Sevgili okurlar,
Türkiye seçime gitti, tekrar bir daha tartışmalı bir seçime daha gidiyoruz..
Allah hayırlısını versin!
İnanın bu noktada söylenecek söz bulamıyorum!
Neden, nereden söz ettiğimi anladınız değil mi?
Şu İstanbul seçim rezilliğinden söz etmek istiyorum..
İstanbul seçim rezilliğinden!?
Vatandaş, 31 Mart 2019 tarihinde sandık başına gitmiş,
belediye başkanını seçmiş mi?
-Seçmiş..
Belediye Meclis üyelerini seçmiş mi?
-Seçmiş!
-İl Genel Meclisi üyelerini seçmiş mi?
-Seçmiş!
Muhtarlarını seçmiş mi?
Seçmiş!
Tüm bu işlemlerin sonucunda, oy pusulasını bir zarfa koyup sandığa emanet etmiş mi?
-Etmiş!
Vatandaşın iradesi, sandıkta tecelli etti mi?
-Etti!
Önce kim ortaya çıkıp, seçimi kazandığını söyledi?
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı, TBMM’si eski başkanı, eski bakan Binali Yıldırım..
Hepimiz kulaklarımızla şahit olmadık mı?
“-Ben bu seçimi 3 Bin 580 oyla aldım” demedi mi?
-Dedi!
Peki, seçim sonuçlarını veren ülkenin milli haber ajansı Anadolu Ajansı, seçim sonuçlarını ne zaman dondurdu?
CHP ve Millet İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun oyları öne geçtiğin de değil mi?
Ekrem İmamoğlu seçimin galibi olarak maztabasını aldı mı?
-Aldı!
-Evet!
Sonra ne oldu?
Seçim sonuçlarına,” Cumhur İttifakı” partileri AK Parti ve MHP itiraz etmedi mi?
Etti!
Bu itirazlar sonucu, oylar sayılmadı mı?
-Sayıldı..
Sayıldı, sayıldı, sayıldı, saydı..
Ne sonuca varıldı?
Yüksek Seçim Kurulu(YSK), itirazları zamana yaydı, ortamı oluşturdu ve iktidar baskıları ve dayatmaları ile olduğu kadar, yedek üyeleri ile sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine karar verdi..
Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası geri alındı!
***
Sevgili okurlar,
Bunun böyle olacağını bilmeyen var mıydı?
Yoktu ama,yine de insanlar, yani vekalet verenler, yanı iradesini sandığa yansıtanlar, verdikleri karar saygı gösterilmesini, demokrasinin gereği olarak inanmak istiyorlardı..
Maalesef siyasi irade,siyasi iktidar ve yandaşları İstanbul’un kaybedilmesini bir türlü hazmede mi ve “kendinizi aklayınız” çıkışı sonrası, seçimlerin yenilenmesine karar verdi..
Karar, tüm Türkiye’de herkesi şok etti..
Bu kara karar, dalga, dalga ülkeye, oradan yurtdışına yayıldı..
Üzüntü büyük idi ama, İstanbul için küçük Berkay bir umut ışığı yakmıştı:
“-Merak etme Ekrem Ağbi, her şey güzel olacak” diye yeni bir ses, yeni bir soluk ve yeni bir heyecan dalgasının öncüsü oldu..
Hani o tüm dünya statlarında yapılır ya, “Meksika heyecan dalgası” gibi, küçük Berkay’ın o büyük sözü “ Her şey güzel olacak” sözü dillere, gönüllere, vicdanlara, nakış, nakış işlendi..
Ve o ses çığ gibi büyüdü, Türkiye statlarında, sporseverlerin dilinde bir demokrasi, bir özgürlük, bir başkaldırı şarkısı oldu:
-Her şey güzel olacak!
***
Ülkede “adalet” istemlerinin tavan yaptığı bir dönemde,alınan bu kararın yanlışlığını vurgulamayan kalmadı..
Hukukçular, avukatlar, hâkimler, savcılar, gazeteciler, siyasetçiler ve vatandaşlar, yapılan haksızlığı dile getirmediler mi?
Getirdiler!
“Tınlayan”, pardon dinleyen oldu mu?
Maalesef!
İşte bu bağlamda, gündemi” çaldılar” sözü daha da ekşitti!
Ya,”Sanatçı, sanatı ile konuşur “ demek, ne demek?
Anlayan var mı?
“Bu kapalı salonları, bu statları biz yaptık” demek ne demek?
***
Sevgili okurlar,
Sadece “beceriksiz siyasetçiler mi” konuşacak?
Beceriksiz siyasetçiler!
Size, sizlere verilen vekâletlerin gereğini yapmak mecburiyetinizi, nasıl unutursunuz?
Size emanet edilen ülkenin, zenginliklerini, hazinesini, adaletini, eşitliğini, tüm yasal sorumluluklarını, böyle mi ifade edeceksiniz?
Biz de bir kenara not ettik!
Bir ülkenin, aydını, gazetecisi, şairi, ozanı, vatandaşı susarsa, susturulursa, o ülkede,” korkunun” kol gezdiğini sağır sultan bile bilir!
İnşallah ülkemin güzel insanları, bu kötü gidişi durduracak, haksızlıklara karşı iri, diri ve bir olarak, bir demokrasi duvarı örecek ve beceriksizliklere haddini bildirecek, sevgi ile barış içinde kucaklaşacak ve bu olanlardan ders çıkacaktır..
Umuyorum, bekliyorum..
Çünkü başka çaremiz yok..
Lütfen Ubeydullah Dede gibi, verdiğiniz oyun peşini bırakmayınız!..
Korkmayınız, o şarkıyı birlikte söyleyiniz;
Her şey yarın güzel olacak!
İnşallah diyoruz!
GEÇMİŞ OLSUN!
Gazeteci, yazar Yavuz Selim Demirağ’a yönelik gerçekleştirilen saldırıyı şiddetlen kınıyorum.
Geçmiş olsun, acil şifalar diliyoruz!..
Sadece beceriksiz siyasetçiler mi konuşacak?
Yusuf Cinal
Bu içeriğe tepkiniz
Yorumlar