AKP siyasetinin dört şartı artık oluştu:
Fıs fıss..
Yalanı ayakları üzerine dikip yürütme…
Çıkara dayalı her yol mubah..
Tehdit..
Goygoyculuğun gün geçtikçe ağır bastığı medyayı da ancak maşayla tutabilirsin…
***
Peki, her geçen gün çeşitlenip zenginleşen iletişim teknolojisi biz de neye hizmet ediyor?..
AKP siyasetinin dört şartına…
AKP’nin kazanması üzerine bina edilen yalan haberler ve tehdit dolu yorumlar da medyada özellikle pompalanıyor…
Bir korkusuzluk… bir acayiplik… bir fütursuzluk ki demeyin gitsin…
Neden bu azgınlık?..
İktidar çevreleri artık ülkeyi, belediyeleri, devleti, her şeyi ele geçirdiklerine inanıyorlar…
***
Azgınlığın gazete sayfalarına nasıl yayıldığına ilişkin bir örnek vereyim..
Bir köşe yazarı yazıyor:
“- Eski milletvekili Ayhan Sefer Üstün muhaliflerin bile yapamayacağı tenkitlerle gündeme geliyor…”
“- Kendisine dört dönem milletvekilliği fırsatı sunan partisine vefasızlığı yeni kurulacağı öne sürülen partide görev alacağı anlamına mı geliyor?...”
“- Siyasi ihtiras bazen insanın başına karşılanması zor sıkıntılar getirebilir…”
Ne dersiniz?..
Bir deneyimli politikacının, yetkin bir hukukçunun, bir insan hakları uzmanının ülkenin gidişatı konusunda sosyal medya üzerinden uyarıda bulunması, neden “insanın başına karşılanması zor sıkıntı” getirsin?..
Bu ülke hukuk devleti değil mi?..
Düşünce özgürlüğü geçerli?...
Üstelik bu kişi AKP’de en üst düzeylerde görev yapmış bir kişi!..
***
Eveeeet…
AKP iktidarı belli hedefe doğru doludizgin yürüyor, yandaşları da içmeden sarhoş olmuşlar…
Ülke alt üst…
Siyasa allak bullak…
Beyinler anafor ortamında…
Herkes birbirine soruyor:
- Ne olacak?..
Bu gidişle bir şeyler olacak…
Ama, ben AKP muhaliflerini geçtim, serinkanlı AKP’lilere bile “başına karşılanması zor sıkıntı gelir” diyenlere şimdiden haber vereyim…
Bir şeyler olduğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, oturup mazlum rolünde ağlamasınlar.