Bir dokuz günlük tatilin daha sonuna geldik. Hepimizde bir iş telaşı başladı. Ne yapacağız, neleri bayram sonrasına erteledik hepsi şimdi kafamızda.
Aslına bakarsanız bayramda hepimiz dokuz gün tatil yapamadık. Mesela bizim gazetede çalışan arkadaşlarımız bayramın dördüncü günü çalışmak zorundaydı. Çünkü Perşembe sabahı gazetemiz sabah elinize ulaşması için bir gün önceden hazırlıkların tamamlanması gerekiyordu. Hatta biz aslında bayramda da çalıştık, yani tatil yapmadık. 1. Günü, 2. Günü, 3. Günü, 4. Günü . Gün be gün bu haberlerin size ulaşabilmesi için bizim çalışmamız gerekiyordu. Çoğu gazeteci arkadaşımız bayramda büyüklerini ve ailesini ihmal etmek zorunda kaldı. Bayram ziyaretlerini de yapamadı. O bayramlaşma haberi, bu bayramlaşma haberi, cenaze, trafik kazası. Sizin için mekik dokudular okuduğunuz o satırları hepinize ulaştırabilmek için.
Sadece gazeteciler değil, mesela kasaplar da çalıştı bayram boyunca. Kurban vazifenizi yerine getirebilin diye elleri hiç durmadı bayram günleri.
Hizmet sektörü de hiç durmadı, bayram günleri çoğu ailesine hasret kaldı hepimize hizmet için.
Trafik ve asayişte çalışan memur arkadaşlarımızda huzurumuz için nöbetteydi bayramda.
Bayramda tatil dokuz gün dü ya, yapabilene helal olsun.
Yapamayanın da darısı başına.