Fevzi Kılıç, lüks makam aracını satılmak üzere ithalatçı firmaya iade etmiş…
Neden?...
Tasarruf tedbirlerine yönelmiş; iade gerekçesi olarak demiş ki:
“ – Belediyenin 50 milyon lira borcu varken Mercedes araca binemem.”
Haber kimi internet sitelerine düşünce kimi okurlar duygulanıp ne kendilerini tutabilmişler ne de gözyaşlarını!.. Mendilini çıkarıp şıpır şıpır ağladığını yorum köşesine yazanlar var…
Doğrusu karmaşık duygulara kapıldım.
***
İade edilen araç Erenler Belediyesine ait…
Çoğu kişi dedi ki:
- Doğru bir yaklaşım, ciddiyetin dışavurumudur; aferin Erenler belediye başkanı Fevzi Kılıç’a…
Kimisi dedi ki:
- Ulan, 50 milyon lira bir belediye için borç mudur?..
Hele yıllarca il başkanlığı yapmış, bakanlarla oturup kalkmış bir belediye başkanının bu borç miktarı için makam aracını satması raconu bozmaz mı?..
Bir başkası da:
- Ama, bu iş önceki başkan Cavit Öztürk’ü açığa düşürmek olmuyor mu?..
Kimisi de:
- Efendim, diyor, bu tutumun sembolik değeri var, belediyelerde savurganlığa karşı bir politika geliştiriliyor…
***
Kimisinin aklı fikri ise fitne fücurluğun peşinde…
Bazı AKP’liler diyorlar ki:
- Fevzi Bey, aday saptama sürecinde yaşadıklarını unutmadı?..
- Neden?..
- Çünkü kazık yedi!.. Şimdi kafasına koyduğu hedefler var!… Amaçlar parti içi hesaplaşmaya yönelik hazırlık aşaması!..
- Nasıl?..
- Fevzi Kılıç Adapazarı belediye başkan adaylığı beklerken Erenler başkan adaylığına kaydırılmış; dönemin başkanı Cavit Öztürk ise bir başka aday adayına angaje imiş; bu gelişme ilçede ikili bir yapı oluşturmuş; odağın bir yanında aday saptama işinde belirleyici olan Ali İhsan Yavuz ve ortaya çıkan tablodan rahatsız olan Cavit Öztürk, diğer tarafta Fevzi Kılıç varmış; kısa deyişle mücadele sürüyor!.. Propaganda döneminde Kılıç’ın, Yavuz ve Öztürk’ün katıldığı hiçbir etkinliği katılmadığı, yan yana gelmedikleri unutulmasın!..
Eee?..
- Geçmiş dönemin şatafat içinde yönetildiği; ama, gerçekte borç batağına saplanmış belediye olduğu algısı üzerine kurulu politika, bu gerilimin apaçık göstergesi!..
***
Bilmem ki bu yorumlar doğru mu?..
Yoksa AKP’li bir belediye başkanı, partisinden devraldığı belediyenin borç batağı içinde yüzdüğünü, buna karşın konfor düşkünlüğü içinde yönetildiğini neden sergilesin?..