SON seçimlerde Cumhur İttifakı bileşenleri ve özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyük tartışmalara neden olan şu “mülakat” sistemini kaldıracağı sözü vermişti.

Seçimler bitti...

Aradan aylar geçti…

Ancak, bir kanayan yara haline gelen şu “mülakat” sistemine kimsenin el attığı yok…

Bu sözü verenler, “Çözeceğiz” diyenler, şimdi derin bir sessizlikte, başlarını kuma gömmüş, söylenenleri, istenenleri duymuyor…

Üç maymunları oynuyor…

NEYDİ MÜLAKAT SİSTEMİ?

Adam Türkiye’de derece almış, yüz binlerce kişi arasından sıyrılıp ilk bine girmiş… Fakat yetmez…

“Gel bakalım şöyle… Seni bir mülakata tabi tutalım!..”

Neticede, büyük bir çaba sarf eden ve yüksek puanlar alan vatandaşlar, bundan sonrası için Devletin çeşitli kurumlarında çalışmak istiyor.

Çalışmış…

Başarmış…

En çok puanı almış…

Fakat yetmez…

“Gel, seni bir mülakata tabi tutalım!”

ÜMİTLER KIRILIYOR!

Zaten bin bir zahmetle üniversiteleri okuyor, meslek liselerini bitiren gençlerimiz, sonunda kendi alanlarında bir iş, bir ekmek kapısı için yeni bir çaba içine giriyor…

Üniversiteyi en iyi derece ile ya da takdir ile bitirmek de yetmiyor…

Önümüzde koskocaman bir Kamu Personelini Seçme Sınavı (KPSS) var…

Ona da gireceksiniz, hedeflenen puanı tutturup, arzu ettiğiniz Devlet kurumlarında çalışacaksınız… Fakat önünüze koskocaman bir sözde “mülakat” sistemi çıkıyor…

Dolayısı ile ümitler kırılıyor…

Hedefler şaşıyor…

Çünkü ucube mülakat sistemi ile aslında Devletimizin kurumlarına sızmış ve orada kendilerine özel hakimiyet alanı kurmuş olan tarikatlara hizmet ediyor bu “mülakat” sistemi…

Kendilerine, kendi dünyalarına göre insanları yerleştiriyorlar Devletimizin kadrolarına…

Sen ne kadar emek verirsen ver; pastayı başkaları yiyor!

BEYİN GÖÇÜ DE BÖYLE BAŞLIYOR!

Bir vatandaşın üniversite mezuniyetine kadar tamı tamına 16-17 yılı geçiyor. Buna lisans, doktora gibi kariyer çalışmalarını dahil etmiyorum. Fakat gelin görün ki, bunca yıl dirsek çürütmek size bir iş, bir ekmek kapısı açmıyor çoğu kez…

Ve bizim pırlanta gibi gençlerimiz, çareyi yurt dışına çıkmakta buluyor…

Beyin göçü böyle başlıyor…

Çocuklarımızı 6-7 yaşlarında ailelerinden alıyorsunuz, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite derken, tüm olanakları sunuyorsunuz…

El hak… Ondan sonra sıra bir iş bulmaya gelince, çare olarak aslanın midesini gösteriyorsunuz…

Beyin göçü başlamasın da ne olsun?

Bu ülkeyi yönetmek için milletten yetki alanlar, öncelikle, insanımızın önünde duran bu duvarı sonuna kadar açmaları gerekiyor. Aksi halde, sadece hastaneleri işaret ediyorum: Gün gelir, hastanelerimizde görev yapacak doktor bile bulamayabilirsiniz!

Bizden hatırlatması…

Kalın sağlıcakla…

***************

ANLAMLI SÖZ

 

“En anlamlı yemin, söz vermektir. En büyük intikam, affetmektir. En adi söz, ‘hiç sevmedim’ demek ve en güzel cevap gülüp geçmektir…”

Victor Hugo

**************