Şurası muhakkak ki ABD, Rusya ve İsrail’in en etkili silahları para verip satın aldıkları ya da devşirdikleri hainlerdir.
En son Haniye suikastında gördük ki, hain içeriden olunca kapıya kilit vurmak fayda etmiyor.
Haliyle bir ülke için de en etkili silah yetişmiş, kaliteli insan gücüdür.
Bu manada izlemekten ve okumaktan keyif aldığım Nihat Genç yine müthiş bir analiz yapmış.
İnsan gücü, istihbarat, gizlilik ve dayanıklılık üzerine yaptığı yorumda diyor ki;
“Dünyanın en büyük silahı: Gizliliktir! Silahlarınız vardır ancak yerleri biliniyor ya da güvenilmez insanlara teslim edilmişse bir hayrını göremezsiniz!
2006 yılında Lübnan Hizbullah'ı ile İsrail arasında başka bir büyük savaş patlak verdi ve Hizbullah İsrail'in kuzeyine binlerce füze attı ve İsrail'de bir milyona yakın insan yer değiştirmek zorunda kaldı! Bu savaşı tarihler Hizbullah'ın İsrail'e geri adım attırıp bir büyük güç olarak öne çıkması olarak yazar! Hizbullah'ın gücü nedir? Gizlilik! Silahları nerede bilen yok!
Ancak İsrail bir hafta önce hem İran'da hem Lübnan'da Hizbullah ve Hamas liderlerini öldürerek istihbarat gücüyle meydan okumaya devam ediyor! Mesela hiçbir Hizbullah ve Hamas yöneticisi cep telefonu kullanmaz ve cep telefonu kullanan biriyle de görüşme ve temas da bulunmaz!
Gizlilik istihbarat için olmazsa olmazdır, güvenilir insanlar bulmak bir milletin varlığı haysiyeti ve onuruyla ilgilidir, yabancı ülkeler kendi topraklarınızdan satın alınabilir insanlar devşirebiliyorsa ülkeniz güvenli değildir, savaşın en kritik anında hiç beklenmedik yerlerden içerden sizi patlatırlar!
Mesela Türk Ordusu Fetö'yle tarihlerin affetmeyeceği çok utanç verici ve acı trajediler yaşadı, Fetö istihbarattan ordumuza polisimize hukukumuza kadar her yere sızdı! Kozmik bilgiler ifşa edildi ve kaçan hain Fetö'cüler Yunanlılara savaş planlarımızı dahi verdiler
Yunan Gazeteleri Yunanlılara karşı savaş planlarımızı manşetten güle oynaya eğlenerek yayınladı! Hatta, 17-25 Aralık'ta Fetö'yle AKP birbirine girince Ezel dizisinden Ramiz Dayı Tayyip Erdoğan'ın yakın korumalarını ima ederek Tayyip Erdoğan'la kedi fare gibi eğlenerek 'ensendeyiz' dedi!
Doğru demiş çünkü sadece Tayyip'in değil yüksek komutanların korumaları emir erleri Fetö'cü çıktı!
Ülkeler için ikinci büyük silah: dayanıklılıktır! I.Dünya Savaşında İngilizler dünya gücüydü ama çok uzun süren harpte yorgun düştüler kaçakların sayısı arttı intihar oranları yükseldi!
Mesela İslamcılar İngilizlerin İstanbul'u neden terk ettiğine hala inanmıyor ve gizli bir anlaşma yapıp öyle çekildiler gibi hurafelere sığınıyorlar, oysa, İngiltere'de aynı yıllarda İrlanda'yla iç savaş patlak vermişti ve yorgun İngilizler daha fazla direnemeyip geçtim İstanbul'u İrlanda'nın bağımsızlığını ilan etmesine karşı çıkamadılar!
Bir milletin ayakta kalabilmesi için silah gücünden daha önemli olan dayanıklılığıdır! Savaş patlak verdiğinde kim gemilerle uçaklarla kaçıyor kimin sinirleri yıpranıyor kim iç cepheyi bozuyor insan kalitesi ortaya çıkar!
Bugün İran ve Hizbullah'ın arkasına Amerika'yı almış İsrail karşısında hiç şansı olmadığını söyleyenlerin sayısı çok fazla! İran ve Hizbullah'ın tek şansı savaşın uzaması ve İsrail ordusundaki psikolojik yorgunluğun had safhaya çıkması, ki, İsrail askerlerinde psikolojik yorgunluk yüksek sayılarla ortaya çıkmaya başlamıştır!
İsrail bu yüzden savaşı hızlandırmak ve netice almak istiyor, savaş uzadıkça, teknolojisi silahları dayanabilir ama bu silahları kullanan asker bulmakta güçlük çekebilir ve hatta siren sesleriyle ya yer değiştiren ya sığınaklara koşan sivillerin bu savaş haline çok uzun müddet dayanması mümkün değildir!
Cephede kazanılmış bütün büyük savaşlar yorgunluk ve panik içinde yaşayan halkın psikolojik korkusuyla sonuca gitmeden ya durdurulmuş ya mevziler kaybedilmiştir! İsrail savaş stratejisinde durmak geri adım atmak yoktur, geri adım atmamak İsrail'in hem avantajı hem dezavantajı çünkü İsrail savaş stratejisi her zaman ani vuruş ani saldırı ve kısa zamanda netice almakla bugüne zaferlerle hep toprak kazanarak gelmiştir!
Yani İsrail karşısındaki güçlerin tek şansı silahların gücü değil savaşın uzamasıdır! Acele etmemek, beklemek, onur ve haysiyet ve gururunuz darbe aldıkça kitlenizi sakinleştirmeyi bir şekilde başarmak, ki, unutmayın, Mustafa Kemal Sakarya savaşında meclisten zaman isteyince korkaklıkla suçlanmıştı!
Savaşlarda yerli milli teknoloji ve silahlar çok önemlidir ama silahlardan daha önemli olan ülkesine bağlı, sır vermeyen insan potansiyeli ve dayanıklılık ve sabırla, asla teslim olmayan insan kültürüdür!
Silahlar çok güçlüdür netice de alır ancak savaşlar insanla başlar insanla biter, insanlar silahlar kadar dayanıklı ve sabırlı değildir ve insanlardan silah kadar dayanıklılık bekleyemezsiniz!
Bu yüzden yediden yetmişe kadar vatan sevgisi fedakarlığı milli nesiller ülkesine inanmış kitleler çok çok önemlidir! Eğer güvenilir insan gücünüz varsa o zaman 'gün doğmadan neler doğar' şiarı önünüzü umutla açar, çünkü kendimize güveniyoruz, insanımıza güveniyoruz!
Evet silahlar da çok önemli ama silah dediğin bu insan gücüyle ayakta kalır ve bağımsızlığını korur! Bu tecrübeyi hepimiz yaşadık gördük Türk ordusunun bütün silah gücünü eline geçirmiş Fetö'cüler inisiyatif alamayan robotlar oldukları için o devasa gücü kullanamadılar ve fareler gibi yakayı ele verdiler!
Kurtuluş Savaşı, Hindistan'ın bağımsızlığı, Vietnam, Afganistan, Cezayir vb. savaşlar dünya tarihine 'silah' gücünün ülkeleri teslim almak için asla yeterli olmadığını göstermiş ve geldikleri gibi geri dönmüşlerdir!”