Milyonlarca öğrenci ve velilerinin, heyecan ve birazda stresle beklediği, Teog yerine gelen yeni sisteme ilişkin açıklama, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından bizzat yapıldı. Teog yerine gelen yeni sınav sistemi şöyle olacaktı; Liselere geçişte ki yeni sistem, veli tercihine bağlı serbest kayıt sistemi olacak, haziran ayının ilk haftası bir sınav yapılacak ama bu sınav sadece nitelikli okullara girmek isteyen öğrenciler için olacak, diğerleri ise adresine yakın mahalle okuluna kayıt yaptırabilecek. (Büyük olasılıkla, sayısı gittikçe artan imam hatip liseleri de böylece doldurulmuş olacak).
Bu duyuruyu yaparken, Milli Eğitim Bakanımız ’ 600 nitelikli okulumuz var’ diyerek okulları nitelikli ve niteliksiz olarak ayırdı. Bu ayrımın veliler, öğretmenler, ve öğrenciler üzerindeki etkisini ve bırakacağı izleri hiç düşünmeden. Skandal sözlerini bu açıklamasına ekledi ya işte bu açıklama son derece niteliksiz olmadı mı sizce de?
Bugün bu sistemle ilgili hiç kimsede beklenen rahatlama yok açıkçası. Herkesin kafasında sisteme ilişkin deli sorular var. Bazı hızlı düşünen ve sistem dayatmasına idmanlı velilerde ise bir dizi çözüm üretecekleri dahi hane fikirler şimdiden ortaya çıktı bile.
Birde şu konu var ki tüm okulların ve sistemin niteliğinden sorumlu bir bakanın devlet okullarına ilişkin nitelikli- niteliksiz ayrımı . Bu kez ötekileştirmeyi ne yazık ki bize çocuklarımız üzerinde gösterdi. Eğitim de ayrımcılığı ise gözler önüne serdi.
Adrese dayalı okul seçmek durumunda bırakmakla, öğrencileri belki de oturmak zorunda olduğu ama çıkmak istediği, koşullarının yetersizliği nedeniyle bulunduğu o mahallelere bir de okul yoluyla mahkum etmiş gibi olmadık mı? Yine bu sistem çocuklarımızın sosyal ve ekonomik eşitsizliğini daha bir ortaya çıkarmadı mı? Herkesin mutlu olacağı sınav stresinden uzak, eğitim sisteminin hayalini kurarken bu düzen ve bu niteliksiz açıklamayla daha büyük bir kaosun içine girmedik mi? Keşke diyorum çocuklarımız sınav stresi yaşayıp, eşit bir biçimde salt öğrenci kimlikleriyle, bilgileriyle yarışsalardı . Keşke yerleşecekleri okullar, bilgilerinin ve emeklerinin sonucunda elde ettikleri başarının sonucu olsaydı. Keşke temel eğitimden orta öğretime geçen bu çocuklarımızın beyni birde yaşam standartlarının nitelikli ve niteliksiz oluşuyla bulanmasaydı. VE KEŞKE şu ayrımcılık ve ötekileşme dediğimiz ilkel düşünce biçimi çocuklarımıza ve eğitim sistemimize sıçramasaydı. Hissedenler ama bilmeyenler için TDK’ nın nitelikli- niteliksiz tanımlarını aktararak kafamda bir sürü soru işaretiyle sonlandırıyorum yazımı…
NİTELİKLİ-her yönden iyi ve üstün olan-kendinde bir üstünlük bulunan-ayırt edici özelliği olan-bir şeye nitelik bakımından üstünlük kazandıran-kaliteli-bir şeyi yapabilme niteliğini ve ustalığını kazanmış olan-kalifiye(600 adet nitelikli okul!!!)
NİTELİKSİZ-nitelik yönünden kusuru olan-herhangi bir üstün yönü ve özelliği bulunmayan-değersiz-ayırt edici bir özelliği olmayan-basit-düz-nitelik bakımından üstün olmayan-kalitesiz(geriye kalan 10 bin niteliksiz okul)