidarı ile muhalefeti ile “bu masum insanların ölümünü, yaralanmasını, umutlarını, isteklerini, haykırışlarını da mı kulakarkası” edeceğiz?
BU DEVLET, KİMİN DEVLETİ?
“Gerçekleri haykırmak” adına, korkup sinecekmiyiz?
Organizesizliği, beceriksizliği, yönetim zaafiyetlerini görmezden mi geleceğiz?
Bu siyasetçiler, kimin siyasetçileri?
Bu devlet kimin devleti?
“Siz kimsiniz”diyerek, işin içinden çıkmak mümkün mü?
Biz milletiz, ya siz kimsiniz?
Öyleyse, milletin sesine kulak vermekle yükümlü olanlar, üstlendikleri bu ağır yükün, altına girdikleri görevleri, kusursuz, hatasız ve en iyi şekilde yapmakla mükellef değiller mi?
Bir kesime, “şimdi sayeset zamanı değil” diyenler, muhalif siyasetçilere, seslere hakaret etmelerini, kim nasıl izah edecek?
Bu ülkenin asıl sahiplerine, galiz sözlerle saldırmak, onlara “defol gidiniz” demek, ne demek?
Kimin, haddine bu!?
Kimi, nereden kovuyorusunz?
KUTUPLAŞTIRMA DİLİ?
Bakınız İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener,” Birinci yanlış, büyük bir organizasyonluk idi! Bir kere, ilk günden itibaren, asker, polis, jandarma valilerin emrine girmesi gerekiyordu!
Hala,”bir kutuplaştırma dili” kullanılıyor?
Sonra bataklıklara binalar yapıldı..
Bu duruma göz yumuldu, izin verildi!..
Ardından,” bir imar affı” çıkarıldı..
Oraları,” nasıl imara” açtık ki?
Yılların, “Sivil Savunma kurumunu” kapatıp, yerine AFAD’ın kurulması da çok yanlış oldu” diyerek, bölgede kalacağını ve İYİ Parti olarak değil, bir sivil kurum olarak, bölgedeki çalışmalara katkı sunacaklarını söyledi!?.
AFAD RAPORU?
23 Kasım 2022 Tarihinde Düzce’de meydana gelen deprem ile ilgili olarak, AFAD’ın bir raporunu paylaşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AFAD’ın deprem karşısındaki acziyetini rapor haline getirerek, ilgili mercilere sunduğunu açıkladı..
Ya Sayıştay?
Onlarda, aynı şeye vurgu yapmışlar!
AFAD gibi, çok yeni kurumda, vicdan sahibi, namuslu dürüst insanlar, ortaya güzel bir örnek rapor koymuş, ama “imam bildiğini okur ya”, kimse ilgilenmemiş?
Ne kadar acı, bir durum, değil mi?
Anlatılacak, altı çizilecek ve bu büyük asrın depreminden, çıkaracağımz çok dersler var..
BRAVO SAKARYA!
Bir kere, böyle bir deprem karşısında, duyarsız kalmayan “Sakarya Valiliği, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı, ilçe belediye başkanlıkları, kaymakamlıklarımız, sivil örgütlerimiz ve Sakaryalılar, büyük bir dayanışma, birliktelik örneği sergileyerek”, bölgeye yardım yağdırdılar..
Hatta, kadınlarımızın, genç kızlarımızın, kış şartlarını göze alarak, “şal, bere, kaşkol örmek için örgütlenmesi”, ne güzellik!
Bölgeye, “Sakarya olarak arama, kurtarma timleri yanında, gönüllülerin de ulaştırılması”, bize yakışandı!
Milletin zenginliklerini, milletin emrine sunmak çok önemli..
Bu zenginlikler, bu imkan ve kabiliyetler, kimsenin babasının malı değildir!?
Kimse de,”böyle bencil ve egoist” hareket edemez!
BU DEVLET,BU MİLLET BİZİM!
“Bu devlet”, milleti ile hepimizi temsil eder!
Bu albayrak altında toplananlar, yaşayanlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, “eşit yurttaştırlar”, onları kimse, “ayrıştıramaz, kutuplaştıramaz, bölemez ve buna da tevessül” edemez!
Depremin enkazı büyük, “enkaz altına kalan canlarımızın imdadına koşmak”, hepimizin görevidir..
Bunun iktidarı, muhalefeti olmaz?
Bu ayrımı yapanlara da, müsade etmeyelim!?
Bizlerde, “bu yanlış anlayışın, kutuplaşmanın” tarafı olmayalım!
Lütfen, “insanlık görevimizi kusursuz, eksiksiz yerine getirmeye gayret” edelim!
Bu ülke, “insanı ile renkleri ile acısı ile tatlısı ile” bizimdir!
Bu yakımdan, “dersler çıkarmasını” bilelim!
Brüksel mi?
Dün, sadece Brüksel merkezinden 18 TIR Dolusu yardım, yola çıkarıldı..
Para destek yağmuru sürüyor..
İşte biz böyle bir miletin çocuklarıyız..
Lütfen ortadan güvensizlikleri kaldırınız, sen.ben kavgası bize yakışmaz!
Yusuf Cinal yazıyor, 11 Şubat 2023