Sevgili okurlar,
Cumhuriyet'in ilanının 98.Yılındaki kutlamalara baktığımızda içimiz yine burkuluyor?
Neden diyeceksiniz?
Tarih sahnesinden silinmek üzere olan bir milleti yeniden vareden, ayağa kaldıran ve bir imparatorluğun küllerinden yeniden bir dirilişi ortaya koyan, kükreyen Yüce Türk Milleti'ni,
ümmet toplumundan kurtaran, sultanlık yerine halkın egemenliğine dayalı Cumhuriyet'i ilan eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarına, ne kadar teşekkür etsek, ne kadar minnet duysak azdır!
İnsanımıza, “eşitliği, adaleti, birlikteliği, modern yaşamı, hayatı, fikir hürriyetini, bağımsızlığı, güveni, çalışkanlığı, ahlakı, ilimi ilke olarak benimsemelerini, insan haklarına, kişi hak ve özgürlüklerine olan saygının pekiştirilmesini” telkin eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çizgisinden alıkonmak istenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milleti ile iç ve dış düşmanlara karşı her zaman gereğini yapabilecek o iradeye sahiptir..
Unutmayalım ki, hala içimizde köhnemiş “mandacı zihniyetlerin, hilafet ile yanıp tutuşanların, hala tek adama bel bağlayanların, hala insanımızın dini duygularının suistimal ederek, onları sömürmeye çalışanların varlığı”, bizi ümitsizliğe sevk etmesin?
Bu Millet, en zor zamanlarda bile,” dağı, demiri eriterek, bir kurtuluş yolu bulduğu” gibi içinden çıkardığı “kılavuz nehberler”, liderler vasatısa ile tarih sahnesinde hep varolmayı başarmıştır..
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı birçok önemli veciz sözler arasında yer alan,”
Cumhuriyet, ahlâki erdeme dayalı bir idaredir.
Cumhuriyet erdemdir.
Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir.
Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir.

Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir.
Aralarındaki fark bundan ibarettir
(14 Ekim 1925)”
İfade gayet açık ve nettir..
Burada 98 Yıl sonra sizlere Cumhuriyet'in erdemlerini sayacak değilim!..
Ancak, “hala Cumhuriyet rejiminin bizlere getirdiği hakları, gözgürlükleri, imkan ve kabiliyetleri, zenginlikleri” bilmiyorsanız, size ne anlatabilirim ki?
Yine, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün o veciz sözü; “ Cumhuriyet sizlerden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister”
 anlayışı ne yazık ki günümüzde hala anlaşılamamış ve bunun  yerine  çareyi, bu yüzyılda “dindar ve kindar nesillerde” gören zihniyetlerle karşı, karşıyayız!
Bakınız, Cumhuriyet Bayramı'nın 98.Yılını idrak ettiğimiz şu günlerde, Atatürk Türkiye'sinde, Cumhuriyet rejimi içinde, bu bayramı görmeyen, görmek istemeyen basın yayın  organlarının olduğunu üzülerek görüyoruz.. 
Yine Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bilhassa, insanları dini yönden daha iyi bilgilendirmek, dinimizini anlaşılır hale gelmesi için kurdurttuğu kurum Diyanet İşleri Başkanlığı bile Cumhuriyet Bayramı'nı görmezden gelen kurumlar arasında bulunuyor!
Kaldı ki, bu kurumun başındaki kişinin de Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonuna icabet etmediğini gazetelerden öğrendik!
Neyse ki, memleketimiz Sakarya'da düzenlenen görkemli Cumhuriyet Bayramı törenleri bizleri gelecek adına sevindirmedi değil..
Başta
Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Garnizon Komutanı Albay Fahri Can Çağlar, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, milletvekilleri, belediye başkanları ve çok sayıda vatandaşımızın katıldığı törenlerde albayrak altında gerçekleştirilen resmi geçitin anlamı bir başkaydı..
Yine ilçelerimizde düzenlenen çelenk koyma törenleri ile diğer kutlamalarda dikkate değer..
Fakat siyaseten geldiğimiz nokta, hepimizi iyiden iyiye düşündürmelidir..
Cumhuriyet Rejimi ile kazanımlarımız bir bir elimizden gidiyor..
Hayat pahalılığı içinde ezilen insanımız, aynı zamanda su, elektrik, gaz ve diğer vergi faturalarını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünmektedir..

Bankalara, şahıslara, konu komşuya borçlananlar ise, çaresizlik içinde kıvranmaktadırlar..
Evlatlarını, geleceğe en iyi şekilde hazırlamak isteyen aileler, okul ücretlerini ve evlatlarının diğer giderlerini karşılamak için akla karayı seçer durumdadır..

Bir yüksek okulu, bir üniversiteyi bitirenler ise iş bulmakta zorlanmakta, iyi bir iş, iyi bir gelecek için partilerin kapılarında torpil yapacak adam arayışında zaman tüketmektedirler..
Oysa, Cumhuriyet ile kazandığımız “fırsat eşitliği” bazı açıkgözlerin, siyasilerin, cemaatlerin soruları çalması,  çıkarları bağlamında kaybedilmiş gözükmekte ve yeni kurulan vakıflarda gelecek arayanların sayısı artmaktadır!
Kısacası,” kanla, irfanla kurduğumuz Cumhuriyet'in nimetlerinden faydalananlar, fırsatı eline geçirenler, halkın sesini, çığlıklarını duymamakta inat” etmektedirler.!.
Bu inat ve açıkgözlüklerini ise,” biz seçildik” kılıfı altında hak görmektedirler..
Elbette, “Cumhuriyet rejiminin bizlere verdiği hakkı, hukuku, imkan ve kabiliyetleri birlikte koruyup kollayacağız ve Cumhuriyet'e kazanımlarına sahip” çıkacağız!..
Esaretin ne demek olduğunu iyi bilen Milletimiz, Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da olup bitenleri iyi anlamakta ve değerlendirmektedir..
Bize, hak ve hukukumuzun, özgürlüklerimizin, bağımsızlığımızın, Cumhuriyet'in kazanımlarının farkında olan ve bunları bize yaşatacak siyasi anlayışlara ihtiyaç olduğu, artık gün ışığı gibi aşıkardır..
Unutmayalım ki, “milleti, milletin, yine azim ve kararı” kurtaracaktır!..
Bu vesile ile Cumhuriyet Bayramı'nın 98.Yılı ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini, birlik ve beraberliğimizin ebedi devam etmesini temenni ederim..
Yaşasın Cumhuriyet!
Yusuf Cinal yazıyor,30 Ekim 2021 Brüksel, www.bizimsakarya.com.tr.