Sevgili okurlar,
Şüphesiz hayatımızı derinden etkileyen konuların başında “hayat pahalılığı “ geliyor..
“Şişkin faturalar”, pahalılıktan yanına yaklaşılmayan “gıda maddeleri” derken, vatandaş üst başı donanımını, yani “giyimi, marka göstermeyi” bir kenara öteledi!
Öyle,”çafçaflı bir hayatı” bile hayel edenlerin, hayalleri kursaklarında kaldı desek yalan olmaz!
Bir ülkenin zenginliği, vatandaşlarının elindeki “telefon” ile asla ölçülemez!
Bu konuda, vatandaşlara densizlik edenler, siyasetin “kindar ve dindar” tanımına kapılmış, “at gözlüklü, ülke gerçeklerinden bihaber, sorumluluğu olmayan, yada bir yerden beslenen, Türkiye uçuyor, Avrupa bizi kıskanıyor” martavallarına inananların, “tövbe etmesini” beklemeyiniz!
Biz iktidara yürüyenlerin,”alnı secdeye değdiğine ve abdestlerinden şüphesi olmadığına” inanıyorduk!
Allah aşkına, bilmem nerede bulunan gaz rezervlerinden geçtik, elektrik ve doğalgaz fiyatlarının gittikçe yükselmesi, insanın yaşamını allak-bullak etmesine ne diyeceğiz?
Burada iktidar kadar, “bu iktidara bel bağlayan ve onlara oy yağdıranlara, başımızı yakanlara” diyecek bir şeyiniz olmalı değil mi?

SAKARYA SESSİZ?
Maalesef Sakarya’da da, o manada bir “sessizlik almış başını” gidiyor!..
Ama bu durumu isyan eden CHP İl Merkezi binasına asılan pankartlara şöyle lütfederseniz, bir başınızı kaldırıp bakarmısınız?
Bakacak yüzünüzü kaldı mı?
Ya da çarşı-pazara çıkacak takatiniz var mı?
O pankartlarından birinde “Saray sosyetisinin keyfi yerinde” sloganı yer alıyor..
Öyle ya, üç dört yerden maaş al, “huzur hakkı, bilmem ne”, fakirin, fukarının hakkını iç et, “torpilli partililerine iş önceliği, iş garantisi sağla”, oh ne ala memleket!
Diğer pankartta ise, “Ekmeği verdi dolar garantili faizciye” yazıyor elbet!
Milletimiz, başını kaldırıp bakar mı ki?
Nereden, nereye geldiğimizi, bu iki pankart ortaya koymuyor mu?

DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?
Başka ne soylayalim?..
“Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kaptı gördün mü?”

Yetmez!
Üstüne, bir de ada çiftetellisi ne güzel gider!
Hani büyüklerimiz hep der ya,”kendi düşen ağlamaz” diye!
Onun gibi bir şey?
Ya da “kendim ettim, kendiml buldum” günleri yaşanıyor!
Bu işin şakası yok!
Bakınız, Avrupa’da da elektrik ve doğalgaz fiyatları protesto ediliyor..Bu manada isiyasi iktidarlar hedefe konuyor..Ağır eleştiriler var..Mitingler, yürüyüşler geçiriliyor..
Belçika’nın altı parçalı siyasi hükümeti toplandı ve vatandaşlara 100 Euro yardım çeki ve faturalardaki KDV oranlarının yüzde 6’ya indirilmesine karar verdi..
Karar verdi ama ya enflasyon?
Enflasyanda, resmi verilere göre, yüzde 5,7’yi geçti!
Hayatın her kesiminde yaşanan sıkıntılar için vatandaşa “sosyal yardım kurumlarına “ müracaat edeniz, nasihati çıktı..
Vatandaş çileden çıktı,”bizim ile dalgamı geçiyorsunuz”diye isyanlarda!
Gerçekten düşündürücü..

SATTIM GİTTİ ÖYLE Mİ?
Bizler, “siyasilere ülkeyi iyi ve güzel, adaletli ve dürüst yönetiniz” diye vekalet vermedik mi?
Ne oldu, ne görüyor, ne yaşıyoruz?
Siyasi anlayışın “sattım gitti” demesi ile elimizi avucumuzu mu ovuşturacağız?
Elbette verdiğimiz vekaleti geri alacağız!
Liyakatliyi, hakkı, hukuku, adaleti, eşitliği, şeffaflığı ilke edinenleri, işbaşına getireceğiz..
Böyleleri kaldı mı?
Bu milletin yiğit evlatları biter mi?
Yeter ki, görmesini, seçmesini biliniz!
Muhalif kesimin Sakarya’daki temsilcisi CHP İl Başkanı Ecevit Keleş, “Halk yoksullaşıyor. Evinde yakacak odunu kömürü olmayanlar var. Çocuğuna mama alamayan babalar var. Geçim derdinden başka bir şey düşünemeyen insanlarımıza şükredin mesajlarını vermeye devam ediyorsunuz. Sizlerde biraz şükredip kullandığınız elektriği, doğalgazı, mutfak masraflarını cebinizden alın o zaman halkı anlarsınız. Bu halkın ahını alıyorsunuz. Bu ah sizlerden çıkacak” diyerek, bir eli yağda, bir eli balda olanlara seslendi..
Kulak verirler mi?
Sanmam!

DİN ELDEN GİDER HA?
Milleti bir şekilde uyutup, oylarını almayı beceriyorlar!?
Kapı, kapı gezip, mavi boncuk dağıtmıyorlar mı!
Ülkenin, bütün zenginlikleri satıldı, bir elde “din” kaldı?
Onu da maşallah, iyi pazarlıyorlar!
“Din elden gider” ha?
Allah’ın dinini korumak, kollamak bunlara kalmışsa, Allah bizi bunların şerrinden korusun!
Dünkü yazımda da söz ettim!
Samsun’daki olay fevkalade önemli..
Milletin sinir uçlarını test ediyorlar!..
“Bir kargaşa çıksın, ondan sonra gelsin, olağanüstü hal, gidelim gittiği yere kadar “ misali bir beklenti var..
Şurada Sakarya merkez ilçesi Erenler’deki bir düğün salonunda yaşanan arbedeyi gördünüz mü?

YAN BAKTIN, AYAĞIMA BASTIN?
İki kişi, mutlu günlerini sevdikleri ile yakın ve dostları ile yaşamak isteyen çiftin düğünlerini rezil rüsva etti!..
Bu ne terbiyesizlik, ahlaksızlık, kendini bilmezlik?
“Yan baktın, ayağıma bastın, şunu çal, bunda kal, omuz attı” türünden tartışmaların Sakarya’da kanlı infazlara dönüştüğünü bilmeyenimiz mi var?..
Bu manzara, Afrika ülkelerinde bile yaşanmıyor artık!
İki hergele, düğünü ne hale çevirdi, gördük değil mi?
Sonuç, kalpleri kırılan bir mutsuz çift, 24 Yaralı ve telaş, sinir arasında ne olup bittiğini bile bilmeyen bir yığın insan, düğüne bile geldiğine binpişman oldu!..
Savaş alanına dönen düğün, hepimizi düşündürmeli!..
Hayatın bu yanı da vardır..
Allah korusun, bu hayat pahalılıkları nedeni ile eline faturaları alıp yollara düşenlere sataşılsa, yan gözle bakılsa ne olur?
Burnundan soluyan, elinde ve avcunudakini kaybetmiş olanların gazabını düşünmek bile istemiyorum!..
İşte Isparta’da günlerdir, elektirkten mahrum bırakılan  vatandaşların yaşadıkları sıkıntı ortada!

SORUMLULUK KİMİN?
Gülüp geçelim, öyle mi?
Peki yetkililer, sorumlular nerede?
Bu ülke bu kadar da mı sahipsiz?
Madem ki, enerji kurum ve kuruluşlarını özelleştirdiniz, gelecek günleri de düşünmeniz gerekmezmiydi?
Lütfen bu zor günlerde, vatandaşın yanında yer alın, nefes almalarına katkı yapınız, insanımızı en azından bir gelecek kaygısından kurtarınız.
Milli gelirden, eşit, adil pay almalarını sağlayınız!
Bu zenginlikler sizlere tahsis edilmedi!?
“Biz seçilmişiz” demek yetmiyor, anlayınız!
“Seçilmişlerden” beklenti büyük!
Lütfen sorumluluk!
Teneke ile kovalanmanız yakındır!
Yusuf Cinal yazıyor, 7 Şubat 2022 Brüksel