Sevgili okurlar,
Meslektaşlarım ile "Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda" buluşma imkanı buldum..
Benimle yaşıt olan "Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'nin 70 Yıllık bir mazisi" olduğunu hemen hatırlatayım..
Dile kolay!
"70 Yıllık bir geçmişi olan Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'nin genel kurulunda, tanıdık, dost ve ahbaplar ile buluşmak", ne güzel..
Kısacası, Sakarya'nın 1954 Yılında il olması ile aynı yaşta olan bir cemiyetin genel kurul toplantısına yıllar sonra katılmanın mutluluğunu yaşamakta bir başka güzellik ya!
1980'lerden itibaren bu cemiyetin üyesi olmak bana nasip oldu..
Yine, gazetecilerin birbirine küs ve farklı bir yarışta olduğu yıllarda, katıldığım bir genel kurulu hatırlıyorum..
Kimler yok ki, kimler?

ZOR YILLAR?
1954 Yıllarından itibaren Sakarya'da gazeteciliğin ilk temellerini atanlar ile İstanbul medya temsilcilerinin bir arada buluştuğu genel kurul, olgun bir hava içinde geçti..
Benim de Divan katipliği yaptığım o yıl, "merhum gazeteci büyüğümüz Zekai Erdal Işık", başkan seçildi..
Yine rahmetli eğitimci, gazeteci Abdullah Çelik Hoca, genel kurula damga vuran bir konuşma yapmaktan geri durur mu?
Dedim ya, olgun bir hava içinde genel kurul tamamlandı..
Zor yıllarda, gazetelerin ayakta durmasının bile güç olduğu o yıllarda cemiyeti ayakta tutmak, yaşatmak gerçekten zordu..

İLK BAŞKAN?
Düşünün bir de küslükler, dargınlıklar, bitmek bilmeyen rekabet olması işi daha da güçleştiriyordu..
İlk Başkan Selami Savaş'tan sonra bayrağı teslim alan ve cemiyete hizmet eden meslek büyüklerimizin çoğu aramızda yok..
Allah mekanlarını nur, pak eylesin!
Hizmetleri ,unutulur mu?
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'nin en önemli değişim, "Sakarya'da ilk ofset gazete olma özelliğine sahip, benim de sorumlu kurucu müdür olarak görev yaptığım Sakarya gazetesi" ile yaşandı..

NEREDEN, NEREYE?
Medya alanında, yeni bir çığır açılmıştı..
İstanbul, Ankara ve İzmir ile bazı illerde ofset gazete teknolojisi ile basılan renkli gazeteler çok beğeniliyor, okunuyor, satın alınıyordu..
Sakarya gazetesinin, "medya alanında farklı bir medya anlayışı getirmesi", bugünlere kadar sürdü..
Gerçekten, nereden, nereye?
"Siyah-beyaz tipo baskıdan, ofset gazete tekniğine geçmek" ha?
İl merkezinde tipo ile baskı yapan gazeteler, bu teknoloji karşısında fazla dayanamadılar..
Onlarda, "yeni teknolojiyi" Sakarya'ya getirdiler..
Sakarya'da birden renkli ofset tekniği ile basılan gazete sayısında bir artış oldu..

SAKARYA GAZETESİ?
İşte bu sürecin, "en önemli mihenk taşlarından bir olan Sakarya Gazetesi, bu sektör için bir altyapı oluşturarak, genç gazetecilerin yetişmesine öncülük" etti..
Bu vesile ile "mesleğe olan ilgi de arttı, gazete okuru da hatırı sayılır", bir seviyeye çıktı..
Ancak, şunu açık ve net belirtmeliyim ki, "İstanbul baskısı ulusal medyaya ilgi", her zaman doruk noktasındaydı..
Her ailede olmasa bile, insanımızda, "bir gazete kültürü" yaygın idi..
İşte bu yıllarda, "Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'nin ayağa kaldırılması için de büyük çabalarımız" oldu..
Gazetemiz Sakarya'nın kurucularından ve haberler müdürü olan Nejdet Güngörsün'ün, "Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı seçilmesi ile yeni bir kulvarda", yürüyüş başladı.

CEMİYETİ AYAĞA KALDIRDI?
"Girişimci, yaratıcı, haberci ve yönetici ruhu ile Başkan Nejdet Güngörsün, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'ni, saygın, itibarlı bir sivil meslek örgütü" haline getirdi..
Aynı zamanda, "Sakarya'ya Güngörsün gazetecilik öğretisini de " getirerek, meslektaşlarına örnek, önder oldu..
O yıllar, "renkli, üstelik ofset, kapitalsiz bir gazete çıkarmak" kolay mıdır?
Başkan ve meslektaşımız Nejdet Güngörsün, bunu başardı..
Hem kendi gazetesini kurdu, yaşattı, hem de Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'ne büyük bir miras bıraktı..
Sadece bu kadar mı?
O, "meslektaşlarının çalışabileceği, işsiz kalmayacağı bir gazeteyi de, genç gazeteci arkadaşlarına bırakmanın mutluluğu, onuru ve gururu içinde", devrini tamamladı..

BAYRAĞI TESLİM ALDI?
2007 Yılından itibaren bu bayrağı teslim alan sevgili gazeteci dostum Sezai Matur, "bütün entrikalara, baskılara, hizipçiliklere rağmen, arkadaşları ile birlikte Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'ni, iri, diri ve bir ayakta tutmaya" çalıştı, çalışıyor..
Bu mesleğin içinde değil, tam ortasında olan bir meslek mensubu olarak ,şunu söylemeliyim ki, "bu kadar yaşanmışlıklarla birlikte, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti'ni ayakta tutan, Başkan Sezai Matur şahsında, yönetici arkadaşlarını ve üyelerini" tebrik ederim..
Yıllar sonra, "üyesi olduğum ve üyelikten men edildiğimi bir türlü öğrenemediğim yıllar" geldi, geçti!
Çok ta önemli değil?
İşte, Sakarya'da, arkadaşlarımın arasındayım ya?
Başkan Sezai Matur ve arkadaşları döneminde, tekrar Cemiyete, üye olarak kabul edildim..

TEBRİK EDERİM!
Türk basının yurt dışında temsil eden bir Sakaryalı olarak, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Olağan Genel Kurulu, aynı zamandı, "mini bir demokrasi şöleni", içinde geçti..
Matur'a karşı aday olan gazeteci kızımız Günay Yazıcıoğlu, "çıktı, cesurca, söyleyeceklerini patır, patır üyeler huzurunda" dile getirdi..
Bu yapıcı eleştirilere, cesur çıkışlara Başkan Matur'da cevap vermedi değil..
Seçim bitti, el sıkışıldı, kucaklaşıldı, birlikte yemekte, çayda buluştuk..

MESLEKTAŞLIK BU?
Yeni başkan seçilen Sezai Matur, yemekte rakibi Günay Yazıcıoğlu'nun, yanına oturmasını sağladı.
Seçim bitmiş, "meslektaşlık" önemliydi..
Güzellik bu ya, siyasilere replik olsun!
Elbette, daha anlatacaklarım var..
Müsaadenizle, bunları da sonraya bırakalım..
Matur ve ekibini tebrik eder, başarılar dilerim..
Bu arada, bugün "1 Mayıs Emekçiler Günü"..
Başta gazeteci meslektaşlarımın ve çalışanların," 1 Mayıs Emekçi Günü", kutlu olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 1 Mayıs 2028