Sevgili okurlar,
Demorkasinin güzelliği bu ya, seçimden, seçime koşuyoruz, seçimden, seçime hatırlanıyoruz!
Önümüzde, “yerel seçimler” var..
Bu sefer “vekilleri” değil, “kentimizi emanet edebileceğimiz, yaşadığımız mahalleyi, yöreyi eşit, hak, hukuk ve adalet çerçevesinde, tarafsız, huzur ve güven içinde yönetecek adayları” arıyoruz..
Hani,” arayan ya belayı, ya Mevla’yı bulur” derler ya, biz, “Mevla’nın varlığına inanmış, o hakkı, yani, o herkesin hakkını teslim edecek ve gerçekten palavradan değil, bu milletin hizmetkarı olabilecekleri, dört gözle değil, fenerle değil, projöktörlerle” arıyoruz..
Öyle ya, “bu kentin anahtarlarını teslim” edeceğiz..
Bu adayların,” bildik ve bizden, içimizden biri olması” arzulanmaz mı?
Bizim bildiğimiz gibi,” siyasi partilerde, halkın teveccühünü almış, halk nezdinde sevilirliği, saygınlığı, hüsnü kabulü olanların” başvurularını aldılar..
Başta iktidar partisi olmak üzere, siyasi partiler, aday, adaylarının başvurularını almaya başladılar..
Yine iktidar partisi, elini çabuk tuttu..
İktidar partisi için aday, adayı olanların, pazar günü, adına “temayül yoklaması” denilen sınavları vardı.
Takip edebildiğim kadarı ile “92 Aday adayı, belediye başkanlıkları” için başvuru yapmış..
Bunlar içinde,” kadın aday, adaylarının sayısı”, bir elin parmakları kadar az!?
Niye acaba?

KADINLARIN ADI VAR, KENDİLERİ YOK!?
İktidar partisinin,”kadınlar ile bir sorunu mu” var?
Uluslararası manada, İstanbul’da önemli bir kadın buluşması gerçekleştirmiş, üstelik adına “İstanbul sözleşmesi” denilen bir sözleşmeye imza atmış, ondan sonra çark etmiş, bir siyasi iktidar kanadında, kadın olmak ha?
Hakkını teslim edelim, kadın milletvekilleri, il, ilçe yönetimlerinde adına, “kadın örgütleri” denilen yapılanmalar var!
Ara, sıra etkinliklerini, toplantılarda kadın temsilcilerin, yer aldıklarını görüyoruz!
Ancak, bariz bir “erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü iktidar partisinde” durum bu!
Kadınların adı var, kendileri yok!
Konuştuklarında, “kadın adına mangalda kül bırakmayanların icraatlarına bakınız, kadın adına, ne tür hizmetlerini” görebilirsiniz ki?
Bunca yıl, kuru gürültüden başka, ne görüldü ki?
Bu iktidar döneminde, “Diyarbakır annelerine alkış ve övgüler, İstanbul’da Cumhuriyet annelerine ise, nasıl muamele edildiğini”, hep birlikte görmedik mi?
Konumuz bu değil ama, gelin iktidar partisi toplantılarına objektiflerinizi döndürelim..

İKTİDARIN KADIN POLİTİKALARI?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" programındaki konuşmasında, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 24 yıl önce kabul edilen bu günün, ülkede de her 25 Kasım günü çok sayıda etkinlikle idrak edildiğini söyledi.
Erdoğan,”Devlet olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamız haline getirdik. Bu amaçla 2011 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızı kurduk. Bakanlığımızın her çalışmasını yakından takip ederek, destekleyerek, samimiyetle sahiplenerek, hatta gerektiğinde mücadeleye bilfiil katılarak kadınların yanında yer aldığımızı gösterdik. 81 ilde faaliyet gösteren kadın konukevleri, ŞÖNİM'ler (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri) , sosyal hizmet merkezleriyle, şiddete maruz kalan kadınları, devlet güvencesi altına alıyoruz" diyerek, konuşmasını sürdürdü..
Ya gerçekler?

92 BAŞVURU İÇİNDE İKİ KADIN?
Gerçekler ise, can acıtmaya devam ediyor!
Hala, “kadına şiddet ve kadın cinayetleri” konusunda “alınmış tedbirlerin, yasaların caydırıcılığı” tartışılıyor, gündemden gitmiyor!..
Kadın dernekleri, son günlerde öldürülen kadınlara dikkat çekiyorlar ama, kim tınlıyor!?
İşte Sakarya’da da, manzara bu?
92 Başvuru var, ikisi kadın aday!
Çok değil mi?
Pazar günü, arkadaşımız Osman Hakan Karslı, “Sakarya’da iktidar partisi adına gerçekleştirilen, temayül yoklamasını” takip etti..
Yani, iktidar partisi, bu kadar aday, adaylarını bugüne kadar tanımamışlar, anlamamışlar ki,”temayüle” tabi tutuyorlar!?
Parti dayatması, bu ya?
“Temayül” bu ya, “acaba kılık kıyafete, sağlık durumlarına ve diplomaya, liyakate, çevresindeki hal ve gidişe” bakılacak mı?
Adayların meziyetler, toplum içindeki yeri, ünvanları, önemli değil mi?
Olmaz mı?

TEMAYÜL ISRARI VE GELENEĞİ?
Acaba, “iktidar partisinin temayülde inadı ve kasıtı”, nedir ki?
“Temayüle” gidileceğine, “aday adaylarının önüne sandığı getirirsin, tarafsızlığı tartışlımyacak, eşit manada bir yarış için”, işi bitirirsin?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim konuşmalarından birinde,” öğretmenlerin ve memurların devlet kurum ve kuruluşlarına girişlerinde, temayülü kaldıracaklarını” söylemişti..
Ne oldu, ununutlud gitti!
Yaşasın “temayül” ya, bakalım, buradan, ne sonuç çıkacak ve Ankara’nın kararı, bu meyanda ne olacak?
Öğrenciler gibi, Aralık ayı beklensin?
Yani, imam bildiğini mi, okuyacak?
Bekleyip, göreceğiz de?
“Temayül de” olsa, heyecan büyük..
Milletin hizmetine talip olanların, “bu büyük sınav içeriğini” bilmiyoruz!..
Öyle ya, “ne soruluyor, kıstas ne, nasıl bir bilgi edinme, tanımadır” bu ilk buluşma!?
İnşallah, bu sınava girenler, paylaşırda öğreniriz!..
Dikkat, ettiniz mi?
Başta Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmak üzere, ilçe belediye başkanlıklarından bazılarına, büyük bir talep olmuş?..
Niye ki?

BEKLEMEYE DEĞER?
Mevcut, belediye başkanları mı, beğenilmemiş?
Yoksa, “ ben daha iyi yaparım, ben de varım, bu partinin hizmetindeyiz, bize de sıra gelsin” başvuruları mı bunlar?
Ya da, “yapılan hizmetler mi”, yetersiz?
Mutlak bir değişim mi, hedefleniyor?
Bu yolda aday, adaylarının da iddiaları merak konusu, olmaz mı?
Bakalım, “bu temayül yoklamalarından nasıl bir sonuç çıkacak ve bu sonuç parti çevrelerinde ve halkımız nezdinde, nasıl karşılanacak”, hep birlikte göreceğiz..
Bakalım iktidar partisi,” hedeflediği daha fazla belediyeyi kazanma yolunda, beklenen kararları ve doğru aday tespitlerini” yapabilecek mi?
Beklemeye değer, doğrusu!
Muhalifleri de, sonra konuşuruz!
Yusuf Cinal yazıyor, 27 Kasım 2023