Londra’da bir genç kız, alacakaranlıkta parkta gezerken tacize uğramış. Tacizi yapan genç yakalanıp hâkim karşısına çıkarılmış. Hâkim, İngiliz Genç’e 7 gün,7 yıl hapis cezası vermiş. Delikanlının Avukatı cezaya itiraz ederek ‘’Sayın hâkim,7 günü anladık, ancak bu 7 yılı anlayamadık’ ’demiş. Hâkim cezanın gerekçesini açıklayarak,7 gün taciz için,7 yıl da, bir İngiliz kızının alacakaranlıkta parkta gezme güvenini sarstığı için diye ifade etmiş.
Her müjdenizden sonra öyle şeylerle karşılaştık ’ki, artık güvenimiz kalmadı. Doğalgaz müjdesi verdiniz, Doğalgaz fiyatları arttı, petrol bulduk dediniz, benzin, mazot fiyatlarına zam geldi. Enflasyon düşecek diye müjdelediniz, üç katına çıktı, Döviz için, ne zaman düşecek, merak etmeyin deseniz, alıp başını gidiyor. İşsizlik düşüyor müjdesi verseniz, mahallenin gençleri işinden oluyor. Üretim artıyor dediğinizde, fabrikalar kapanıyor. Tarım ve hayvancılıktan ne zaman bir müjde verseniz, et, süt, yumurta, un, şeker, domates, biber ne varsa zamlanıyor. Esnafa verdiğiniz müjdelerin sonuçlarını, yüreğiniz yetiyorsa sorun bakalım, ne diyecekler. Allah saklasın, bir gün, hâkim karşısına çıkıp, yargılanırsanız,70 yıl ve 70 kere ağırlaştırılmış müebbet hapis ile karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle hem kendinizi, hem de bizi düşünün, ne olurusunuz, artık bize müjde vermeyin.
Müjde demişken, ben de size bir önemli müjde vereyim. Güvenilir kaynaklardan aldığım habere göre, ŞEYTAN DÜNYADA’Kİ GÖREVİNDEN AFFINI İSTEMİŞ. Bu nasıl olmuş, kimden haber aldın demeyin. Biliyorsunuz, haber kaynağını açıklamak gazetecilik etiğine uymaz. Ancak nedenlerini açıklayabilirim. Biliyorsunuz şeytanın asli görevi, insanları aldatmak, aklını başından alarak, dinden, imandan uzaklaştırmak, doğru yoldan çıkarmaktır. Bunu yaparken, karşımıza her kılıkta çıkar, her şekle bürünür. Dün ak dediğine, bugün kara der, hiç sorgulamadan bizi inandırır. Şeytana göre artık kendisine ihtiyaç kalmamıştır. Öyleleri çıkmıştır ’ki kendi pabucu dama atılmıştır. Ben onların eline su dökemem, bunlar şeytanlıkta beni geçtiler, itibarım zedelendi, bu nedenle görevinden affını istiyorum diyerek, emeklilik talebinde bulunmuş. Bu müjdem, diğer müjdecilerin, müjdelerine benzemez diye ümit ediyorum, yoksa korkarım, şeytanlık çoğalabilir.
Bu arada Sedat Peker arkadaşın bir yanlışını düzeltmek isterim. Bazı gazeteci kılıklı kişilerden bahsederken ‘namusları aldıkları maaş kadardır’ diyor. Yanlış. Namusları, aldıkları maaşla ters orantılıdır. Maaşları arttıkça namusları azalır. Eğer gerçekten gazeteci olsalardı, dalkavukluk yapmak yerine, bu adam ne diyor derler, patronlarının karşısında ezilip büzülmez, cesurca sorularını sorar, toplumun aydınlanmasına vesile olurlardı. Müjde diye verdikleri temelsiz haberleri sorgular, altındaki gerçekleri araştırırlardı. Eskiden, Sahibinin Sesi denilen bir plak şirketi vardı. Logosunda sahibinin sesini dinleyen bir köpek resmi bulunurdu. Bizimkiler hem sesi dinliyorlar, hem de taklit etmeye çalışıyorlar. İşte bu nedenle, birilerinin söylediklerini araştıracaklarına, cızırtı deyip geçiştirmeye çalışıyorlar. Asıl cızırtı kendi yazdıkları ve söyledikleridir.
Çevre Bakanı 700 ton müsilaj temizledik müjdesini verdi.70 milyon ton olsa ne yazar.10 sene gerekli bütün bilimsel tedbirleri alsanız ve tam manasıyla uygulasanız, MARMARA’da bir canlanma sağlanabilir. Ekolojik dengesi bozulan bir ülke de, ekonomik gelişme beklenemez. Salgınla ilgili bir yazım da, ya sularımız da kirlenirse ne yaparız diye sormuştum. Şimdi tekrar soruyorum, bu kirlenme içme sularımızda, barajlarımızda görülürse ne yaparız? Akıl ve bilimden uzak bir toplum haline gelirseniz Tanrı’da, tabiat da hesabını sorar. Akıl ve bilim ahlakı emreder, tıpkı din gibi.
BU DÜNYA DA YAŞADIKLARIMIZ ŞEYTANIN BİLE AKLINA GELMEYEN ŞEYLER
Akılımızı başımıza alacağımız sağlıklı günler dileğiyle…