Son dönemlerde süt ürünlerinin insan sağlığına zarar verdiği yönünde haberler gündemde. Peki bu ne kadar doğru?
Öncelikle süt tüketimi ve insanın evrimsel sürecini öğrenmek çok önemli. Yapılan bir takım genetik çalışmalar insanoğlunun eski dönemlerde avcı toplayıcı olduğunu ve süt ürünlerini tüketmediğini söylüyor. Hatta eski dönemlerde insanların bitkilerin kendini korumak için salgıladığı sütleri tüketerek zarar görmemesi için insanda laktaz enzimi olmadığı düşünülüyor. Ateşin bulunması, hayvanların evcilleştirilmesi, mayalanma işlemi ile birlikte insanlarda sütün sindirilmesini sağlayan laktaz enziminin zaman içerisinde üretilmeye başlandığı söyleniyor. Bu nedenlerden dolayı süt ürünlerinin insan genetiğine uygun olmadığı ve tüketilmemesi gerektiğini düşünen uzmanlar var.
Sanayi devriminin gelişmesi ile birlikte insanların refah düzeyinin artması nüfus artışını da beraberinde getirdi. Geleneksel hayvancılık yöntemleri ile elde edilen süt ve süt ürünleri artan nüfusun ihtiyacını karşılayamayınca daha modern yöntemlerle hayvan yetiştiriciliği başladı ve maalesef hayvanlarda hormon kullanımında artışlar oldu. Özellikle ülkemizde hayvanlarda kullanılan hormon ve antibiyotik miktarları olması gerekenin çok üzerinde. Süt ürünlerinin sağlığa zararlı denmesinin asıl nedeni de bu durum aslında. Hormon ve antibiyotik kullanımı fazla olan hayvanlardan elde edilen sütte de bu bileşenler fazla miktarda bulunuyor. Zamanla bunlar bizim vücudumuzda birikerek toksik yüke neden oluyor. Fakat günlük ihtiyacımız kadar süt ürünü tükettiğimizde bu toksik maddeleri vücudumuzdan uzaklaştırıyoruz. Ayrıca gün içerisinde gerekenden fazla süt ürünleri tüketimi laktaz enzim salınımı yetersiz olan kişilerde gaz, şişkinlik, kabızlık gibi sorunlara neden olabiliyor.
Hatta bazı çalışmalar fazla miktarda süt tüketiminin akne, sivilce gibi cilt problemlerinde artışa neden olduğunu da gösteriyor.
Süt ürünleri ile ilgili bu kadar kafa karışıklığında doğru olan ne?
Süt kalsiyum ve fosfor açısından en zengin besinlerden birisi.Bu nedenle gelişim çağında olan çocuklarda, gebelerde, emziren annelerde, kemik erimesi yaşayan bireylerde tüketimi önemli Ama burada önemli olan miktar ve nasıl tüketileceği.
Biz toplum olarak sütü daha çok yoğurt, ayran, cacık olarak tüketiyoruz. Böylece sütü mayalarken bakteriler aracılığı ile sütün içerisindeki laktoz denilen karbonhidratını parçalıyoruz ve daha kolay sindirilebilir hale getiriyoruz.
Eğer süt ürünleri tüketimi sonrasında herhangi bir şişkinlik, gaz ya da kabızlık gibi sorunlar yaşamıyorsanız süt ürünlerini rahatlıkla tüketebilirsiniz.
Fakat yoğun sivilce problemi, akne gibi cilt problemleri yaşıyorsanız süt ürünlerini mayalayarak tüketin, içeriği temiz peynirler satın alın.
Mümkünse yoğurt ve kefiri kendiniz mayalayın. İçeriği temiz peynir satın alın.
Herkese sağlıklı haftalar dilerim…