Sevgili okurlar,
Yeni yılın ilk saatlerinde, televizyon ekranlarına bir yüz yansıdı..
“Sakarya’nın, Söğütlü İlçesi, Soğucak mahallesinden Şaziye Karışmaz ananın, kendine dert ettiği, bu soğuk kış günlerinde askerlerimiz üşümesinler” diye çorap örmesi, ne güzel bir ihlastır..
Kendi imkan ve kabiliyeti ile 20 Çift çorap ören,o kınalı eller, bunları Bayburt’ta görev yapan askerelerimize ulaştırmak üzere Sakarya İl Jandarma Komutanlığı’na da teslim etmesi bir başka kadirşinaslık örneği olarak akıllara kazındı..
Hediyeler adresini buldu..
Bayburt’ta güzel teşekkür mesajları geldi..
Bir kere, Bayburt'a gönderilen hediyeler teslim alındı ve düzenlenen programla Vali Cüneyt Epcim, İl Jandarma Komutanı Albay Taha Övet ve İl Emniyet Müdürü Nihat Uzun tarafından  görevli askerlerimize dağıtıldı.
Bu güzellik, elbette Türk anası Şaziye Karışmaz nezdinde, tüm Türk analarınındır..

YASLI GİTTİM, ŞEN GELDİM!
Şaziye Karışmaz’ın “askerlerimiz üşümesin” diye dert edindiği kahraman yiğitlerimizin, Sarıkamış’ta elleri tetikte, düşmana karşı dondurucu soğukta şahadetleri unutulur mu?
Ruhları şadolsun!
Ya,” İstiklal Mücadelesi’ne” katılanlarımız?
Cepheden, cepheye koşanlarımız?
“Dur yolcu” diye haykıranlarımız?
“Yaslı gittim, şen geldim” diyenlerimiz?
Bin atlı akınlarda, yendiklerimiz!?
Doğru dürüst pantalon yok, ceket yok, çorap hiç yok, vatan savunmasanı koşanlara çorap ören anneleremiz, adsız kahramanlarımızı, bugünün gençlerine anlatmak gibi, bir borcumuz olduğunun farkındamısınız?
BU VATAN, BÖYLE SAVUNULDU!
Biz vatanı böyle savunduk!
El, ele, gönül, gönüle bir seferberlikti bu!
İşte bu ruhu taşıyan Şaziye Karışmaz ananın ellerinden öperim..
İstiklal Mücadelesi’ne Sakarya’da büyük destek verdi..
Tren vagonlarına doldurulan buğday ve diğer yiyecekler cepheye taşındı..
Eli silah tutanlar nöbete, savunmaya koştu..
Geride kalanlar ise Adapazarı ve civarını işgal eden düşmanın, Sakarya’nın doğusuna geçmemesi için siperlerdeydi..
O adsız kahramanlar, “Kuvayı Milliye güçleri ile birliktelik yaparak”, düşmanı bu kentten, bu topraklardan kovmadı mı?
O yıllarda da düşmanla işbirliği yapan, “Milli Mücadeleye” katılmayıp, halkın malına,canına kastdedenler unutulur mu?
Bu topraklar böyle savundu, bugünlere böyle geldik!..
Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan fabrikalarımızın bacaları, kalkınma ve gelecek adına tütmeye başladı..
İşbaşına geçenler, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, dünya sahnesine çıkması, mutlu ve refah özgürlükler ülkesi olması için”, büyük gayretler gösterdiler..

ÜLKE, YENİDEN İNŞA EDİLDİ!
Az zamanda büyük işler başarıldı..
“Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar” nidaları ile, ”çağdaş medeniyet seviyesini” yakalamak için birliktelikler yapıldı..
“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” denilerek, Ankara’da toplantı bu aziz milletin temsilcileri..
Birbirinden bağımsız, “Türkiye Cumhuriyeti’nin” temelini teşkil eden yasalar hazırlandı..
“Adalet mülkün temelidir” denilerek, “eşit, hak, hukuk” çerçevesinde, herkesin eşit olduğu, kulluk devrinin bittiği ilan edildi..
Bu, ” laik, sosyal, hukuk devleti”, tam yüzyılı geride bıraktı..
Ama, “bu kuruluş sancıları” hala bitmiş değil!
O, milli mücadele günlerinde, geleceği,kurtuluşu mandacılık zihniyetinde görenler, başka ülkelere bel bağlayanlar,hala rahat durmuyorlar..

ZİHNİYETLERİ BOZUK?
Dillerinde “ dini söylemler” olduğu halde, “insanımızın milli birlik ve beraberliğine helal gelecek eylemlere, açıklamalara kalkışmaktan” geri durmuyorlar!?
Bu zihniyeti biliyor ve tanıyoruz!
Onlar ki, o ateşli günlerde, ellerine Kuran alıp,  “din elden gidiyor, Sultan’ın emridir, ona itaat etmeyenler idam edilecektir” diye yollara düşenlerin, Alifuatpaşa’da durduruluşunu bilmezler mi?
“Gerici, yobaz Manyaslı İbrahim ve çevresindekileri ayaklanarak, Ankara’ya yürüyüşlerini  Alifatpaşa’da durduran ünlü komutanımız Ali Fuat Cebesoy’un” hatıralarına bir bakmanız yeter!
Hatta, ünlü tarihçimiz Prof. Dr.Sebahattin Öncel’in bu konuları irdeleyen kitaplarını incelemenizi öneririm..
Tarihini bilmeyenler, bugünün kıymetini nasıl anlasınlar ve nasıl yarınlar için kafa yorsunlar?

SORGULAMA ZAMANI GELİYOR?
İşte Sakarya’da,” 25 Yıldır, belediyelerde görev alanlarımızın, yaptıklarını, yapamadıklarını iyi incelemek, anlamak, öğrenmek” zorundayız!
“Milletin ortak değerlerini, zenginliklerini, kültürünü kimler sahiplenmiş, bu uğurda neler yapılmış, neler yapılmamış”, bilmek gibi zorunluluğumuz var..
Elbette, “halkın teveccühünü kazanmış, aldığı sorumluluğu hakkıyla, layıkı ile yerine getirmiş, fakiri, fukarayı korumuş,  beytül mala zarar vermemiş, israfa dur demiş, adalet duygusu ile yapılacakları, yasalar çerçevesinde çözmüş, istişareye önem vermiş, yapılacakları halka sormuş, halkla beraber yürümüş, ilini, ilçesini, mahallesini imar etmiş, güzelliklere, güzellik katmış, bu milletin baştacı olmuşlara” diyeceğimiz ne ola ki?
Hele bir sorgulama zamanı gelsin?

BU MİLLET BİLİYOR?
Halktan aldığı yetkinin, hakkını verenleri bu millet biliyor..
Bir siyasi parti çerçevesinde, kendinden başkasını tınmayanların, bu günlerde, lider düzeyde sahiplenmeleri, paylaşımları gözlerden kaçmıyor, siyasallaşmaları, bir başka korkularını açığa çıkarıyor!..
Asıl olan, bu millete hesap vermektir!..
Siyasi partiler gelip, geçicidir!..
Liderler de öyle!..
Ama, “senin ne yaptığın, ne yapamadığın, her yıl elde ettiğin bütçeni, kim, kimler lehine kullandığını”, bu millet zamanı geldi mi sorgular!..
Bunun çok örneklerini gördük, görüyoruz!
Kimse bulunmaz değildir!?

DEMEK Kİ TALEP VAR?
Bakanız, Sakarya ölçeğinde iktidar partileri, AK Parti, MHP’den sonra muhalefet partileri CHP; İYİ, Saadet Partisi’nden maada HDP, DEVA, GELECEK ile birçok parti Sakarya’da örgütlendi..
Son olarak Demokrat Parti’nin(DP) sahaya inmesi ile kadro tamamlandı mı?
Hayır, hayır!
Demek ki, “değişim” yönünde talep var!
Bir partiye bağlı olmayan,  geleceği Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda görenler ile Cumhuriyet sevdalısı çok vatandaşımız ise, önüne sandığın gelmesini bekliyor..

ASKERLERİMİZ ÜŞÜMESİN?
İşte o zaman, “bu sağduyu sahipleri, mevcut iktidarı,i ktidarın Sakarya’daki temsilcilerinin yaptıklarını, yapamadıklarını” kantara vuracaklardır..
Bakalım, “o sınav günü, kimler sınavı başarı ile geçecek, kimler ise sınıfta kalacaklar” göreceğiz..
Bu, siyasi parti liderleri için de böyledir!..
Hele bir sandık, ufukta görünsün!?
Mesele, “askerlerimiz üşümesin, vatan bölünmesin, insanımız ayrılık, gayrılık” bilmesindir!
Yusuf Cinal yazıyor, 3 Ocak 2023 Brüksel