Sevgili okurlar,
“Milli coşkular, milli bayramlar” açısından “Ağustos” ayının, ayrı bir yeri ve önemi vardır..
“Sakarya Meydan muharebesinden başlayarak, “26 Ağustos Büyük Taarruza ve oradan 30 Ağustos ve nihayet  Eylül ayına uzanan periyotta, Türk milli güçlerinin elde ettiği tarihi zaferleri” yaşamak ne güzel..
Bu bağlamda “30 Ağustos Zafer Bayramı” münasebetiyle Sakarya’da düzenlenen kutlama törenleri de, görmeye değerdi..
“Milli Bayramlara” mesafeli olan ve liderlerinin kah hastalandığı ve kah farklı telden çaldığı ve hatta bazı siyasilerin sulandırdığı, zaman dilimlerini geride bıraksak ta, bu açıklamaların, hafızalarımızdan silinmesi mümkün değildir!..
Unutmayalım ki, “herkes ektiğini bir gün biçer” sözü kulaklara küpe olmalıdır!
Sakarya’nın bir değeri olan Prof. Dr. Sebahattin Özel Hoca’yı ziyaretimde, bizzat kendisinden dinlediğim “Atatürk” ile ilgili anlattıkları beni çok üzdü?

Üzüldüğüm nokta, “bu istemin kulak arkası edilmesidir!

BÜYÜK ATA’NIN AYAK İZLERİ?
Sevgili emekli gazeteci dostum Şaban Mergül’ün de bizzat şahit olduğu bu açıklamalar, sanal ortam üzerinde bulunuyor..
Nasıl olmuşsa, Prof. Dr. Sebahattin Özel Hocamız, Adapazarı Belediye Meclisi’nde bulunur ve  gündem dışı söz alarak, tarihi bir konuşma yapar..
“Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Büyük taarruz öncesi, annesi Zübeyde Hanım ile buluştuğu ev dahil, ziyaret ettiği okul, uzun çarşı esnafı ile toplantısı, Çark mesire yerinde müsamere takip etmesi, Hendek’ten gelen öğrenciler ile birlikteliği, Orhan camii de Cuma namazı ede etmesi, Geyve ziyaretleri bir bir belli.. Bunları kitaplarımda detayları ile yazdım.. Talebim ve isteğim, bu önemli alanlara birer plaket çakılması ve Büyük Atatürk’ün Adapazarı’ndaki izlerinin  günışığına çıkarılmasıdır” sözlerini hatırlayanınız var mı?
Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ve belediye meclis üyeleri, bu açıklama hakkında ne düşünüyor?
Bu yapılamayacak bir istek mi, talep mi?

SAKARYA’NIN BİR DEĞERİ?
Kentimizin yetiştirdiği tarihi bir kişilik, bir değer olan Prof. Dr. Sebahattin Özel, yaptığı incelemeler, araştırmalar sonucu, kitaplaştırdığı bilgilerden yola çıkarak, bizlere bir proje sunuyor..
Ama, bu kenti yönetenlerin,” bu istem” umurlarında bile değil!?
Üzülmemek elde değil!
“467136. Ayasofya. 

·         Casustur Casus.

·         Nutuk'a Bir Bakış. 

·         Pierre Loti - Türkler Üzerine Makaleler.

·         Milli Mücadelede İzmit-Adapazarı ve Atatürk.

·         Atatürk ve Atatürkçülük. 

·         Türk İnkılap Tarihi. 

·         Milli Mücadelede Trabzon” gibi eserlere imza atan Prof. Dr. Sebahattin Özel’in bu kitaplarından, kaçımızın haberi var?
Acaba bu eserlerden bazılarının, Adapazarı Donatım Semtindeki  Sakarya adlı uçaktaki kitaplıklarda bulunması kime ne zarar verir ki?
Ya bu eserler, Sakarya ve  ilçe kütüphanelerinde, hatta üniversite ve okul kütüphanelerinde yerini aldı mı?
Sanmam!

Dedik ya, anlayış, vizyon meselesi!
Siyaset bataklığında debelenenlerin, insanımızı kutuplaştıranların, bir kesimi yok sayanların, kutuplaştıranların, bu güzelliklere imza atması, beklenebilir mi?
Ne olacak?
Al Sakarya!
Ver Sakarya!
Ayağa kalk Sakarya!
Kıvrım, kıvrım akar ya Sakarya!

İç suyu, çek nu tuğu, oy ver Sakarya?

ZAFER COŞKULARINI YAŞAMAK?

“Sakarya’da Atatürk’ün ayak sesleri, ayak izleri ha?”

Adapazarı Demokrasi Meydanı’nda, Atatürk Anıtını bir köşede gizlemeye çalışanların, hatta ülkemizin kurucusu, banisi Atatürk’ümüzün anıtına çekiç ile saldırıların olduğu bir kentte, bu beklenti, bu istem, kimleri rahatsız etti ki?
Bunları görmezden gelmek, yazmamak bize yakışmaz!
Her şeye rağmen, başta Ankara olmak üzere, yurdun her köşesinde “30 Ağustos Zafer Bayramını” coşku ile kutlandı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıkıldı ve bir kez daha, yeni hedefler için söz verildi..
“Bu bağlamda Adapazarı’nda da, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına katılım yoğun oldu. Başkan Ekrem Yüce’nin yanı sıra Vali Yaşar Karadeniz, İl Garnizon Komutanı vekili Topçu Albay Tarık Demirci, Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, siyasi parti il başkanları, ilçe belediye başkanları, il müdürleri ve çok sayıda vatandaş yer aldı.(Bizim Sakarya Gazetesi/30 Ağustos 2023)

ZAFER’İN 101.YILI
Haber bu ya, törene katılan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce,” 101 yıl önce dünya tarihinin görebileceği en büyük destanlardan birini yazarak işgal güçlerini bu topraklardan söküp atan kahraman ecdadımızı saygı ve minnetle anıyorum. Bu kahramanlık destanı, Türk Milleti’nin hiçbir zaman vatanın bölünmez bütünlüğünden ve bağımsızlığından ödün vermeyeceğini ve sonsuza kadar bağımsız yaşayacağını bütün dünyaya ispat etmiştir.
Bu vesile ile milli mücadelenin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. yılını en içten dileklerimle kutluyorum” diye, tarihe not düştü.
Ayrıca, Adapazarı Çark Caddesi’nde ve Karasu’da düzenlenen, fener alayları ile vatandaşlarımızın, birlikte bayrak altında zafer coşkuları yaşamaları her şeye değer..
Finalde, “Demokrasi Meydanı’ndaki Zafer Şöleni”, birlik ve beraberliğimizin nişanesi ve tuğrasıdır..

COŞKUNUN PROTOKOLU MU OLUR?
Böyle günlerde, “hala protokol uygulanması ve yöneticilerimiz ile vatandaşlarımızın arasına bir bant çekilmesi” üzücüdür!..
Asıl olan, “bu coşkuyu protokol anlayışlarla değil, halk ile omuz, omuza, el, ele, gönül gönüle yaşanılması ve kutlanmasıdır!..”
“Milli günlerdeki birliktelik, zafer günlerinde coşku, başka nasıl nasıl vitrine”,
 edile bilinir ki?
Yani, “Valimiz, belediye başkanımız, milletvekillerimiz ve diğer bürokratik erkan yan, yana otursa, aynı coşkuda buluşsa, güzellikleri alkışlasa”, ne olur?
Böylece, “hem zaferler ile hem Cumhuriyet ile hem Atatürk ile buluşmuş” olmaz mıyız!?
İnşallah, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti olan, o günleri de görürüz!?
Unutmayınız ki, zaferler, başarılar, kahramanlıklar, birlikteliklerimiz, geleceğimizdir!
Yusuf Cinal yazıyor,  2 Eylül 2023