Sevgili okurlar,
Ülke gündemine damga vuran gelişmeleri, öncellediğimiz yazılarımız kadar, “kulaklarımız  Sakaryalı vatandaşlarımıza dönük ve gözlerimiz” onların üzerindedir..
Zira, “Bizim Sakarya Gazetesi” onların sesidir..
Bunu, sıkça hatırlatıyoruz, vurguluyoruz!
“Yağmur, kar, dolu yağsa, rüzgar, bora çıksa, Allah göstermesin deprem olsa, başka afetlerle de karşılaşsak, sizleri bilgilendirmeden, haberdar etmekten, geri durmayacağımızı” bilmelisiniz!
Bize inanan, hergün bizimle olan ve gazetesini ekonomik şartlara rağmen, gidip bayisinden satın alan, kültüre katkı yapan okurlarımızın, veli nimetimiz olduğunu biliyoruz!

19.YILINDA BİZİM SAKARYA!
“Bizim Sakarya Gazetesi Ailesi”, olarak “19. Yılımızda da yine ilkelerinden taviz vermeyen bir anlayış ile Sakarya’nın, Sakaryalının gür ve doğru sesi, adresi olmaya” devam edeceğiz!
Biz biliriz ki, “bu ülke, bu kent, toprağı ile taşı ile yeşili ile bayrağı ve ezan sesi ile camileri, okulları, fabrikaları, sıcak yuvaları ile olduğu kadar insanı ile” bizimdir!..
Fikirlerimiz başka, başka, hayallerimiz çeşitli, renklerimiz farklı olsada, “tasada ve kıvançta birliktelik yapanların ülkesindeki huzur, güzellik ve gelecek anlayışı”, bizi yakından ilgilendirir..
Bütün bunlar, “memleketimizde olup bitenleri irdelemekten”, bizi alıkoymaz!?

REKOR CEZA!
Bakınız Bizim Sakarya Gazetesi’nde de yer alan bir haber, sizlerin de dikkatini çekmiştir..
“Silahlı Asker Uğurlama Eğlencesine rekor ceza” başlığı altında verilen haber içiriğinden anlıyoruz ki, “Sakarya'nın Hendek İlçesi’ nde, asker  uğurlama eğlencesinde pompalı tüfeklerle havaya ateş açan 11 Kişiye, toplam 46 bin 650 lira ceza” kesilmiş!
Basında yer alan haberler ve diğer paylaşımlar, şikayetler üzerine, İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri, silahları ile birlikte 11 Kişiyi yakalayarak, ifadeleri alınıp, bu şahıslara cezalar kesilmiş ve sonrasında, serbest bırakılmışlar..
Haber bu, bilgi bu meyanda!
Allah’a şükür ki, bir nahoş olay olmamış!

SİLAHLA ATIŞ NİYE?
Bu tür  eğlenceler sırasında, “askere gidecek arkadaşlarının hayatına bile, kazaen kasdedenlerin” olduğunu biliyoruz!..
Yaşanan, çok üzüntü verici örnekleri var!..
Bütün bunları, önceden hesaplamak ve gereken tedbirleri almak anne ve babalar kadar, yerel yönetimlerinde  görevidir!..
İlla da, “silah atmak” niye?
Adı  üzerinde, “eğlence” silahsız gerçekleştirilemez mi?
Davul, zurna, kemençe, gayda neyinize yetmiyor?
“Bu tür eğlencelerde, düğünlerde ve diğer toplantılarda çekilen silahlardan çıkan kurşunların, masum insanların ölümüne neden olduğunu” bilmeyinimiz mi var?

SİLAH MERAKI?
Maalesef, “Sakarya’da bu silah merakı”, almış başını gidiyor!..
Sokaktaki,” her on kişiden, üçü, dördü” silahlı!?..
“Çoğu ruhsatsız, bir bölümü ruhsatlı olan bu ateşli silahlar yanında, kesici silahlarında varlığı” hepimizin malumu!
Bir savaş hali olmadığına göre, bu silahlanma yarışına anlam vermek mümkün mü?
Gençlerin, çocuk yaştakilerin elindeki bu silahlar nedir Allah aşkına?
Savaş hali olsa bile, silah bulunduracaklar bellidir!
Sakarya’da, sıkça işlenen cinayetlerde, bu ateşli silahların kullanılması da, insanı, ister istemez, gelecek adına ürkütüyor!..
Uzun lafın kısası, “bu duruma bir dur” demek gerekmiyor mu?
Bir,” silahını bırak kampanyası ile silahları yetkililerimize teslim etsek” nasıl olur?

9 DAİREYİ, DİNLENE, DİNLENE SOYMUŞLAR?
Bir başka haber ise, Karasu’dan geldi?..
Karasu’daki bir apartmanın,” 9 Dairesi güpegündüz” soyulmuş!?
İnanılır gibi değil!?
“Güpegündüz”, üstelik hırsızlar, soydukları apartmanın bir dairesinde de  gecelemişler?!
Yani, “dinlene, dinlene soygunu” gerçekleştirmişler!
Evet, Bizim Sakarya Gazetesi’nde yer alan bu haberin detaylarını okuyunca, Karasu’da bışımıza gelenleri hatırladım..
Küçüklüğümden beri denizi çok severim..
Merhum Dayılarım Ahmet Yağcı, Gençağa Yağcı, Aliosman Yağcı’nın memleketleri Kocaeli Kandıra İlçesi Kefken Köyü’nde(Akçabeyli Divanı) yaz ayları, denizin, yazın tadını çıkarmak en büyük hobilerimden biriydi..

KEFKEN SAHİLLERİ?
Akyazı Gençlikspor, Akyazı Akınspor ve gençlik arkadaşlarımız ile Kefken’de çadır kurup, yaz tatilinin keyfini yaşardık..
Denizi çok seviyoruz ya, Kefken yerine Karasu sahilinde bir apatrman dairesi almaya kalktık..
Karasu sahillerinin, o güzelliği bizi cezbetmişti!..
“Hırçın dalgaları, insana ferahlık veren rüzgarı ve altın kumu, tertemiz denizi ile Karasu’da karar kılmama, arkadaşlarımı bile” şaşırmışlardı..
Niye Kefken değil?
“Haydi Kefken değil, Kumcağız, Kovanağzı, Cebeci, Kerpe” niye değil?

KARASU TERCİHİM!
Buraları çok sevdiğimi bilen arkadaşlarıma şunu söyledim.
“Biz Sakaryalılar için Karasu çok önemli.. Hem Adapazarı, hem de Akyazı’ya daha yakın.. Gidip gelmesi çok kolay..Üstelik Karasu’da daha çok arkadaşlarımız var” dediğimde, “ İlahi Yusuf Bey, o taraftaki akrabaların yetmez mi” demeyi ihmal etmediler!
Elbette haklıydılar ama, tercihim Karasu olmuştu!
İnanınız, bir türlü rahat edemedik!
Nerede mi?
Karasu’da!

İYİ Kİ DAİREYİ GÖTÜRMEMİŞLER?
“Hır, gür, gürültü, patırdı, dairemizin o büyük deprem sonrası yağmalanması, bilmediğimiz kiracıların evden çıkmama da ısrar etmesi”, sabrımızı taşırdı ve çok sevdiğimiz dairemizi sattık!
Şüphesiz, bu tür olaylar her yerde oluyor ama, Karasu’da çok fazla!..
Durumu Karasu İlçe Emniyet Amirlmiği’ne intikal ettirdiğimde, karşımdaki polisin durumu, beni hepten şaşırttı?..
“Gülerek, bu da bir şey değil.. İyi ki, daireyi götürmemişler” demesi hala aklımda!

ÜZÜNTÜ VERİCİ?
Demek ki, “Karasu’da bu tür hırsızlıklar, yağma olağan, rutin” günlük olaylardan!?..
Vay be, yol geçen hanı bir ilçemiz var?
Sevgili dostlarım Muzaffer Tatlı, Erdal Bıçakcı, Cihan Ersöz ve diğerleri alınmasınlar?
Kimbilir, böyle kaç eve girilmiş ve soyulmuştur?
Sonuç, “bir ilçede asayiş, huzur ve güven için gerekeni yapamıyorsak, o zaman orada, hep beklenmedik durumla karşılaşmak” kaçınılmazdır!
Üzüntü verici elbette!
“Gelişen, büyüyen ve bir turizm kenti olma yolunda olan Karasu’nun imajını kirleten bu olayların üzerine hep beraber gitmemiz” çok önemlidir..
Karasu, bu tip olaylarla mı gündeme gelecek?
Ev satın alıp, deniz ile kucaklaşmak, kumsalı ile buluşmak, güneşinde bronzlaşmak, gecesinde serinlemek isteyen ve huzur için buralara gelenleri lütfen bezdirmeyelim!?
Yusuf Cinal yazıyor, 2 Şubat 2023