Sevgili okurlar,
Türk siyasetinde önemli gelişmeler, elbette yediden yetmişe herkesi yakından ilgilendiriyor..
22 Yıldır iktidarda olan ve Türkiye'de birçok alanda farklı uygulamalara imza atan ve kendi iş adamlarını, kendi zenginlerini yaratan, "yap, işlet, devret" adı ile devasa projeler ortaya koyan, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2024 Seçimleri ve CHP içindeki değişim sonrası, yeni bir siyasi anlayış ile adından söz ettiriyor..
Uzun bir cümle oldu değil mi?
Evet, 22 Yıl, öyle uzun yaşandı ve bugünlere geldik..
"Cumhur İttifakı" ile AK Parti ve MHP ortaklığı devam ediyor..
Bu ikili ile ilgili bir sorun yok!..
Sorun, 31 Mart 2024 Seçimleri sonrası gelişti..
"Sorun" diyorsam, yani, yerel seçimleri kast ediyorum..
Zira, Türk seçmeni, AK Parti ile MHP'ye bir nevi "yeter" dedi..
Bu "yeter" bağlamında, AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, payına düşen dersi aldıklarını ve hatta daha da ileri giderek, "31 Mart 2024 Yerel seçimlerin sonuçlarını, enine, boyuna inceleyeceklerini, alınması gereken dersleri önemsediklerini" sıkça paylaştı..

YUMUŞAMA SİYASETİ?
İşte, bir bakıma adına "yumuşama siyaseti" denilen süreçte, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir araya geldi..
Umut veren ve gelecek için önemli bulunan, bu görüşmenin, buluşmanın ikinci ayağı da, dün gerçekleştirildi..
Gerçekten, 22 Yıl sonra gelinen zaman diliminde, belli bir yumuşama sağlandı..
Bu siyasi yumuşamanın, devam ettirilmesi çok önemli..
Bir kere Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Türkiye'nin getirildiği bu noktada, önemli siyasi bir buluşmaya imza atıyorlar..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iktidar ve ana muhalefet liderlerine de bu yakışır..
Türkiye, ne çekmişse, bu gerginlik, bu kutuplaştırma, bu sen-ben ve siyasi kavgalardan çekmiştir!..
Bizim kuşak, bunu çok iyi bilir..

NELERİ KAYBETMEDİK Kİ?
"1980 Öncesi kutuplaşmanın, ülkeye, insanımıza, geleceğimize, nelere mal olduğunu" bilmeyenimiz mi var?
Düşürüldüğümüz "sağ-sol kavgası ve çekişmesinde" ne yiğit evlatlarımızı kaybettik, ne?
Kimilerini de, darağaçlarına göndermedik mi?
Öyleyse, dünden dersler çıkartarak, geleceğe bakmak, en akıllıca yol olmalıdır..
Bu yolda, ilk adımları atan Erdoğan ile Özel'i tebrik ederiz..
Ama, bu buluşmaların, bu adımların arkası gelmeli..
Şüphesiz, bu buluşmada, ülke gerçekleri dillendirildi..
Bunlar bilinmeyenlerimiz değil?..
Hele de bunlar üç bilinmeyenli denklem hiç değil..
Öyleyse, "yumuşama" bağlamında, iktidardan, muhalefetin, yani muhalefeti, 31 Mart 2024 Tarihinde birinci yapanların beklentisi var..

BEKLENTİNİN ŞİFRELERİ?
Bir kere,
"-Ekonomide rahatlama,
-Adalet dağıtımında, yasaların uygulanması,
-Siyasette, yumuşama dilinin benimsenmesi,
-Piyasalardaki yakıcı fiyatların, aşağı çekilmesi,
-Emeklilerin, dul ve yetimlerin gelirlerinin iyileştirilmesi,
-Atanamayan öğretmen ve diğer kesimin önünün açılması,
-Halen, tutuklu bulunan, gezi ve diğer dava mağdurlarının, yeniden adil bir şekilde yargılanması,
-FETÖ Operasyonlarında, suçsuzların ayıklanması, suçluların takibi,
-Anayasa değişikliği konusunda, gerekli konsensüsün sağlanması,
-Yerel yönetimlerde, kayyum müessesesinin, adil bir şekilde, yapılan seçimler dikkate alınarak, ele alınması,
-Siyasette, kutuplaştırıcı dilin terk edilmesi,
-Terörle mücadele konusunda, milli çizgilerde birliktelik yapılması,
-Dış politikada izlenecek politikaların, muhalefet ile paylaşılması..."
 gibi hususların, her iki buluşmada gündeme getirildiği biliniyor..
Yine son olarak, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, Akademisyen Sinan Ateş cinayetindeki, "karanlık noktaların aydınlatılması ve bu cinayetteki siyaset elinin tespiti ve gerekenin yapılması", elzem hale gelmiştir..

BİRLİK VE BERABERLİK?
Bu bakımdan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçte olsa, eşini bir suikaste kurban veren Ayşe Ateş'in, iki kızı ile kabulü çok önemlidir..
"Devlet Baba" anlayışını egemen kılan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geç te olsa, bu buluşma ile yüreklere sur serpmiştir..
İnşallah, "bu buluşma adaletin tecelli etmesine de" vesile olur!
Bütün bu gelişmeler sonrası, Türkiye'nin geleceği için, siyasetin yeniden dizaynı için umut-var olmamız gerekiyor..
"Ülkemizin geleceği, insanımızın birlik ve beraberliği, dirliği için, zirevedeki bu adımları, tabanda", bizlerde desteklemeliyiz..

Ülkemizin ve insanımızın da, buna çok, ama çok ihtiyacı var..
"Diyalog, istişare, müzakere", demokrasilerin vazgeçilmezleridir..
Bu kanallar, tıkanmamalıdır!
Hatırlanması bile, ülkeye huzur ve güven getirdi..
Daha fazlasını da beklemek, hakkımız ya?
Yusuf Cinal yazıyor, 13 Haziran 2024