Sevgili okurlar,
Haftasonu şahit olduğumuz süreç, gerçekten demokratik ülkelerde ve toplumlarda kabul edilecek bir durum değildir!
Konuyu şahsileştirmeden, irdelemek gerekirse, vatandaş her zaman haklıdır?..
Neden mi?
Siyasileri seçip, yüksek makamlara getiren vatandaştır da ondan!
“Sen seçilmişsin” ama unutmayalım ki, seni bir seçen kesim var!
Ve seni seçmeyenler?
Sen, vekilsin evet!
Sana, bu “vekaleti vereni” asla unutmamak gerek!
Yani bu büyük sorumluluğu üstlenenlerin, vatandaşa olduğu kadar, ülkeye, devlete, kurum ve kuruluşlara kadar, bir dizi sorumluluk alanı var!..
Vatandaş, “bu sorumluluğu layıkı ile yapacak,
özveri ile hizmet edecek,
hoşgörü ve tolerans gösterecek,
kin, öfke ve şiddetten uzak duracak,
ayrıştırmayacak, ötekileştirmeyecek,
bir kesime, devletin imkan ve kabiliyetlerini hak görmeyecek,
halkın birlik ve beraberliğini esas alacak,
kendisine emanet edilen milletin zenginliklerini,
eşit, adil, hak, hukuk temelinde koruyacak, dağıtıcacak,
kişi hak ve özgürlüklerine saygı gösterecek,
eleştirilere kulak kabartacak,
kanunlara, yasalara, kurallara uyacak,
uluslararası alanda ülkeyi layıki ile temsil edecek,
saygın bireylerin yetişmesine, fırsat eşitliğine öncelik verecek,
milletin önüne, yeni vizyonlar koyacak,
ülkeyi imarda, her bölgenin hassasiyetlerini dikkate alacak, yapılanların hesabını, en ayrıntısına kadar verecek,
fakirin, fukarının, yetimin, dulun, düşkünün hakkını koruyacak..”

olanlara, bu yetkinin verildiğini asla unutmayalım!..

ELEŞTİRİYE TAHAMMÜL ESASTIR!
Şimdi gelelim, ülkedeki son gelişmelere..
Tele 1 TV’de, duayen gazeteci Uğur Dündar nezaretinde, programa katılan CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya milletvekili Engin Özkoç, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu ve gazeteci, Yazar Sedef Kabaş’ın katıldığı programı takip edenlerden biriyim..
Ülke gerçekleri karşısında, programda, en demokratik bir şekilde katılımcılar, kendi düşüncelerini, programı izleyenler ile olduğu kadar, ekran başındakiler ile paylaştılar..
Hemen akabinde gelişen olaylar ise, düşündürücüdür..
Konuşan Türkiye’den niye korkulur ki?
Endişe nedir?
Bir korumacı, despot zihniyet harekete geçti ve linç kampanyası başlatıldı..
“Vay, sen bunları nasıl söylersin?”
Hemen, bu manada ünlü sanatçı Sezen Aksu’nun eski bir şarkısı ile farklı bir algı yaratıldı..
Oysa, Sezen Aksu, vaktiyle bu zihniyetin taraftar ve alkışçılarından dı..
O bile, bu yolda, ezildi, geçildi ve arkadan gelecek olan karara meze edildi!
Bu tartışmadan maada, asıl konu, asıl hedef Engin Özkoç, milletvekili olunca, gazeteci Sedef Kabaş hedefe kondu..
Belli ki, “bir gözdağı verilmek” isteniyordu!
Bu gelişmeler öncesi,”verilen demeçler, yapılan açıklamalar, hedef göstermeler” kabul edilemezdir!
Hele bir camide, devletin en tepesinde, üstelik iki şapkası olan, “bu milletin büyük bir iyi niyetle, büyük yetkilerle donattığı ve ülkeyi yönetsin diye görevlendirdiği Cumhurbaşkanınından gelmesi” üzüntü yarattı..

HERKES DİL KOPARMAYA KALKARSA?
“Dilini koparacağız” tanımlaması, gerçekten herkesi şaşırttı!..
Ya Adalet Bakanı ve diğer yetkilelerin, “gereken yapılacak” türünden açıklamalarını, nereye koyacağız?
İşte ”yargısız infaza davetiye” böyle çıkarıldı!
Yargı süreçinde, hukuka müdahale kabul edilebilinir mi?
Bu ne çürümüşlüktür!?
Bu ne hukuksuzluktur!?
Bu ne,” alel-acele yargılama ve karar” vermektir!
Ülke insanı, gerçekten şokta!...
Allah aşkına, “neyin mesajı verilmek” isteniyor?
Bu milleti korkutmak, ürkütmek mümkün mü?
Eğer ülkenin en tepesindeki, bu tür açıklamalar yaparsa, o zaman “ İslam’ın, bu Yüce Din’in hoşgörü, tolerans ve sevgi, saygı anlayışını” nereye koyacağız?
Dini değerleri, korumacılığa soyunmak, bir kesim vatandaşın iyi niyetini suistimal etmek neden?
Hani biz,” Yaratılmışı severiz, yaratandan ötürü” düsturunu şiar edinmişlerdik?
Hani biz, “Eline, diline, beline sahip ol” anlayışlarını prensip edinmiştik?

BU NE, ACELECİLİKTİR?
“Bu ne kindir, bu ne öfkedir, bu ne acele karar” almadır?
Gülüp, geçseniz, neyiniz eksilir?
Hem iktidara, hem hukuka, hem ülkeye yakışmadı!
Bu gelişmelerden, ürkmemek elde mi?
Biz, birlikte geleceğe nasıl yürüyeceğiz?
Bakınız, gazetelere yansıyan bir başka haber içeriğinde, ”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamını hedef alan Sedef Kabaş için AK Parti 81 ilde suç duyurusunda bulunacak. Kabaş'ın sözleri üzerine gülerek yorumlarını sürdüren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu hakkında da suç duyurusunda bulunulacağı” ifadeleri yer aldı..
Önden algı yarat,karala ve sonra uygula?
Hoppalaaa!
Böyle bir zihniyet, böyle bir anlayış ile Türkiye, geleceğe taşınabilir mi?
Şüphesiz, iktidar cephesindeki kaygıların temelinde, “artık vatandaşların, kendilerine itibar etmedikleri, güvenlerinin sarsıldığı ve bunun sonucu olarak, ortaya endişe ve bir korkunun” çıktığıdır.
Hani sizin abdestinizden şüpheniz yoktu!?
“Korku ile şiddet ile yasalar ile bu milleti sustumak” mümkün değildir!

MİLLETİ AYRIŞDIRAN DİL!
Elbette, “hakaret dilinden olduğu kadar, milleti ayrıştıran, ürküten, korkutan, ağır tahribatlar yapan dilden de” yana değiliz!
“Yargının bağımsız olduğu, insanca, onurlu yaşamı esas alacak,
siyasi iktidarların başa geldiği,
milletin zenginliklerini alabildiğine eşit, adil dağıtan, siyasi etik kuralları esas alıp kendine yontmayan,
devlet imkanlarını bu yolda kullanmayan,
fakiri, fukarayı gözetecek,
ülkeyi ileriye taşıyacak,
yaptığı her işin hesabını verecek,
illada dindar, kindar nesil diye diretmeyecek,
devletin sopası ile güç gösteriminde bulunmayacak”
  iktidarlar, milletin özlemidir..
Lütfen, “ülkenin birlik ve beraberliğini bozacak girişimlerden herkes, her kesim kaçınmalı, kardeşlik duyguları ile birbirine sevgi ve saygı” göstermeli, bütünleşmelidir..
Zira, başka çıkar yolumuz yok!
Unutmayalım ki,, “öfke ile kalkanın zarar ile oturduğunu” bilmeyinimiz mi var!?
Lütfen, “millete örnek, önder” olalım!
Devletin gücüne sığınmayalım!
Yusuf Cinal yazıyor, 24 Ocak 2022 Brüksel