Sayın milletvekilimiz Ali İhsan Yavuz alabildiğine sinirli…
Gerilimli…
Sanki dokunsan patlayacak…
Nesi var?..
Vaziyete bakılırsa konuşamadığı çok şey var!..
***
Partisinin Adapazarı ilçe kurucuları için verilen yemekte yaptığı son konuşmasındaki racon parti içine yönelik uyarı ve çatma üzerine…
Diyor ki:
“ – Makam verirken iyi, vermezken yan çizenler var.”
“ – Verilen makamı beğenmeyenler var.”
“ – Benden sonrası tufan anlayışında olanlar var.”
“ – Trenden inenler var.”
Kime çatıyor Ali İhsan Yavuz?..
Kimi uyarıyor?..
Kimileri de fitne fücurluğun peşinde…
Dün AKM’de dinledim, politikanın eski kulağı kesikleri tartışıyorlar?:
- Milletvekili kimi hedef aldı?
Dört olasılık üzerinde durdular:
Makam verilmeyen Zeki Toçoğlu mu?..
Aday olmadığı ilçeden aday gösterilen Fevzi Kılıç mı?..
Ortalarda gözükmeyen Süleyman Dişli, Hasan Akcan, İrfan Püskül mü?..
Adı yeni partiyle anılan A. Sefer Üstün ya da BBP’ye geçerek aday olan Mehmet İspiroğlu mu?..
Vallahi bende oturup düşündüm…
Ali İhsan Bey’in parti içi disiplin konusunda ödünsüz olduğunu biliyoruz; ama, konu, kol kırılır yen içinde kalır anlayışının dışında, çok ciddi bir krize dönüşmüştür…
***
Milletvekili Yavuz’un gerçekte ne sinirli olmasına ne de dokunsan patlayacak kadar gerilmesine gerek var…
Anketlerde AKP oy oranı en yüksek parti konumunu koruyor…
Medya da kendilerinden yanadır, partisi özellikle gözetiliyor…
Daha ne istiyor sayın milletvekili?..
Büyükşehir başta ilçe belediyelerinin tümü kendilerinin yönetiminde…
Keyfinin gıcır olması beklenmez mi?..
Hayır!...
***
Ali İhsan Yavuz’un gerilimi konumundan kaynaklanıyor, genel başkan yardımcısı olarak içinden geçenleri, kafasında oluşanları, seçim başarısına yönelik stratejiyi uygulamaya geçirip geçirmemekte ikircikleniyor…
Partisinde eski bütünlük içinde olmadığını görüyor…
Bu nedenle içerden yediği çelmelere ya sabır diyerek katlanıyor…
Doluya koyuyor almıyor, boşa koyuyor dolmuyor…
Sıkıntısı büyük…
Peki, ne yapsın Ali İhsan Bey?..
Sanırım seçimin en az hasarla sonuçlanması için kendisine zamanı iyi kullanan sabırlı bir siyaset gerek…
