Sevgili okurlar,
Artık, “14 Mayıs 2023” Tarihine kadar, “her günümüz seçim, her günümüz geçim” olarak değerlendirilecektir..
“Adaylar çıktılar meydana, birbirinden divane “ diye “Kırkpınar cazgırlarını bile gölgede bırakan, yeni modern sunucularımız” var..
Öyle ya, “cazgır” ne, “sunucu” ne?
Biri er meydana Kırkpınar’da veya diğer alanlarda, başpehlivanlık için çayıra çıkan pehlivanları takdim eden kişiye “cazgır” denir..
Hemen aklıma “Şirin baba” lakaplı Mustafa Şirin gelir..
Hoş, latif sesi ile maniler okur, dörtlükleri döktürür ve sonra baş pehlivanları çayıra salardı..
Sonra ardından,” Şükrü Kayabaş, Pele Mehmet ve hemşerimiz Mustafa Filiz’i” unutmamak gerek!..

PEHLİVANLARA BAK?
Nasıl da okkalı konuşurlar, salavatlarla, nasıl da pehlivanlara cesaret verir, onları över el, kol bağlamalarını sağlardı..
“Cazgır” deyip geçmeyin, onlar ki devrin en büyük pehlivanları olan,” Ordulu Mustafa Bük, Karamürselli Aydın Demir, Hüseyin Çokal, Ahmet Taşçı, Kara Ali Çelik, Mustafa Yıldız, Sezai Kanmaz,Mehmet Ali Yağcı ve daha nice ünlü pehlivanları..”, salavatlarla, dualarla, güzel sözlerle güreş severlere sunmuş, onların oyunlarına, acı kuvvetlerine, zaferlerine, yenilgilerine tanıklık etmişlerdir..

ATAYADİGARI GÜREŞ TECRÜBELERİ?
İşte ata yadigarı güreşten edindiğimiz büyük tecrübeler, nasihatler ve acı gerçekler vardır..
“Haydi aslanım, yenile, yenile yenmesini öğreneceksin ” diye, pehlivanını, büyük güreşlere hazırlayan anne ve babaların yerini, daha sonraları belediyeler, büyük şirketler, kurum ve kuruluşlar almıştır..
“Çayırın, er meydanının efsaneleriydi” onlar..
Hala, “efsane” olmaya aday güreşçilerimiz yok mu?
Var ya, bir elin parmakları kadar az!
“Alta düştüm diye erinme, üste çıktım diye sevinme” nidalarını, “Allah, Allah, İllallah” sesleri inletir, ardından 40 Davulcu, davullarına tokmak vurur, 40 Zurnacı, peşrevdeki güreşçileri yüreklendirirdi..

Z KUŞAĞI BUNLARI NEREDEN BİLECEK?
Bakınız, “cazgır” kelimesinden nerelere geldik?
Şimdi ki “Z Kuşağı” elinde cep telefonu ile “dans etti” diye, birini destekliyorsa, vay halimize?
Sıra milletimizde, adaylar meydanda, şimdi dans etme zamanı değil, milletimiz gerçekten adaylara dans ettirecektir!
Zira “mandagözünü” açtı!
Açmayanlar, uykuda olanlarda çok ya, “hakikatin galip geleceğine inanlar”, bu işi düzlüğe çıkaracaktırlar!
Şimdilerde seçim meydanlarında “ sunucular” revaçta!
Her bir adayın, farklı ses tonu ile yığınları, kalabalıkları etkileyen söylemleri ile sunucuları var..
Dünkü yazımda adaylardan söz ettim..

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ?
Canım, “Cumhurbaşkanlığı Seçimi” adayları elbette..
Bir daha mı yazalım?
Hay, hay!
Cumhur İttifakı adayı( Ak Parti, MHP, BBP, YRP ve Hüda-Par) Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı( CHP, İYİ Parti, DEVA, GELECEK, SP ile DP)adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ata İttifakı(Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ülkem Partisi, Türkiye İttifakı) adayı Sinan Ogan ile Memleket Partisi adayı Muharrem İnce yarışacaklar..
Haydi, Allah dermanlar versin!
Siyasi liderler, yani “Cumhurbaşkanı adayları” meydanlara çıkmaya başladı..
Müzik eşliğinde sunumlar, bağırdılar, cızırtılar ve yıkama, yağlamalar?..
Televizyonlar, radyolar, gazeteler, borazanlar, cazgırlar, sunucular, hariçten gazel okuyanlar, yağdanlıklar, hilebazlar, şak şakçılar!?..
Daha neler, neler?

PEHLİVANLARIN KULAĞINA ÜFLENİRDİ!
Ya Kırkpınar’da Akyazı Akbalık’ta, Antalya’da, Çanakkale’de, Balıkesir’de, Tokat’ta ve diğer illerimizde el bağlayan ve er meydanı Kırkpınar’a çıkan pehlivanlarımız için söylenenleri hatırlamak ister misiniz?
Belki, kulağınızın pası silinir!
“Ezan oldum dinmedim ben,
Şehit oldum ölmedim ben,
Bayrak oldum inmedim,
Benim adım Müslüman,
soyadım Türkoğlu Türküm ben.
Orta Asya'dan gelir bizim kökümüz,
 Hazreti Peygamberimiz mavi gücümüz,
Fatihler, Kanuniler, Mustafa Kemaller özümüz,
Askeriz bu vatana,
 Çünkü Türkoğlu Türk’üz biz!”

Hey ki, ne hey!
Sunuma, yani takdime bak!

BAŞPEHLİVANLIK?
Pehlivan olmayan bile, bu sunum ile dünyayı kaldırır!
Er meydanı kurulur, pehlivanlar yerini alır ve aksakal hakem heyeti, ince elekten geçirir pehlivanları..
Eş olmaları, aynı boyda, olmaları gerek..
Pehlivanı ezmemek esastır..
Hele bazlara geçit vermezler..
“Yendi, yenemedi, yenişemedi” çok az olur, bu  meydanlarda..
Ama, Köroğlu’nun dediği gibi “ delikli tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” ya, bugünlerde de..
Seçime gidiyoruz ya, “bir yanda devlet imkanları ile donatılmış Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan, öte yanda, kendi imkanları ile ona rakip olan Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ve Sinan Ogan..”
Aslında, “baş pehlivanlığın, kim ile kimin” arasında geçeceği belli..

HANGİ TARAFIN ADAYI?
“Otoritenin, Tek Adam Sistemi’nin”, yani Cumhurbaşkanlığı ve Partili Cumhurbaşkanı, Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan ile “Hak, Hukuk, Adalet” mücadelesinin yani  Millet İttifakı’nın, CHP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu bu kapışmanın favorisi..
Biri, “Tek Adam Rejimini”, diğer ise, “Parlamenter Sistemi” savunuyor..
Biri,” ben yaptım, oldubitti” diyor!
Diğer ise,” yaptım, oldu, bittiyi” değil, “kaça yaptın, gerekli miydi, maliyeti nedir” anlayışını önceliyor..
Biri yaptıklarına güveniyor, öteki yapacaklarına?
Ortada tam 21 Yıllık iyi, ya da kötü yapılanların dökümü ile Recep Tayyip Erdoğan, beride ise 21 Yıldan dersler alarak, Türkiye’yi yeni ufuklara,yeni anlayışlara taşımak isteyen Kemal Kılıçdaroğlu..

KİMİN ELİ HAAYA KALDIRILIR?
Farklı zaman dilimlerinde,” büyük vurgunlar yemiş, yangınlar atlatmış, deprem yıkımları, sel, erozyon ve gir uzu patlamaları ile acıyı bal eğlemiş milletimiz”, büyük sınavda..
Her şey, ama her şey gözlerimiz önünde cereyan ediyor.. kim, kimi savunuyor, nedenleri, öncelikleri ve ülke çıkarları ile adaylar meydana çıkıyor..
Milletimizden daha iyi, ipi kimin göğüsleyeceğini bilecek değiliz ya?..
Bakalım, Milletimizin kararı, bu bağlamda ne olur, kimin eli 14 Mayıs 2023 Tarihinde, havaya kaldırılır?..
Yeter ki, Allah Türk Milleti’ne zeval vermesin!
Biraz sabır, lütfen!
Yusuf Cinal yazıyor, 13 Mayıs 2023