Sevgili okurlar,
Türkiye’de, mevsimsel değişimler içinde, “kar, fırtına, soğuk, tuzlama, kar küreme, kapanan yolların açılması, uçak iptalleri..” sıkça konuşulurken, bu durumu  yaşamış biri olarak bu sefer Almanya yollarındayım..
Brüksel’den yola çıkarak, ülkenin Flaman kesimi yerleşim birimlerinden Beringen’e uğrayarak, küçük kızım Ebru’yu da alarak, Frankfurt yakınlarındaki hemşerilerimizin yaşadağı Hanau kentine gideceğiz..
Eşim Fatma Cinal, büyük kızım Gülseher ve küçük kızım Ebru ile
otomobilimizin deposunu fulledik..
Belçika’da dieselin litresi 1,84-199 arasında gidip geliyor..
Belçika’da petrol fiyatları otomatik sisteme bağlanmış..
Belçika, daha öncede “petrol krizi, doğal gaz krizi” yaşamış bir ülke..

İSLAM DİNİ RESMEN TANINDI!
Merhum Belçika Kralı Baudouin döneminde yaşanan bu krizden, Suudi Arabistan’ın katkıları ile çıkıldığını bilmeyen yok..
İşte bu Belçika, ülkeye, insanına yapılan bu jesti unutmayarak, Avrupa ‘da “İslamDini’ni” resmen tanıyan, ikinci Avrupa ülkesi oldu..
Diyeceksiniz ki, birinci ülke, hangi ülke?
Çok haklısınız?
Sıkı durunuz, bu ülke Viyana kapılarına dayandığımız, son olarak büyük yenilgi aldığımız Avusturya!..
Balkanların en ücra köşesinde yaşayan “Boşnak ve Arnavut Müslüman toplumu” egemenliği altına alan Avusturya, 1908-1909 Yıllarında İslam Dini’ni resmen tanıyan, ilk Avrupa ülkesidir..
İşte bu tarihi gerçekten hareket ile Belçika’nın da, “bir petrol, doğal gaz kirizi sonucu” yaşanılan güçlük ve zorluklar akabinde, “İslam Dini’ni” resmen tanımasının yolunu açıyor.
Kral Baudouin, sadece “İslam Dini’ni” tanımakla kalmıyor, başta kilise olmak üzere, diğer dinlere tanınan ayrıcalıkların, imtiyazların “Müslümanlar içinde tanınmasınına” imkan tanıyor..

BELÇİKA’DA DİNİ İBADET?
1961 Yılında itibaren, Belçika’ya gelen Müslümanlara, “ibadet” konusunda, ”bir hoşgörü ve tolerans” tanınıyor, ibadet yerlerinin kurulmasına da bu manada izin veriliyordu.
Aslında bu konuyu, daha önce de gündeme getirerek, irdeledim!..
Bu sefer anlatmak istediğim bir başka, durum tespiti..
İşte bu Belçika, İslam Dini’ni resmen tanıdıktan sonra, “Avrupa Birliği”(AB) vadisinde, Place Schuman Meydanı’na çok yakın, ” Parc du Cinquantenaire” içinde, bir cami yapılmasına da izin veriliyor..
Halen Belçikalıların kontrolünde ibadete, dini eğitime açık olan bu caminin kurulma hikayesi de ilginç?..
Aralarında Türkiye’nin de olduğu, 14 Müslüman ülke, bu caminin “kuruluş mütevelli heyetinde” yer aldı..
Sırasıyla, cami yönetimini icra eden bu kurucu ülkeler, bu birliktelikten, caminin imamlarından birinin, bir cinayete kurban gitmesinden sonra ayrılır..

BRÜKSEL İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ?
Sonra cami, o meşhur “Rabıta” yazılarına da konu olan gelişmeler ile birlikte, Suudi Arabistan, Fas kontrolüne girer..
“Brüksel İslam Kültür Merkezi” olarak adlandırılan bu camide, gerekli tartışmaların bitmemesi, radikal konuşmaların, propaganda çalışmalarının yapılması üzerine, Belçika Devleti, istihbarat raporları bağlamında, bugun cami yönetimine el koydu!..
Belçikalı Türkler, dini ibaretleri için Belçika’da 1963 Yılında Heusden/Zolder’de “Selimeyi Cami Yaptırma, Yaşatma Derneği “adı altında, ilk ibadet merkezini ibadete açar..
Bunu daha sonraki yıllar, kubbeli, minareli camilerin yapılması  ile Diyanet’in Belçika’da ,vatandaşlarımız önderliğinde teşkilatlanması izler..
Bakınız, “buraya petrol ve doğal gaz krizinden” geldik!..
Bugün ise Belçika’da, dini konularda çok farklı sorunlar var, bu sorunlar elbette çözüm bekliyor..
Maalesef, bunların üstesinden Diyanet gelemiyor, geleceği de gerçekçi bulunmuyor!
BELÇİKA MÜSLÜMAN TEMSİL KURUMU?
Belçika Adalet Bakanlığı girişimleri ile kurulan “Belçika Müslüman Temsil Kurumu’nda da “, yine kötü bir sınav verilmesi, ülkeye Türkiye’den ve diğer ülkelerden gelen imamların başarılı olamaması,beraberinde yasakları getirdi.
Burada anlatılacak çok şey var!?
Ama gelin biraz da, Almanya yolculuğundan söz edelim..
Brüksel, Genk/Haselt, Maastriht üzerinden Köln’e, oradan Frankfurt ve Hanau için, tam 450 Kilometrelik bir yolumuz var..Bu güzergah için navigasyon 3,4 saatlik bir yol gösteriminde bulunuyor.
Haftasonu olduğu için bu güzergahta bir trafik yoğunluğu yok..
Kaldı ki, Almanya’da “pandemi koşulları” nedeni ile yasaklar var..
20 Mart 2022 Tarihinde kısmen bu yasaklar kaldırılacak..
Belçika ise, çoktan bu konuda zincirleri gevşetti..
Bu hattaki yol çalışmalarına rağmen,  açıklanan sürede Hanau’ya vardık..

ARTIK EŞLER AVRUPA’DAN!
Aslen Trabzonlu Sabri Aydın-Nurhan Şimşek çiftinin kızları Ayşegül Aydın ile Akyazılı Ahmet Öztürk oğlu Okan ile müstakbel gelin Ayşe’nin nikah töreni için yollardayız..
Almanya bildik, Almanya!
Artık, Türkiye’den damat ve gelinler gelmiyor!
Yollarından, topraklarından, tarlalarından, ormanlarından, yollardaki trafik ikaz levhalarından, hız kontrollerine ve daha önemlisi, havadaki uçaklara kadar, bu disiplini görmek mümkün..
Avrupa Birliği’nin jandarması, lideri Almanya’dayız!..
Almanya’da petrol fiyatları uçmuş!
Bir Litre diesel 2.11 Euro..
Ancak, Almanya’da bunu dert edinen yok!..
Türkiye ile kıyaslayan yok mu?
Olmaz olur mu?
“Türkiye’nin uçtuğunu söyleyenler” burada da çok!
İnsanların kazancı, bu fiyatlara dayanacak güçte tabii!
Uzatmayalım, bir göl kenarında Kosovalı bir girişimçinin işlettiği Restaurantta, konuklar buluşuyor..
Nikah sevinci içinde olan Okan ile Ayşe ve iki genç kızın anneleri konukları selemliyor..
Mutluluk, birlikte paylaşılıyor..
İşte yurtdışında yaşayanlarımızın, kendi kultür geleneklerini nasıl yaşattıkları, yaşadıklarına dair ipuçlarını bu salonda görmek mümkün!..

SIRADA KINA GECESİ VE DÜĞÜN VAR!
İkramlar yapılıyor, eller öpülüyor, resimler çekiliyor ve ayrılık zamanı, “kına ve düğünde buluşmak” üzere geliyor..
Konukların bir bölümü, Almanya’da yakınlarının yanında kalıyor..
Bizim ise dönmemiz gerek!..
Ee ayrılık zamanı!
Tekrar yollardayız!..
Almanya’da, “yollarda bir ışıklandırma” sözkonusu değil..
Belçika’ya girdiğimiz farklılık göze batıyor..
Yollar ışıl, ışıl ve kör karanlıkta değil, üstelik ay ışığı da size eşlik ediyor..
Belçika bu!
Almanya’dan “savaş tazminatı” olarak aldığı elektrik enerjisini, yolların aydınlatılması için kullandı ya, bu alışkanlık sürüyor..
Şimdi, kendi nükleer tesislerinde ürettiği elektiği kullanıyor Belçika!..

BELÇİKA, ENERJİ FATURALARINI HAFİFLETTİ!
Ama elektrik ücretleri de yerinde durmuyor?..
Belçika, “elektrik üzerindeki yüzde 21’lik vergiyi(KDV) yüzde 6’ya” çekti..
Yılsonunda, “ailelere elektrik harcaması” üzerinden bir yardım yapılacak.. Ailelerin “gelir durumu”, bu ödemelerde etken olacağı, siyasiler tarafından paylaşılıyor..
Son söz, Belçika’da ve Almanya’da gördüğüm durum, gelecek için pek iç acıcı değil?..
Çocuklarımız,”artık kendi kültür değerlerini ve en önemlisi dilini” unutuyor!
Bu işi, “siyasi bataklığa tamamen batmış, bu siyaset ile ve bu Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları’nın, çalışma anlayışı ile giderilecek bir durum” değildir..
Büyükelçiliklerin ve başkonsoloslukların da artık bu konuda yapacağı bir şey kalmamış!?
“Avrupalı Türkler, Alamancı mı, yabancı mı, döviz kaynağı mı, göstermelik seçimlerde oy deposu mu”, sorusuna verilecek cevabı merak edenler için söylüyorum..
“Kültür ve dil” konusunda erime sürüyor!
İyi bir hafta dileği ile sağlıklı güzellikler dilerim..
Yusuf Cinal yazıyor, 21 Mart 2022 Brüksel