Sevgili okurlar,
Önceki gün sizlere, Brüksel'den bir etkinlik ve dolayısıyla izlenimlerimi ve karşılaştırmalarımı aktardım..
Türkiye'de olup bitenlerden” ötürü, “Avrupa'da yaşayan Türklerin sorunlarından, öyle söz etme imkanımız”, az oluyor..
Fakat, “Türkiye'deki olup bitenleri, Avrupa'da yaşayan Türklerden soyutlamamız”, mümkün değildir..
Fırsat buldukça, “Avrupa ile Türkiye kıyaslamalarında” bulunuyoruz..
Ama, “bunu Türkiye'deki siyasi iktidarın, çok abarttığına da tanıklık etmiyor” değiliz?
Hatırlayacaksınız, “Almanya bizi kıskanıyor” temelinde, yazılanlar, konuşulanlar, gerçekten dizi filmlerine konu olacak kadar, ileri götürüldü..
Keşke, “Türkiye'de durum çok iyi olsa da”, Almanya'da ve Avrupa, da bizi kıskansa?
Bu, “kıskanma temelinde”, bir gelişmeye tanıklık ettiğimizi söyleyemem?
Öyle olsa, “Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımız”, akın, akın, Türkiye'ye dönmezler mi?
Yaşasın, siyasetin iki yüzü!
At yalanı, gör inanları?

TÜRKİYE VATANLARI!
Bir kısmının olmasa bile, çoğunun Türkiye'de başlarını sokabilecekleri evleri, onları sevgi ve saygı ile kucaklayacak yakınları, sevdikleri var, biliriz!
Sizleri, 18 Şubat 2014 Tarihine, götürmek istiyorum?..
Niye mi?
Geçmişi hatırlamak, istemez misiniz?
O yıllar, İnter-Media Bruxelles Yayınları olarak, Brüksel'e gelip, gideni yakından takip ediyoruz..
Bilhassa, o tarihlerde, ”Türkiye'de olup bitenlere kulak kabartan, ne olup bittiğini anlamaya çalışan” büyük bir kesim var..
İşte, bu kesimi bilgilendirmek üzere, Belçika Atatürkçü Düşünce Derneği(BADD) Başkanı Erdoğan Öztemur ve arkadaşları, zamanın CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genci, bir konferans için, Brüksel'e davet ettiler..

O TARİHLER BRÜKSEL?
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde(TBMM) olduğu kadar, CHP adına önemli açıklamalarda bulunan Kamer Genç, “Brüksel'e geldi ve kalabalık bir dinleyici grubuna” seslendi..
Kamer Genç, Türkiye'de olup, biteni tane, tane, anlattı..
Tane, tane!
Anlamamanın, imkanı mı var?
O Tarihlerde olduğu gibi, bugünde Fetullah Gülen(FETO) cemaat yanlıları Brüksel'de cirit atıyorlardı.
Cirit atmak?
Ortalıkta bulunmak yani!
Türkçe olimpiyatlar, kermesler, özel geceler, toplantılar, iftar yemekleri, kilise toplantıları, gösteriler, kitap okumalar, kurslar, konserler”, birbirini takip ediyordu...
Ancak, her etkinlik yolu, “paraya” çıkıyordu!
Ne kadar para, o kadar itibar!
Kısacası, “ver, Allah'ım ver, ye kürküm ye”, devri!
Mal varlığı olarak zirvede olan ve Belçika Türk İslam Diyanet Vakfı'nı bile geride bırakan, bir mal varlığına, üyeye sahip olan bu grup, aynı zamanda Brüksel'de ve diğer illerde olduğu gibi Almanya, Hollanda, Fransa ile diğer ülkelerde de, etkisini sürdürüyordu..

KARŞI MÜCADELE?
İşte, o günlerde, “hem Türkiye'de, hem yurtdışında önemli uyarılarda bulunan CHP Milletvekili Kamer Genç gibi, bizlerde burada, insanımızın kanını sülük gibi emen, onların dini duygularını suiistimal ve onları siyasi emellerine alet eden, bu cepheye karşı mücadelemizi, insanımızı bilgilendirme noktasında” sürdürüyorduk..
Ülkemizde şu sıralar, merhum Kamer Genç'in olduğu kadar, ünlü yazar, aydın, araştırmacı, gazeteci Uğur Mumcu ile Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan'ın ölüm yıldönümü geçiriliyor..
Bu bağlamda, “zamanın bilge milletvekili Kamer Genç ile ilgili bilgileri”, sizlerle paylaşmayı uygun gördüm..
İnsanımız dikkate alır mı, uyanır mı, gözlerini açar mı, dersler çıkartır mı”, onların bileceği bir durum, bu?
En azından dostları, arkadaşları ve sevenleri, hem Kamer Genç'i, hem Uğur Mumcu'yu ve hem de Ali Gaffar Okan'ı unutmadıkları gibi, bu yolda şehit edilen, katledilen diğer aydınları da unutmuyor, unutamaz!

UYGULAMALAR SİL BAŞTAN?
Türkiye'deki iktidar değişiminden önceleri, “bu tür konferansları, panelleri, toplantıları, moral motivasyon bilgilendirme toplantılarını, Türkiye Cumhuriyet'i Devleti, Belçika'da yerleşik, köklü Türk Sivil Örgütleri ile işbirliği halinde”, düzenlerdi..
Bizzat gazeteci ve yönetici olarak, hatta moderatör (kolaylaştırıcı)olarak bu etkinliklerde, çokça görev aldım, haber değeri olarak bunları vatandaşlarımız ile paylaştım..
Hala görevimiz, misyonumuz devam ediyor..
Bakınız, “bir ülkenin yetiştirdiği aydınların söylediklerini ciddiye almaz isek”, gelecekte, daha çok acılar çeker, başımız beladan kurtulmaz!..
Mevcut siyasi iktidar döneminde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, yurtdışı politikaları tamamen değiştirildi!
Siyasallaşma adını, her güzellik, yıkıldı, ezildi, geçildi!..
Yeni ihdas edilen kurumlar, eskiyi aratır oldu!
Büyükelçiler, başkonsolosluklar, diplomatlar hep siyasallaştırıldı..
Varsa, yoksa, şahıs ve parti anlayışı siyasetler, buralarda da hakim kılındı!.
Buralarda bile kadrolaşma hat safhaya getirildi..

Bu politikalar, “Brüksel'den bir bakan” bile, çıkardı!?

Ballı, kaymak yerlere, yandaşlar atandı!

VATANDAŞI ÜRKÜTTÜLER?
Maalesef, bu siyasi kadroları, Fetullah Gülen (FETÖ)cemaatinin yerini dolduracak, kabiliyeti ve çalışmayı gösteremedi..
Düzenledikleri toplantılara, vatandaşı bir türlü ikna edip, getiremediler,
taşıyamadılar..
Uzatmayalım, aylardan 18 Şubat 2014 Tarihinde Belçika Atatürkçü Düşünce Derneği salonunda, tarihi bir gün yaşıyoruz..
Türkiye'den gelen CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç, bakalım bizlere neler anlatacak, neler?
Salon doldu, herkes yerini aldı ve saygı duruşunu takiben hep birlikte İstiklal Marşı söylendi.
Ardından dernek adına yapılan konuşmalardan sonra, CHP Milletvekili Kamer Genç, kürsüye geldi..

SİZLERE İYİ HABERLER GETİREMEDİM?
Türkiye'den geliyorum..
Sizlere güzel haberler getirdiğimi söyleyemem!.. Türkiye, tek adama boyun eğmiş durumda..
Memleket çok kötü durumda..
Türkiye'de insan hakları, demokrasi ve yargı yok ediliyor!..
Bugün ünlü araştırmacı yazar Uğur Mumcu'yu anmak adına toplandık..
Uğur Mumcu, gerçekten büyük bir mücadele adamı, her yönüyle, laik Türkiye Cumhuriyet'ine candan bağlı, tam bir vatansever..
Ona kalkan eller, maalesef topluma kalktı!..
Çağdaş, demokrat bir yazar idi..

Uğur Mumcu gibi, birer, birer gitti o yiğitler!
Çok şey söylemeye gerek yok!..
Türkiye'yi, sizlerde yakından takip ediyorsunuz..
Uğur Mumcu, yıllarca Türkiye'de olup biteni yazdı..
Yazdıkları da, hep gerçek çıktı..
Süreci biliyorsunuz, siyasi iktidar ile paralel yapı devleti birlikte yönetiyorlardı..

Sonra, suiistimaller ortaya çıktı..

17 ARALIK TARİHİ?
17 Aralık'ta kıyamet koptu..
Dört bakan istifa etmek zorunda kaldı..
Hatta bir bakan istifaya karşı çıktı.. Onu da azletti..
Azletti ama, ne dedi?
Ben ne yaptımsa, bana emir verildi yaptım” demedi mi?
Bunların hangisi, yüce divana sevk edildi..
İşte, böyle bir Türkiye'den geliyorum..
Bir memlekette hakim yoksa, savcı yoksa, adalet yoksa, o memlekette huzur olur mu, yaşana bilinir mi?
Neyini anlatayım ülkenin” diyerek, konuşmasını sürdürdü..

TARİHİ KONUŞMA?
Merak edenler konferansın tamamını buradan takip edebilirler:(https://youtu.be/GNNrl9KlHXk?si=8wo1kFn4118Y1w86)
Dünü, bugünü yaşayanlar ve çok şeye tanıklık eden bizlere, merhum Kamer Genç “ minareyi çalıyorlar, ama kılıfı bulamıyorlar” diyerek, o ihanet günlerini anlattı..
Dağdaki çobana, kentte, Ayla'ya, köyde ki Hatice'ye anlatır gibi, tek, tek!
Kös dinledik, kös!
İşte, “dünde yaşanılanlardan ders almadığımız için, bugünde çirkinliklerin, adaletsizliklerin, çaresizliklerin içinde debelenip” duruyoruz!

GÖRÜNÜN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ!
Deneyim ve tecrübelerden, yaşanılmış gerçeklerden gerekli dersleri çıkartmazsak, daha çok çekeceğimiz var, demektir!
Bu yerel seçimler, “cebinizden artık sarı ve kırmızı kartları çıkartmasını bilelim” diyorum..
Ülkeyi, bu ekonomik uçurumun eşiğine getirenlere, artık bel bağlamayalım..
Zira, görünen köy, kılavuz istemez!
Sakın ha, “kime oy vereceğiz” demeyiniz?
Bakınız, oy verebileceğimiz. ne kadar çok aday, adayı var ortalıkta..
Başta Kamer Genç olmak üzere, Uğur Mumcu, Ali Gaffar Okan ile diğer tüm aydınlarımızı şahadetlerinin yıldönümünde, onları, minnetle, şükranla anıyoruz..
Ruhları şad olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 26 Ocak 2024