Sevgili okurlar,
Hani hep dillere dolandırılan, o şarkı var ya, ”Avrupa bizi kıskanıyor” diye, ahkam kesilen!
Öyleyse gelin, bir Avrupa ülkesinde olup -biteni, sizlerle paylaşalım..
37 Yıldır yaşadığım 11 Milyon 500 Bin nüfuslu Belçika, Avrupa Birliği’nin ve NATO’nun kurucu değerleri bakımından, çok önemli bir mihenk taşını temsil eden ülkeler arasında yer alır...
Eski Belçika Federal Hükemet Başbakanı Charles Michel, şu sıralar “Avrupa Konseyi başkanlığı” görevini üstleniyor. Başka Belçikalı siyasiler de önemli görevlerde bulunuyor.. NATO’da ise, “genel sekreterlik” görevini üstlenen Belçikalı diplomatlar oldu..
Öte yandan, birçok uluslararası kuruluşta Belçika, hep Türkiye’nin yanında yer alır..

BELÇİKA NİRE, TÜRKİYE NİRE?
Belçika ile Türkiye’nin dostluğu” çok uzun yıllara dayanır..
Dikkat ediniz, Osmanlı döneminde Brüksel’de görev yapan Osmanlı diplomatları arasında bir Türk bile yoktur! (Bu konuda
Hakikatin Peşinde Bir Ömür Yusuf Cinal” kitabına bakabilirsiniz!)
Sıkı durunuz, Belçika’ya ve diğer ülkelere ancak Cumhuriyet döneminde “Türk diplomatı” gönderme şerefine nail olduk..
Şimdi, “şu Arap alfabesi bizi bir gecede cahil bıraktı” diyenlere sesleniyorum..
Haydi bunu, AK Parti’nin en önde gelen isimlerinden biri söyledi! Peki, şu sade vatandaşlarımıza ne oluyor?
Bu kadar bilgi timsaliyseler, “bu yukarıda sorduğum soruya biri çıkıp cevap” versin?
Madem, bu kadar “okur- yazarınız” vardı da, neden, bakın Belçika’yı geçtim, bir dünya ülkesinde, “bir Türk diplomatınız” yoktu?
Öyle “Atatürk Bulvarında, Çark Caddesinde” sallamakla bu işler olmuyor!

ÖNCE OKU, ÖĞREN, KONUŞ?
Önce, bu ülkenin kurucusu, büyük değeri, lideri, kahramanı, kurtuluş mücadelesinin eşsiz komutanı, önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e neden “Gazi” ünvanı verilmiş,  o büyük dehaya neden “Atatürk” denmiş, bizler on kasımlarda neden “Atatürk’ü milletce hüzünle” yaddederiz?
-19 Mayıs 1919 Tarihinde Samsun’da hangi meşale yakıldı?
-23 Nisan 1920 Tarihi, sizlerce neyi ifade eder?
-29 Eikm 1923’te bu miletin kör talihini değiştiren, tarihi döngü ile ne tür kazanımlar elde ettik?..
-Ya 30 Ağus Zafer Bayramı?

Önce, Allah’ın adıyla oku,öğren, konuş!
Bu iş parayla değil ya?
Kulaktan dolma bilgiler ile nereye kadar?

KOAİLASYON HÜKÜMETİ
Ve ardından yapılan,”bir yığın yenilik ile millet sahnesine çıkan Türkiye, hangi ideale koşar adımlarla” yürüdü?
Uzatmayalım, bugün Belçika’da 6 Siyasi partinin iktidarda olduğu bir “koalisyon hükümeti” işbaşında..
Kısacası, altı farklı görüşün bir araya geldiği ve hükümet ettiği Belçika’dan söz ediyorum..
Bizde ise, “6 Siyasi parti, bir araya geldi” diye kızılca kıyamet koporilmıyor mu?
Demediğimiz kalmadı yahu?
Pekala ülkeler, “koalisyon hükümetleri” tarafından da yöneltilebilinoyurmuş?
Hani bizde, “tekbaşına iktidar isteyen anlayışa” ne oldu?
“Cumhurbaşkanlığı sistemi” ile “kendi kazdığı kuyuya” düşmedi mi?
“Siyasi istikrar” adına çıktığı yolda, “koalisyon yapmaya mecbur” kalınılmadı mı?
Bu aziz mileti, yanıltmanın alemi nedir?
“Demokratik, siyasal temayülleri” sadece, sizler mi biliyorsunuz?
Biliriz siyaset “iki yüzlülüktür” ama, bu kadarı da fazla değil mi?
“İnsanımızı kutuplaştırmaya, ötekileştirmeye, birbirine zıt hale getirmeye, kindarlık, dindarlık.. ”, şarkıları söyletmeye  kimsenin hakkı yoktur?

SİYASİLERE UYARI, GENEL GEREV!
Belçika’da, 9 Kasım 2022 Tarihinde ülkede “genel greve” gidildi..
Sendikalar ve hatta bazı siyasi partiler öncülüğünde, “çalışanlar, işçiler, memurlar genel greve kararına uydu” ve işe gitmedi..
“Genel grev”, ülkeyi derinden etkiledi.
Bu süreç içinde, ülkede büyük bir sessizlik kol gezdi..
Başta,”alım gücünün artırılması, ücretlerin yükseltilmesi ve fiyatların düşürülmesi” istemi, “genel gerevin hakim üçlü istemi olarak” siyasilere ezberletildi..
Bu önemli “genel grev” kararı ve uygulanması elbette siyasilerin masasında duruyor..
Haydi sen, çık genel kararı al bakalım?
Sıkı mı?

YENİ ÇALIŞMA BARIŞI YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
Ama siyasiler, bu süreçte,” önemli bir sosyal yaşam kararına imza” attılar..
Artık, Belçika’da mesai hizmetleri, “5 Günden, 4 Güne” düşürüldü..
Önemli bir çalışma barışı imzalandı..
Bu konuda hazırlanan yasanın, “20 Kasım 2022 Tarihinde yürürlüğe gireceğe” paylaşıldı..
Bu karar ile “çalışanlar, ailelerine daha fazla vakit ayırabilecekler, aile buluşmaları bu bağlamda sağlanacak, çalışan anne ve baba, çocukları ve diğer aile bireyleri ile daha uzun vakit” geçerebilecekler..
Yani “insanca bir yaşam” hedefe kondu..
Bir bakıma,” bu sosyal anlaşma, özel sektörü de” bağlıyor..
Bir Türkiye ile mukayese eder misiniz?
“Bizde çalışan ve emeklilik yaşına takılanlar, sosyal hakları ertelenenler ve diğer kesimin takıldığı yasal düzenlemeler konusunda”, siyasilerimiz ne düşünüyorlar acaba?
Mukayase etmek bile, abestir!

ENERJİ FATURALARI?
Kaldı ki, “ülkemizide yapılanların kıskanılacak” bir yanı da yoktur!
Hele de Avrupa, seni niye kıskansın?
Bu palavralara inanıp, inanmak elbette vatandaşın elinde!?..
Evet, “Ukrayna-Rusya Savaşı” nedeni ile bir “eneji sorunu” olduğu doğrudur..
“Enerji faturalarında yükselme de” doğrudur..
Ama, bu konuda siyasilerin, yani hükümetlerin aldığı “sosyal tedbirleri” nereye koyacağız?
Birçok sosyal yardım yanında, ülkenin tüm mağaza ve marketlerinde raflar dolu, dolu...
Çok mu merak ettiniz yani?
Öyle,” odun ve kömüre saldıran” bir toplum yok!
Henüz,” soba kuracak, battaniyeye sarılacak, öyle kalın yün çoraplar giyecek” hallere düşülmedi ?
Burada,” 50 Euro’nun alım gücü”, Türkiye’den çok fazla!..

SENDEKİ KAŞLAR BENDE OLSAYDI?
Kısaca, 1500 Euro asgari ücretli, her şeye rağmen yaşamını güzel bir şekilde sürdürüyor..
Zira, burada herkes ev sahibi!
Evsahibi olmayanların hizmetinde ise, sosyal belediye konutları?
Öyle TOKİ benzeri satışlar yok!
Burada dar gelirli, “kira öder gibi, tıkır tıkır ev taksitlerini ödeyip, çok ucuz faizli krediler ile evsahibi” oluyorlar..
Ev alamayanlar ise,” belediyelerin sosyal konutlarından en ucuza aylık kira ile ikamet imkanı” buluyorlar..
İşte,”Sosyal Devlet” anlayışı bu!
İşsiz kalanlara ömürboyu “işsizlik yardımı” ödeniyor..
Daha birçok “sosyal hak, hukuk çerçevesinde”, yaşayanların, dünyanın en mutlu ülkelerinden birinde yaşadıklarını, biliyormusunuz?

O türküyü hatırlattınız,”Sendeki kaşlar, bende olsaydı” diye?
Ne canlar yakardık ha?
Burası bir eğitim, bir sağlık, bir sosyal cennet!
Evet, “burada da Türkiye’deki siyasetten etkilenen, radikalleşen ve yaşadığı ülkeyi karalayanlar” yok mu?
Var ama, sonra kayıplara karışıyor, söylediklerine binpişman oluyorlar!..
O Türkiye dönüşlerdeki açıklamalar bakmayınız?
Gerçekle uzaktan, yakından ilgisi yok?
Yıkama, yağlama bunlar!
İnsan, uzaklarda da radikalleşiyor?!

ELİN HOROZU İLE SABAH EDİLMEZ!?
Çünkü,” gerçekleri örtmek, gizlemek” mümkün değildir!
Burada bir çalışan, “aylık maaşı ile kullanabileceği bir otomobil alabiliyor” desem, inanmazsınız değil mi?
Aklınızı, buralara boşuna takmayınız?
Her horoz, kendi çöplüğünde öter!..
Önemli olan horozunuz değil midir?
Elin horozu ile sabah  edilmez?
Yani bilmediğiniz bir ülke, bilmediğini konularda ahkam kesmeye ne gerek var?
Birilerini kandırabilir, ama bizi kandıramazsınız?
Zira biz, hayatın tam içindeyiz!
Bu gerçekleri, hergün birebir yaşıyoruz!
Bu gerçekleri “siyasete alet etmenizin” kime, ne yararı var?
Siz, ülkenizi yükseltmeye, kalkındırmaya, birilerini  baştacı etmeye devam edin, varsın birileri  ülkemizi kıskansın?
Bu da bir güzellik olur inşallah!
Yusuf Cinal yazıyor,  14 Kasım 2022 Limburg/Beringen